KENTSEL DÖNÜŞÜM, İMAR AFFI VE CAN PAZARI
Kasap dükkanına dönüşen hanelerimizin tarihçesini, yapılan uygulama ve yanlışlıkları tesbiti i dogru ve bütünlük içerisinde belirlemezsek, aptal adamın tarifine döneriz.. Neydi o meşhur tarif? Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçları bekleme hali aptallığın en güzel özetlemiş tanımıdır...
Gecekondulaşma, göç, imar uygulama yanlışlığı, rant güdüsü, Büyükşehir uygulamaları, imar afları, siyasi saiklerle verilen geçici tapu yerine geçen kamu belgeleri, ehil olmayan kimselerin bina üretemi, denetimsizlik, genel hatları ile  ölüm fermanımızın hükümleridir..
1848 tarihli "Ebniye nizannamesi" Osmanlı da çıkarılmış ilk binaların  ruhsatlandırılmasına ilişkin kurallar bütünüdür.. 1864 e geldiğimizde Turuk ve Ebniye nizannamesi nde yollar ve binalar la ilgili kamulaştırma ruhsatlandırma gibi hususlarla konu genişletilmiştir...
Bir toprak tapusunun 9 a bölünerek 9 farklı sahibi, ortaya çıkarınca sorunlar ortaya çıktı. 1 den 9 a cıkan kazançlar, 9 unda zaman dilimlemesi ile sahiplik sayısını arttırım a düşüncesi ile devremülklere ilişkin yasal düzenlemeler ortaya çıktı.. Doğadaki en vahşi yaratıktan daha vahşi kuralsız kapitalizm, kan kokusu özelliği taşıyan kar kokusu ile sosyal düzenlemeler pozu ile yoluna devam etmiştir.. 
1964 yılında çıkarılan 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu en büyük kentsel dönüşüm projesi olarak "1 koyundan 9 post çıkarmak" yasası Kitlesel olarak kasap dükkanlarının çok katlılaşması herkese bir tapu, hakkı verirken bunun piyasa da hızlı şekilde el değişimi, yol geçmesi, okul, pazar yeri yapılması halleri ile 1 ler, dokuz olunca 9 un da dokuz katı 81 sonucunu doğurdu ve vahşiliğin dozajı sınır tanımaz oldu...
1966 yılına geldiğimizde 765 sayılı Gecekondu yasası çıkarılmış tapu ve kadastrosunu  tamamlamamış TR de sahipsiz gözüken hazine arazileri, kelleştirilen orman yerleri, su ve elektrik abonelikleri ile tanışmış" devletin malı deniz yemeyen domuz" masonik sözün, gereği şehirlerde, domuz sayısı artmış köylerimiz yaşlılara terke hazır hale gelmiştir..İstanbul da Boğazın dibi Tarabya 70 lerde gecekondu ya boğulurken son Köylerden Ayazağa günümüzde bina bombardımanı na tutulmuş Du.. 70 lere kadar tepelerinde keçi yayılan şimdinin finans merkezi Mecidiyeköy de toprakla Fuhuş hiç de kolay olmamıştır...
1980 yılına geldiğimizde 2981 sayılı İmar affı fuhşu, yasal hale dönüştürürken zoraki evliliklerin nesebi gayri sahih çocukları da yerden bitme rant zenginlerininde önünü açıyordu... 3290 ve 3366 sayılı yasalarla gecekondu sınır ve sayıları arttırılmış rant bir nevi opsiyonlu hale getirilmiştir.. 3030 sayılı Büyükşehir yasası "kentsel dönüşümün" daha doğrusu dönüşememin ve yeni hırsızlık motiflerinin, sanat eserine dönüşümün sağlandığı bir düzenlemeye dönüşmüştür.... 
Her yasa iyilik içİn çıkarılır ama i*nenin elinde "hırsızlık rüşvet, irtikap" gibi faili özel nitelik gerektirir suçlara da bazen kaynaklık eder... 
1984 yılında 3.çok partili dönemin Özal lı yıllarında sonradan Mapus adayı"amerikan prens" li toki uygulamalarının, atası sayılan 2985 sayılı Toplu konut ve kamu idaresi iaderesi Başkanlığı yasası gelir.. Bu yasa ile İstanbul, Ataköy de ilk marina, ilk avm ilk bataklık kurtularak toplu konut üretimi yapılır ama aynı mevkiinde Şirinevler de 300 bin TL ye  daire satılmazken, E-5 in alt yanındaki Ataköy de  3 milyara 1+1 satmak mümkündür..
Kentsel dönüşümün, Gecekondulaşma  iyileştirilmesi çabası adı altında Ankara da portakal çiçeği vadisi ve dikmen vadisi uygulaması ile "tavşana kaç tazıya tut" modelli, rantçı - kolaycı-üretmeden - zengin olma,  zihniyeti kurumsal ve devlet destekli ilk uygulamasını vermiş ve vekillerimiz bile ilk sarayları nı o bölgelere kurmuştur..
2004 yılında kentsel dönüşüm yasası, 5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel dönüşüm projesi yasası çıkarılmıştır.. 43 bin konuT üretimi gerçekleştirilmiştir..Ama sosyal konut süslemeli, çivisinden, menteşesine yeni zengin üretme türevi de böylece sahneye çıkmış oldu.. 
ANAYASAL hak ve özgürlükler açısından imtiyazlı ticaretin, haksız rekabet hali, 2000 li yıllarda Toki nin tek tabanca haline dönüşümü, istimlak şirket kurmak ortaklık yapmak arsa üretmek üretilmiş arsa ortak olmak gibi işlevselliği ve mitralyöz olarak dokunduğu çölü bile vaha ya çevirmesinin alt yapısı hazırlanmıştır.. Artık zengin olmak çok kolaydı.. Müşteri toki yse bir kapı yapıyorsun asgari 200 bin adet bir çeşme satıyorsun asgari 30 bin adet, bir radyotör satıyorsun 200 bin adet dokunduğu" Karun"laşıyordu. 
O*sursan, karşı dairenin seni duyduğu sosyal konutlar, yapılırken buna fırsat tanıyan siyasetçi ve üst bürokrat da unutulmuyordu.vilları, orman içi siteleri ile de siyasetçisini ve yol açan bürokratına da konforlu yaşam sunmak elbette caizdi.. .
2005 yılında, 5393 sayılı yasa ile Belediye kanununa getirilen 73. Madde ile kentsel dönüşüm gelişim için proje geliştirme  yetki verilmiştir..
2006 ve takip eden yıllarda Toki harçtan muaf tutulurken eşitlik rekabet işletme hürriyetlerin ragmen maliye ve belediyeden talep ettiğinde bedelsiz arsa tahsisleri ile de önü açılmıştır.2007 yılında Gecekondu kanun uygulayıcısı da yapılan değişiklikle uygulama yetkisi Tokiye bırakılmıştır.. 
2008 yılına gelindiğinde deprem projeleri ile ilgili kentsel dönüşümde Tokiye bırakılmıştır. 
2012 yılında 6306 sayılı Afet riski altında bulunan yerlerin dönüştürülmesi işinde de  Toki tek yetkili kılınmıştır..
Buna ragmen deprem ler oluyor riskli yapılar oturulmaya devam ediyor. Ama kanunen imtiyazlı krallığı dönüşen kurum ve yöneticileri ölümüne oturanlara ses çıkarmadan çuvallarla dolum, için sahalar açıyorlardı.. 
6306 Sayılı Kanun'un 2.maddesine göre riskli yapı; riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı ifade eder.. Yine 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, bu Kanun'un amacının; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 3 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, riskli yapıların tespitinin, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacağı ve sonucun Bakanlığa veya İdareye bildirileceği; 2 nci fıkrasında, riskli yapıların, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirileceği, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verileceği; 7 nci maddesinin 9 uncu fıkrasında, bu Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamaların, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paraların ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır... Muafiyet ve istisnalar öngörülmüştür.. Buna ragmen riskli yapı hakkında işlem yapmayan idare ve malikler. İzmir deki ölen masum canların misebbidir. ..
1984 Gecekondulara yapı kullanma belgesi veren ve bugün İTÜ  kampüsünde bile hak sahipliği iddia eden  köprü altı gece kondu vüfelerde bu belgeler le Okmeydanı Hastanesi ve diğer işlek yerlerde milyarlar devredilen hak sahibi görünümlerindw sebebi af yasasını çılaranlardır.. Kaynak yaratacagım diyerek kaçak katlara ve binalara sahiplik belgesi verenlerse İzmir depreminde riskli evi kağıt üzerinde sisteme dahil eden tüm görevlilerdw o masumların katilidir..
Abonelik leri kesmeden yaşam alanı olmaktan çıkarmayan kamu görevlilleri sizde suçlusunuz..
Tüm bu yasa ve uygulamalar, oluşturulan kurum ve projelerin sosyal devlet gereği gibi gözüken, kapitalist sonuçlu, kendi burjuvasını  oluşturma ve karşı burjuvayı yıkma faaliyeti, anlamı içerdiğini görmemek saflıkdır
AZRAİL GELMEZ, İNSAN ÖLÜMÜNE KENDİ GİDER 

TORUN HALİLİ

( Kentsel Dönüşüm İmar Affı Ve Can Pazarı başlıklı yazı HALİLİ tarafından 6.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.