‘’Adımı dört kez söylediler. Ben utandım. Şiir yazdığım için söylediler. Kolay konuşuyorlardı. Bundan korktum. Sonra biri şiiri sevdiğini söyledi. Ben bir daha sustum…’’ (Alıntı)

 

 

 



Bir gürültü içimin sessizliğinde devrilen şahitler

Şah mat, diyemem

Çünkü ben satranç bilmem.

Mars yaptığım bir iklim mi yoksa aklımı süpüren?

Zar tutan hayat

Oysaki iskambil kâğıtlarından

Nefret ederim.

 

Bir ayraç koymam gerekirse

Kendimle hayatın arasına

Gülüp de geçerim nasıl hem de:

Hele ki hayatın çok uzağında geçen zamanın

Çok ötesinde bir yaştayım:

Çocuk kaldığım ne yalan

Bin asır yaşında olduğumu bilmesin hani kimse

Yalancı şahit tutan.

 

Zabıt altında geçmiş ömür:

Bil mukabil düşlerim ve meleklerim.

Yansızım ve aymazlığında yalnızlığın

Mezhebi var ya da yok acıların

Kefilim hani, yürek sızıma.

Kandığım ne ki iç sesimin dışında?

 

Bir nöbetse durduğum

Sefertasım dolu dolu hüzünle

Dolu gözlerim ne ki?

Hiç dolmadığım kadar doldumsa

Mevsimin sönük teninde zıplayan bir çekirge gibi

Nükseden ne çok duygu ritmi

Dingin olmanın da meali işte

Yazmakla mükellef

Ötesinde geceye aralıksız doğan güneş.

 

Andımsa dünü, rahmeti

Kolay kolay yenemediler beni.

Gardım düşer nasıl da düşer gözümden

Yalnızlığın beyitleri

İstişare ettiğim gökyüzüyle

Dolunay taraflarında

Nükseden nice yıldız

Meğerki yıldızlardan biri de benmişim.

 

Şart koştuğum ne ki?

Acının eseri bunca hüzün neferi

Şiirde serdiğim yürek iklimim:

Ah, bir de ayağımın altında çekilmeseydi ya kilimim…

Düşmek ne ki kalkıp yeniden

Acı çekmek ya da?

Talip olduğum ta ezelden.

Yanık teni sözcüklerin

Hayli durdular güneşin altında.

Yenik miğferi özlemin

Kavuşmayı da şart koştumsa.

 

Mülayim bir mevsim olamadım gitti

Öldürdüğüm nefsim sözüm ona bana tabi bir askerdi.

Yalın adımlarımda asker misali

Dizdiğim kurşundan acılarım

Biri gitti diğeri yitti

Bir sonraki tetikte elbet.

 

Hünkârı ömrün beyitlerde geçen ömür olsa keşke.

Diyemediğime kefildir kalemim

Dirayetin izini sürdüğüme de:

Bir t/aşkın heceleri ise sözümden çıkmayan

Aşkla yanan sözcüklerde

Tepinen özlem feryat figan

Asılı olduğum bir kanca

Kardığım her bulut ve gözyaşı

Top tüfek kuşanmışlığımla yarattığım

İzdiham

Elbet mücbir sebeplerle bir durup bir koştuğum…

 

 

 


( Kefilim Yürek Sızıma... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 25.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.