Yıldız kayar gökte
Bir siyah semanın saatinde
Yaprak düşer dalında gibi
Dem olur bürünür hüzüne
Gören gözlerin yüreğe akımıyla
Savurur seni bir anada oluşan girdaplarda

Sessizliğin ıslığı çalıyor
Şiirin notalarını yazan
Onu kağıdı döken 
Elinde tutuğun o kalemde
Gezdirir ruhunu ayak basılmamış gezegenlerde
Olduğu yerde bırakarak bedenini

Mavinin yasaklı olduğu bir zaman dilimi
Döndürür kendi yel değirmenini
Beyaz değil çıkartığı toz parçaları
Uydurur rengini zamanın işleyiş ruhuna
Ardı görünmez vardır perdesi
O yüzdendir olur dilde sözler varsayım

Düşmüş gibi olursun
Henüz ay doğmamış bir çölle
Sırtını dayar ve yaslanırsın
Kumdan oluşan tepelere
Güvenemesin rüzgarın estiği yöne
Devreye girer aklın pusulası
Onunla yön bulmaya çalışırsın

Alışırsın zamanla uykusuz gecelere
Sıkışıp kalırsın bazen 
Umut ile umutsuzluk arasında
Yaşamayı öğrenirsin ikisiyle iyi geçinerek
Sol yanın gece olur sağ yanın gündüz
Sen sağ yanın yönüne gitmeye çalışırsın
Umudunu kıran umutsuzluğa inat

Karışık bir evren dili
Azdır anlaşılır yanı
Ondandır çok cevapsız soruları
Var henüz çüzülemeyen sırları
Nede olsa oluşumu atom parçalarında
Kaç nesil geldi geçti yaşam döngüsünde
Hiç bulmadı tamamının sırrını



( Yıldız Kayar Gökte başlıklı yazı ÖNDER_34 tarafından 30.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.