Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 20.11.2020
Okunma Sayısı : 1395
Yorum Sayısı : 15
Günün Yazısı

Bu Yazı 21.11.2020 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
YAZIKLAR OLSUN ONLARA Kİ---(ASKIDA EKMEK MESELESİ BİR DE BENDEN )


Efendim şu çok tartışılan, hatta üzerine televizyonlarda açık oturumlar yapılan, şiirler, makaleler yazılan ''Askıda ekmek'' Konusunda bir iki satır kelam da ben eyleyeyim:

Ancak bu bir iki kelamı eylemeden önce bir soru sorayım sizlere: Dünyada bir tane dahi olsun fakiri-yoksulu olmayan ülke var mıdır?

Eminim pek çok kişi ABD, Almanya, Fransa,İngiltere Japonya diye saymaya başlamışlardır bile. Evet o pek çok kişinin en az %99 u ne ABD yi ne de diğer saydığım ülkeleri görmüş, oralarda yaşamışlardır ama bilirler o ülkelerde hiç kimsenin yoksulluk içinde yaşamadığını, herkesin bir eli yağda, bir eli balda bir hayat sürdüğünü.  Yoksulluk ise bir bizde( Türkiye'de) bir Müslüman ülkelerde bir de Afrika'da vardır. 

Oysa durum gerçekte böyle değildir. Durum aynen Necip Fazıl'ın bir şiirinde dediği gibidir: 

Allah'ın bir pulunu bekleye dursun on kul,

Bir kişiye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul,

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa,

Yaşasın kefenimin kefili kara borsa...

Evet, ABD'de de, Almanya'da da, Fransa, İngiltere ve dahi o çok çok bayıldığımız Japonya'da da durum bundan ibarettir ve dünyanın her yerinde maalesef Allah'ın bir pulunu on kul beklerken dokuz pulunu bir kul yemektedir.

Dünyanın eninde sonunda böyle bir düzene dönüşeceğini bilen Rabbimiz ise Yüce kitabımız Kur'an-ı kerimle insanları açık açık uyarmıştır:

'' Mal toplayan ve onu durmadan sayan......ın vay haline ''

Hümeze Suresinin İlk iki ayetidir bu. Ayetin konumuzla ilgili kısmını aldım yazdığım konu dağılmasın diye.  

Evet, mal toplayan ve durmadan bunu sayanın vay haline...

İyi de insanın zengin olması suç mudur, günah mıdır?

Elbette ki değil.

Değil ama o zenginliği '' Ben kazandım, benim malım, bana ait'' Diyerek sadece kendiniz için saklarsanız???

Aynı sure onu da söylüyor:  Hutameye ( yani en azap verici cehenneme ) atılırsınız diyor.  Mallarıyla birlikte kuma gömülen Karun'u örnek veriyor bir başka ayette...

İşte bu sebeple bilinçli, inançlı, imanlı Müslümanlar tarih boyunca edindikleri malları hayır hasenat işleri için harcamaya, bu yolla Allah'ın rızasını kazanmaya büyük özen göstermişlerdir.

Mesela Osmanlı Devletinde pek çok şehirde Sadaka Taşları vardır. Evet, bildiğin bir taş. Taşta bir oyuk var ve insanlar o oyuğa para koyuyorlar. İhtiyacı olan insan o oyuktaki paradan ihtiyacı kadar alıyor, gerisini bırakıyor. 

Peki çok mu fakir var memlekette?  Onun için midir bu sadaka taşları?

Hayır. Mesela 17. Yüzyıl'da İstanbul'u ziyaret eden bir tüccar bu sadaka taşlarını gözlem altına alıyor ve görüyor ki sadaka taşlarındaki para eksileceğine artıyor. Yani konan sadaka, alınan sadakadan az. ( Bu tabii ki her zaman böyle değil. Savaş, kıtlık, salgın hastalık durumlarında durum değişiyor.) [ 1. ve 2. Resimler o sadaka taşları] 

Mesela Zimem Defterleri var. Bildiğiniz daha doğrusu 50 yaş ve üzerinin gayet iyi bildiği veresiye defterleri... Zengin insan geliyor bakkala-manava-kasaba, bir zimem defterini alıyor eline ve dükkan sahibine '' Baştan, ortadan sondan şu kadar sayfanın borcunu sil'' Diyor. Ne hayrı yapan kim için hayır yaptığını biliyor ne de hayır yapılan hayrı yapanı...( 3. ve 4. Resimler zimem defterleri)

Mesala Osmanlı Devletinde başta sultanlar, devlet adamları olmak üzere varlıklı insanlar pek çok imarethaneler yaptırmışlardır.

Nedir imarethane?

İçinde camiden kütüphaneye, kütüphaneden hamama, aş evine, barınma yuvasına, mektebe kadar pek çok topluma hizmet sunacak birimin olduğu büyük yapı birimleridir. 

Peki imarethane denilen bu değirmenin suyu nereden gelir?

Vakıflardan gelir.

Zengin insanlar mesela oldukça geniş bir toprağını bu imarethanenin giderlerini karşılamak için vakfeder. O topraktan elde edilen tüm gelir o imarethane için harcanır.

5. Fotoğrafta halen İstanbul- Eyüp'te her gün 3.000 civarında insana günde üç öğün yemek veren Mihrişah Sultan İmarethanesini, 6. Resimde ise Osmancık ilçemizde bir aş evini  görmektesiniz.

Bizim insanımız sadece insanları değil hayvanları da düşünüyor ve onlar için de vakıflar kuruyor, onlar için köşkler yaptırıyor evlerinin, konaklarının duvarlarında( 7. ve 8. Resimler bu Kuş Sarayları )

Peki neden bunca çaba?

Yani devlet, insanlarını aşa, ekmeğe, yatacak yere muhtaç hale getirmese de bu hayır hasenat işlerine hiç gerek kalmasa daha iyi değil mi? 

Mutlaka daha iyi ama bir devlet ne kadar ileri, ne kadar gelişmiş olursa olsun mutlaka yoksulu olacaktır.

Mesela bana verin bir trilyon, en fazla bir ay içinde dünyanın en yoksul insanının fotoğraflarını seyredin gazetelerde televizyonlarda. Batırırım anında. Zengin olmak, zengin kalmak her insanın harcı değildir.

Ve daha önemlisi: Siz bu hayır işlerini varlık zamanında yapmazsanız yokluk zamanında zaten bulamazsınız.

Daha daha daha da önemlisi: Bizim din görevlilerimizin verdiği vaazlarda en çok söyledikleri şey: '' Namazınız niyazınız değil, yaptığınız hayırlardır sizi cennete götürecek olan''

Ancak?

Ancak her dönemde yapılan bu hayırları küçük gören, alay eden hatta engelleyenler olacağı bizlere yine Kur'an-ı Kerim tarafından bildirilmiştir.

Nasıl mı?

Gelin o zaman Maun Suresinin mealini okuyalım hep birlikte:

Konumuzla ilgili olan ayetleri büyük harflerle yazıyorum.

1-Dini yalanlayanı gördün mü?

2. İŞTE O YETİMİ İTİP KAKAR.

3. YOKSULU DOYURMAYI TEŞVİK ETMEZ.

4. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

5. Onlar namazlarını ciddiye almazlar.

6. Onlar gösteriş yapanlardır,

7. VE HAYRA DA MANİ OLURLAR.

Yüce Rabbimizin namazı ciddiye almayanlar ile yetimi itip kakanlara, yoksulu doyurmayı teşvik etmeyene, hayra mani olanlara nasıl hitap ettiğini gördünüz mü?  

Çok açık ve net:  ''VAY ONLARIN HALİNE'' Diyor.

Kimlerin Vay haline?  Namazı gösteriş için kılanların, yetimleri itip kalkanların, yoksulu doyurmayanların, hayra mani olanların  VAY HALİNE...

Peki Bu yazdıklarımın ''Askıda Ekmek '' Olayı ile ilgisi ne?

İlgisi Yukarıda Maun suresinde net bir şekilde izah edilmiş:  '' HAYRA MANİ OLANLARIN VAY HALİNE''

''İyi ama hocam bu hayır değil, bir siyasi partinin şovudur.'' Denilebilir.

Kur'an onun da cevabını vermiş:

Bakara Suresi, 271. ayet: ''Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; fakat gizleyip fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. O, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah,  yaptıklarınızdan haberi olandır.''

''Böyle açık açık sadaka verirseniz ne iyi'' Diyor ayet; her ne kadar gizli vermeniz daha hayırlısı ise de...Ve bu arada yine uyarıyor Yüce Rabbimiz '' Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.'' Yani kim gösteriş için, kim siyasi kazanç için yapıyor Allah bunu biliyor. Siz işin o kısmına karışmayın. Her ne surette olursa olsun yapılan hayra engel olmayın...

İyi de yahu yoksulluk olmasa daha iyi değil mi?

Elbette daha iyi ama olmaması diye bir şey söz konusu olamadığı içindir ki her zamana hitap eden Kur'an taa 1400 sene önceden günümüze kadar hep '' Yoksulları doyurun'' Diyor. 

Dünyada her zaman yoksullar da olacaktır Karunlar da... İyi insanlara düşen yoksul insanlara yardım etmektir. Onlara yapılacak yardımların önünü kesmek değil.

Ve gelelim gelişmiş ülkelerdeki yoksulluk durumuna.

12 ve 13. Fotoğraf ABD'deki yoksulluktan kesitler

14 ve 15. Fotoğraflar Almanya'daki yoksulluktan kesitler

16. ve 17. Fotoğraflar Fransa'daki yoksulluktan kesitler

18. ve 19. Fotoğraflar İngiltere'deki yoksulluktan kesitler

20 ve 21. Fotoğraflar Japonya'daki yoksulluktan kesitler

***

11. Fotoğraf Türkiye(!) ve Afrika'daki açlıktan kesitler

9. Fotoğraf: Şefkat Der. Dr. Miyazaki Yoksullar evi.

10. Fotoğraf malum askıda ekmek kampanyası.. ( Yazı siyasi bir yazı olmadığı için resimdeki siyasi partinin amblemini ve başkanının resmini karattım.


***

Evet, gelişmiş ülkelerde askıda ekmek yok

Gelişmiş ülkelerde sadaka taşları yok

Gelişmiş ülkelerde Zimem Defterleri yok

Gelişmiş ülkelerde Kuş Sarayları yok

Gelişmiş ülkelerde İmarethaneler yok

Gelişmiş ülkelerde yoksullar evi yok.

Bazı vatandaşlarımızın deyimiyle gelişmiş ülkelerde ''Sadaka Kültürü'' yok...

Ama gelişmiş ülkelerde de yoksulluk var, sokaklarda yaşayan insanlar var, açlık var. işsizlik var. Sadakaya muhtaç insanlar var. Barınacak yere muhtaç insanlar var. Bir tas sıcak çorbaya muhtaç insanlar var. Var oğlu var...

Bakara Suresi, 177. ayet ile bitirelim:

''Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir.( Yani namaz kılıp sağa sola selam vermek ) Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki ( Allah korkusuyla günahtan kaçınan, mümin ) olanlar da bunlardır.''

( Yazıklar Olsun Onlara Ki---(askıda Ekmek Meselesi Bir De Benden ) başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.