Zarif bir düş’ün habercisi idi kayan
o İlahi yıldız belki de yüreğimin penceresinde saklıydı sırlar ve kayıtsızlık.
Ve aşk olsun, dedim kendime.
İçimde hicap ve kanayan bir yara.
Yamalıydı mevsim ve göz çukurlarım:
Gözlerimi ise çalmıştı hayat
Ve içimde devasa bir göz ve çukur
Kalp gözüne meylettiğim
Sevdiğim kimse ittiğim dibine
uçurumun
Elbet onlardı beni kurtaracak olan
Vakit yetmedi lakin
Ve başrolde hüzün.
Sözcüklerim miydi kanamalı yüreğin
kırık tekeri?
Ah, be zalim…
Diyemedim hem.
Zulme yol açan münafık gülüşler ve
isyan
Yâd edilesi mazimde kalan bunca insan
Ya, çevremi saran?
Öznemdi sahip çıktığım
Özlemimle kilit vurduğum
Susmayan sesi lanetli kuşun
Sivrilerinde yamaçların
Kırağı çalan gönlüm, matemim
Mahremimde saklıydı madem her acı
Gel de dök ortaya yok yere,
Demenin izahı idi zikretmediklerim
Gel gör ki uçmuştu posta güvercinim
Ve kimse inandığım yürekten
Rabbimle baş başa her ezan vakti
İçimde açan çiçeklerden solanları
dahi
Saklamayı bildiğim
Ya, bilemediklerim?
Meali düşlerin
Bitimsiz ihlali idi gerçeklerin
Yanan ufkun, ruhun, umudun
Temsili resmiydi elbet yazmadığım her
şiir
Kancasına asılı kaldığım rahmetin
İzahı idi elbet çağlayan gözlerim.
Aşkın himayesinde büyümüştüm
Gördüğüm sevgi, çevremden
Ailenin medarı iftarı
Oysaki her şey ve herkes dünde kaldı
Ya, şimdi neyin nesiydi efkârım
kanayan?
Kanatlarımdan sızan kanda saklı bir
kor ile
İflah olacağım zemherilerde
Üşümeyi göze alsam da çıktığım yolda
Kimse kayan gözlerinde gecenin.
Aşkın İlahi Ateşi
Yanmakla eş değer her andığım Rabbimi
Yanmakla eş değer yazmanın muadili
Kramp giren sözcüklerden inşa ettiğim
cenneti
Yok saymanın verdiği zulüm
Bir mesafe ise kendimle kendim
arasına koyduğum
Sevgi ve şiir idi madem alın teri
Ve sevgiye özlem.
İnancımla aşacağım dağlar tepeler
İfa etmekse evren İlahi Adaleti
Beklemek adına sabır yüklendiğim
Geçmek bilmeyen zamana şiirler
eklediğim
Ekini ümidin
Aşkın kabataslak haznesinde saklı
mevsim
Elbet hüzün penceremde uçuşan yorgun
kuşlar
Sabır taşı olmanın meali iken
Elden bırakmadığım mücadelem ve
Yaşama sevincim nasıl ki
Denk düşüyordu kalemin fıtratında
Yanan bir fani
Her müşküle düştüğünde
Rabbine, sevdiklerine sığınan…