Kadife sesli şarkıların en güzel nidasında,

Ruhumu cilalardı siluetin

O hüzün kokan bakışların  yedi tepende yansırdı

Aydınlatırdı    yollarımı sabahların

Beyazıt meydanının parke taşlarında

Tarihin kokusunu bıraktıkça severdim denizlerini

Adımlarında  sen varsın diye…

 

Ne zaman dalsam tepelerinin kahvesine,

O zaman ufuklarında kaybolurdum;

Öksüz çocuklar gibiydim caddelerinde çırılçıplak, savunmasız,

Küçüldükçe küçülürdü bedenim,

Un ufak olurdum

Sokaklarınının  yetimhanesinde

Bilmezdin…

 

Özlemin sevgiyle öğütülürdü

Kapalı çarşıdan bakışın.

Caddelerini özledikçe sulardım çiçekleri

Bahçelerin kapısına asılan sarmaşıklar

Parklarda  uzayan gülü kıskanırken

Bir etek boyu koşardı karanfiller

Avuçlarının içine…

 

Ve ne zaman dalsam hülyalara,

Koynunda sabahlardım!

Yorgan yapıp sardığın kollarında...

Taşlarını yastığım,

Kuytularını  yuvam diye bilmişliğim ondandır,

Hele gözüme girmeyişi

O derin uykuların...

 

Pierloti’den geçerken adımlarım

Teninin insicamında

Cezbeye tutulur parmaklarım

Yüz yıllık hasreti kavuşturdukça saçların

Duraklarında eskirdi dudaklarım

Ansızın aklıma düşen siluetinden…

 

Bir ağıda bin  şarkı olur düşersin,

Sevdanın eskitemediği sokaklarında

İçimi aydınlatan sabahlarından

Aşk için sana uyanıyorum Aşk’ı İstanbul.

 

Adem Efiloğlu

( Aşkı İstanbul 1 başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 19.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.