arkası horoz resimliydi
dairemsi küçük ayna
yeni terlemiş bıyıklarımı
gür saçlarımı yüzümü, gözümü
kendimi seyrediyorum
onunla geçiriyorum bütün günümü
sevda duygularımı ,konuşmalarımı
bakışımı değiştiriyorum kaç kez
kaçıncı kez hazır ettim stilimi
kah limon sıkardım saçlarıma
kah şekil çekerdim
kaç defa geçerdim aynı sokaktan
belki rastlarım diye sevdiğim kıza
kaç kez bakardım mavi boyalı iki katlı eve
belki kalbimi açardım göz göze
tül perdenin kımıltısı yetiyordu
belki odur benim gibi bekleyen pencerede
nice hayaller içinde kaç kez
düş kırıklığı yaşadım
aşk çarpıntılarından
panik halimi bir ben bilirim
bir de titreyen dizim ellerim
gençlik acemilikleri mi
o kalp çarpıntıları
yoksa ilk defa oluşu mu
büyümek miydi yoksa bu
küçük bir ayna
arkası horoz resimli
içine sığdırdığım gençlik günleri
deli dolu geçerdi
o gençlik saatleri ne güzeldi...
mustafa kaya
03.10.2019 / üsküdar