Ergenlik
çağımdan beri hayli zırlar durursun
Bu
nefsimi hırlatmaya kötülük tesir etmez
Neşe
elem ve kederle kendince yoğurursun
Sulu
gözü ağlatmaya inan yâd eller dürtmez.
Gülün
dalından kovulmuş bülbül misali solmak
Toprak
bedende arayıp sendeki seni bulmak
Çok
sevenler öyle dedi sevdiğinde yok olmak
Akıl
hazır tırlatmaya bu devran böyle gitmez.
Ben
kütüphane tozuyla her canlıya sorarım
Meçhul
hayat tezgâhında varmak idi kararım
Onu
bunu gözetleyip beklemekmiş zararım
Sevda
okun fırlatmaya herkes arkadan itmez.
Mutluluk
denen oyunda kor acıyla evlendim
Önce
ahraz sanılarak tekme tokat dillendim
Bulduğum
nemli zeminde tohum gibi zillendim
Bil
yüreğim dağlatmaya aşksız ocaklar tütmez
Gönlümdeki
yanardağda çağlayan sığ nehirle
Düşünce
bir tek noktada gerçek büyük sihirle
Her
nefes yazma çabamda tam destansı şiirle
Sevdiğimi
anlatmaya dünyada ömrüm yetmez.
06.10.2020
Ahmet
Çelik