silopi meydan muharebesinde
anzak kuşları arı burnunda tünemiş
antonakis istanbul bizim demiş
avucunu yalaması için biraz süre verilmiş
sonra üç mum yakılmış 
üç gün üç gece vurmuş yurdumun askeri
paçaları tutuşan denize atlamış
göğe bir hilal çizin demiş başkomutan
ama hala bulutlar varmış
eni boyuna ölçülmüş biçilmiş
sonra güneşi ayna bilerek
saçlarını tararmış mavi gözlerinde
lakin sınırlar biraz kaymış
çapraz ateşler içinde gül karası
zikzaklar çizerken aklının köşesinde 
dönüp dururmuş akbabalar üstünde
ses alıp ses vermiş
ziller çalmadan önce
gül yarasına parmak basılmış
onun için mavi boncuk 
onun için halhal takılırmış ayaklara
oynatmaya ramak kalmış

Kendi adıyla çağlıyorken sular
çöplerini alıp gitmiş kunduzlar
maskeli beşlerin son oyunu değildi elbet
onun için kavgalar sürer ilelebet
takye düşer kel görünür nihayet
korkulukları aşar dirayet
zülbahar ardında gezer hayalet
onun için çıldıran vadisinden sızarlar
ve onun için tescil edilmemiş topraklar

dönüşü olacaksa eğer yadigarlarımıza
bir tutam saç alıp serpmeli bağından 
geldikleri gibi gider demişti toprağımdan
zamanı bu zaman harman bu harman
süreceksin elleyeceksin altını üstüne
eksik tespik tanesi olmasın
ayrılmışları savrulmuşları toplayacaksın
yoksa ne diye veryansın ederiz


Mustafa Yaman
24 ekim 2020


( Yoksa başlıklı yazı AuBaDe) tarafından 28.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.