AĞARDI
Kimse bilmez ağ saçımın sırını
Diyar gezip, dolandıkça ağardı
Her koşuda hoyrat kaptı yerimi
Bahtım insaf, dilendikçe ağardı
Mevla görsün sütüne su katanı
Kim ne bilsin, günahıyla yatanı
Parmağı az gelip kovan yutanı
Görüp mide bulandıkça ağardı
Bi şiire sığmaz mevzu derinde
Beyler öldü gitti dağlar yerinde
Rahvan atın, izi kalan küründe
Boz eşekler sulandıkça ağardı
Boşuna uğradım, nice hekime
Benden kaptığını kattı yüküne
Ölüm haksa yatan niye çekine
Dert yüreğe, bilendikçe ağardı
Şair Şerifoğlu, kim kime sordu
İnsanda tamahın gelmedi ardı
Bal bölen, kaşığı yaladı durdu
Bey tül malı tatlandıkça ağardı
Ali Eliş
Bilgi:
Kürün; Genellikle ağaçtan yapılmış
çeşme yalağı
TDK sözlüğü