Artık sen yok şiir yok, bu şiirin harabesinde 

ben ölüyorum devrik cümleler kurarken

oysa ki seni sonsuza dek sevebilirdim



bilirsin zemzem kadar sana susamışım

savaşa katılmadan sulh yapmadan 

bu gece gözlerinin hançeriyle öleceğim 


damla damla gözlerimden akıttığım sen

birde dalgalanan al bayrak vazgeçilmezim

bir gökdağ gibi engindi sana olan sevdam


bu gece efkarım harlanınca yakarım bu şiiri

belki yurt olurduk seninle birlikte kim bilir

ben buğulu unutulmuş şiirler söylerdim

sen şarkıların kaderini yazarken nazlı sesinle


belki ben Nuh olurdum sen tufanlarım

hadi boşverdim herşeye rağmen seveyim seni

evet olabilirdi, belki de biz asla olamazdık 


evet beni sen vurdun kör bir hançerle 

uğruna ölmek isterdim, lakin zaten ben ölümlerden geldim, ölümler bana toy gibiydi


bu gece ay tutulunca yeniden

bilemeyiz belki sana tutulmuş olurdum

cümle alem bana deli divane derlerdi 

sonra belki sen tek başına şavkım olurdun



düşünüyorum da hayır sen şavkım olamazsın 

asi protestanlar gibi çarmıha vurdun ruhumu 

oysa dörtnala uçan süvari gibiydi yüreğim 

yüreğimi sen çaldın, Tanrı senden razı olsun…



...bilirsin harabe şehirlerde bıraktım anıları 

belki unuttum sevdiğim kadınları, sen hariç

her yer sana benziyordu, mabetim hariç


dinle uzaktan bu gece divane saz tellerim

belki senden önce her gece mozart dinlerdim

seni unutmak için bir ecnebi kadını sevebilirim

belki ölüme meydan okuyup yine seni sevebilirim...



...bilirsin sardunya, kekik kokulu bizim yöremiz

gök dağlarımız engindir, merttir töremiz 

boşver bu gece beni öldürebilirsin diyorum 

korkma kurşun atmadan da bunu yapabilirsin


unutma belki yine seni sevebilirim

sessizliğe serenat okuyan namlulara inat

sen yoksan efkara dumana ihtiyacım var

bak ateşi harladım yakıyor çalkarası bağları



sensizlikte küfürlerim Nietzsche gibi isyancı 

inancım bir alev Hayyam'ın sarhoşluğu gibi

bir yudum çay bir nefes sen günahlarım

seni düşününce esen poyraz nefretlerime ayaz bağlar...



bak bu gece harladım ateşi yakıyor yüreğimi

oysa ki biliyoruz Karl Marx'ın manifestosu gibi imkansızdı aşkımız

bozkırdan esen dört rüzgar gibi de olamadık


neyse boşver be güzelim

belkide bu aşkı çarmıha germeliyiz mesih gibi

ve izlemeliyiz usul usul yok olan sevdamızı 

evet bu olabilir birlikte bu son destanı yazabiliriz


sen ve ben….









( Bir Aşk Manifestosu başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 19.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.