İniltili Bir Şekilde Ağlayan Gönül
Tuzakların ortaya çıkardığı dehşet ürkütücü havası
dünyamızı sarmış ilahi eline değmesini bekliyoruz yok olmaları için. Gerçi
Rabbim bunu bizlerden beklerken, gönülden bağımızı kaybetmiş halde içine düşmüş
olduğu dehşet dolu korona ’ya boyun eğmiş beklemekteyiz. Birlikte bununla mücadele
etmek için sağlık çalışanları bilim adamları aşı için yoğun bir çalışma halinde.
Hıçkırıklarımız sessizce Rabbimize ulaşırken, yüreğimizi yakan ölümler çaresizlik,
yüreğimizi lime lime parçalarken niyazlarımız Rabbimize…
Saklı gönlümüzün içindeki sevgiler hala kapalı
kutusunun içinde, çürümeye devam ederken, kutunun kapağını açmak için bir adım
atan hala yok, iniltili bir şekilde ağlayan gönül, içindeki sevgi ile çiçekler gibi
açılmak kokusunu âleme yayılması için hala beklemekte… Düşünce alemin de hala
sessizlik kol gezerken feryadın sesini kesecek bir yiğidin çıkması bu yiğide destek
verecek yiğitlerin yanında bulunmasını beklemekte. Bir dokunup bin damla gözyaşı
dökerken, gözyaşlarım Rabbime dua olarak çıkmakta bu musibetten Rabbi güç ve
kudretiyle son vermesi tek temennim/ temennimiz.
Şiddetle esen rüzgâr, yere düşen ölü yapraklar bir an
önce yeşillenmesi niyazımız Rabbime ulaşırken sabırla bekliyoruz Rabbimden
Merhametini şifasını devasını. Acizliğimizden başka sığınacağımız tek yer
Rabbimizin katıdır, susuzluğumuzu devasına şifasına bu kadar muhtaçken Rabbim bizleri
susuz devasız şifasız bırakmaz ,buna iman etmişim… Sorumluluk yüklenmeyen
bizlere bir ihtar bir uyarı mahiyetindeki bu musibet belleğimize kazınarak
inşallah anlamamıza vesile olur.
Taarruz ederek yükselen vakalar, bizim ritmimizi dünyamızı değiştirmek için bazılarının ekmeğine yağ sürse de o yağ boğazlarından aşağıya zıkkım zehir olarak girecek, bir dehlize düşmüş gibi düşecekler ve çıkamayacaklar.
Uçmak için kanat çırparak uçmak isteyen gönüllerimizdeki
kuşları azat ederek gönüllere sevgi ile konmasını dileyerek devadan aşıdan daha
etkili olacağı kanaatindeyim lakin bu aşıdan sonrası ve bir daha böylesi olaylara
izin vermemek için tek kapı diyebilirim. Salkım söğütler gibi dallarımızı
insanı korumak için üzerine sersek yarını için, insanın mutluluğu için çalışmak
tüm kötülüklerin kapısını kapatacaktır bundan adım gibi eminim.
Ruhumuzda ki acılar dönerken kavisler şeklinde bir
sarmalla bizi sararak kollarımızı ayaklarımızı sarsa da yüreğimizin çekmecesin de
saklı aşk sevgi dolu umutlar bunu elleriyle çözecektir, kıralım çekmecenin
kilidini açalım içindeki aşk sevgi dolu umutları dağıtalım paylaşalım şereften
yoksun olanları toprağa gömelim el ele. Tükenmek bilmeyen şerefsizlik almış başını
giderken buna ancak bizler dur diyebiliriz. Acıdan nasiplenmek neymiş görsünler
bir daha yeryüzüne çıkmasınlar.
Seni
düşünürken
Bir
çakıl taşı ısınır içimde
Bir
kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir
gelincik açılır ansızın
Bir
gelincik sinsi sinsi kanar
Seni
düşünürken
Bir
erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler
gibi dönmeğe başlar
Döndükçe
yumak yumak çözülür
Çözüldükçe
ufalır küçülür
Çekirdeği
henüz süt bağlamış
Masmavi
bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça
yanar dudaklarım
Seni
düşünürken
Bir
çakıl taşı ısınır içimde.
Bedri
Rahmi EYUBOĞLU
Bizi
korkusuzca özgür düşünmeye sevk edecek olan gönül birliğimizdir, kavramanıza,
sorgulamanıza, araştırmanıza yardım edecek olan bu birlikteliğimiz kim engel
olabilir bu bağa biz sarıldıkça sımsıkı tutundukça. Bizler içimizdeki yakan
hoşnutsuzluğu toprağa gömerek bu sefalet dolu insanların bizi sefil bırakacak
adımlarını yok edebilir ayaklarını kırarak bir daha adım atmamalarını
sağlayabiliriz.
Bizler alışkanlık gereği alıştığımızı değiştirmedikçe
bir şeyler yapamıyorsak eğer değişmek için, alışkanlıklarla yaşıyorsak, o zaman gerimizde sonra
gelecek olan nesilde taklit etmekten öteye geçemeyen bir nesil olarak aynı
bizler gibi fotokopi makinesinden farkı olmayacaktır. Etrafımıza duvar
örerek kendimizi hapis ettiğimiz gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız, vesselam,
selamlarımla.
Mehmet Aluç