‘’Ey, yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti bir kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz.’’

Bir devrin sona erdiği; ihtimamla yola çıkmak ve bu kutsal yolculuğu ebediyen sahiplenip adını Türkiye Cumhuriyeti olarak koyup tüm dünyaya ilan etmek bağımsızlığımızı.

Yürekleri ihya edecek ve huzura kavuşturacak ve sağlam adımlarla alınan yol ve işte Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97. senesi.

Dönüp de geriye baktığımızda aştığımız kıtalar Türkün gücünü tüm dünyaya gösterdiğimiz.

Güne baktığımızda hala tehdit eden unsurlar ülkemizi ama asla boyun eğmeyeceğimizin de garantisi iken bitmeyen Türkiye sevdası Allah’ın gücüne sığındığımız ve önce Allah sonra vatan diye kutsal değerlerin hakkını vermek adına, tüm fertlerin ve bu topraklarda yaşayan asil Türk milletinin her biri el ele vermişken.

Gözümüzü korkuttuğunu sanan kim varsa, esefle kınıyoruz ve gülüp de geçmiyoruz çünkü vatan aşkı ve savunması büyük bir görevdir ama korkmadığımızı da tüm dünyaya defalarca ispatlamışken korkusuzca asılı kaldığımız ilkelerimiz ve özgürlüğümüz ve Türkiye Cumhuriyetine ölüm pahasına korumak zaten bilinen bir gerçek üstelik kolay gelmediğimiz bu noktaya.

Sınırlarımızı ihlal edemez dış mihraklar ve değerlerimizi korumaktır mevzu bahis.

Öyle bir ülkeyiz ki hele ki bu canım vatan toprağında binlerce şehidin ve gazimizin kanı varken…

Yoktan var eden Allah ve Türkiye Cumhuriyetini kurmak adına ulu önderimizin izinde Atatürk’ün silah arkadaşları ve tüm fertleri kanayan yarayı dindirmek ve yeniden güneşin doğması adına göğsünü siper eden…

Sözcükler yetmez ki bu sevdayı dillendirmeye ve yürekteki vatan sevgisini kim kolaylıkla idrak edebilir ki bu şanlı milletin dışında?

Günümüzde maruz kaldığımız nice saldırı terör belası ve gözünü topraklarımıza diken Allah’ını bilmez ve birlikteliğimizi, beraberliğimizi ve gücümüzü ve Türkiye’mizi dünden beri kıskanan densizler.

Sınırlarımız bellidir.

İlkelerimiz bellidir.

Soyumuz sopumuz bellidir.

Ve Türk’ün tükenmeyen gücü…

Damarlarımızda dolaşan kan asildir Atatürk’ten miras ve yüreklerimiz vatan aşkı ile atarken bir Allah’ın kulu asla sonlandıramaz bitimsiz bağımsızlık mücadelemizi.

Göğsümüzü gere gere…

Sancağımız yapışık aşkla vatan deyip de bir kez yola çıkmışken…

Genç bir nüfusumuz ve gençlerimiz, çocuklarımız geleceğimizi emanet ettiğimiz ve biz vatanımıza gözümüz gibi bakıp sahip çıkarken İlahi Aşkın kıvılcımları ile daha da büyüyen bir sevda ve coşku ve adı: Türkiye Cumhuriyeti aşkı.

Sözcükler bir tebessüme mahal olan çünkü ne zamanki Türkiye desek dünyanın dört bir yanında yaşayan gurbetçilerimiz ve tüm ülkece öyle bir haykırırız ki sesimizi tüm evren duyar ve tanır da.

Kutsal bir sevda öncümüz anımız ve sonramız üstelik söz konusu vatansa hele ki bu vatanın adı Türkiye Cumhuriyeti ise ve işte tüm dünyanın kanı donduracak bir güç Mevla’mızın bahşettiği ve sevgili önderimiz ve tüm şehitlerimiz de mezarlarında huzura kavuşturan ve asla da gözleri arkada kalmasın ki kalmaz da çünkü bu bir bayrak sevdası bu bir vatan aşkı.

Dünyaya kâbus gibi çöken bir mikrop ve dünyanın yanı sıra bizlerin de aldığı sağlık tedbirlerinden dolayı büyük ihtimalle bayramımızın sönük geçeceğini sananlar da asla emin olmasınlar bu haris duygularından. Bizler yüreğimizi evrene salmışken…

Anlı şanlı ay yıldızlı bayrağımızla donatmışken tüm vatanı evlerimizi, pencerelerimizi ve tüm Türkiye’yi baştan sona ve işte o an geldi üstelik 97 senedir daha da büyüyen bir coşkuyla ve aşkla o an geldi ve evet, günler evvel Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünde coşkuyla sahip çıktığımız geçmişimiz ve geleceğimizle bu gün Atatürk’ün yüreklerimizde yaşayan ölmeyen ihtişamıyla dimdik ayaktayız.

Bu gün ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle ve minnetle ve şükranla anıyoruz.

Onun emanetine sahip çıktığımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Bu gün asil Türk Milletinin yasını yâd ettiği en acılı günü bir o kadar gururla yolumuzda yürürken Atamızın bizler aslında birer neferi değil miyiz Atamızın?

Yaşlısından gencine kadınından erkeğine el eleyiz ve yürek yüreğe.

İstiklal Marşımız, kıvancımız, asil topraklarımız, tüm şehitlerimiz tüm gazilerimiz en doğudan en batıya ve tüm dünya genelinde yaşayan vatandaşlarımız…

Yaşasın Cumhuriyet.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.

El eleyiz her birimiz ve işte çalıyor İstiklal Marşımız.

Ruhun şad olsun sevgili önderimiz Atatürk.

Ruhunuz şad olsun vatan uğruna canını vermekten asla çekinmemiş ve vatan topraklarında şehit düşmüş tüm şehitlerimiz, tüm gazilerimiz.

Bıraktığın emanet emin ellerde Mustafa Kemal Atatürk.

Mekânınız cennet olsun.

Türkiye Cumhuriyeti özgürdür, bağımsızdır ve ilelebet payidar kalacaktır uğruna canımız feda olsun son damla kanımıza kadar bu ülke için yaşamak ve vatanımızı korumak adına bizler ta dünden beri Atatürk’ün neferleriyiz.

Ne mutlu Türk’üm diyene. 

Sözümüzün ve ülkemizin ve Atatürk’ün tüm ülkülerinin sonuna kadar arkasındayız kimsenin de en ufak şüphesi olmasın.

Atam, rahat uyu.


( Atatürkün Neferleriyiz... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.