Bir Şiirim Ve Derinlemesine Bir
Analiz Ve Çırpınış 2
Ne İstediğini Biliyor Musun?
Ne istediğini biliyor musun sen kız
Hatice
Kıçım da don yok sen istiyorsun
ıphone
Akşam yemeğine paramız yok böylece
Sanki artistsin çok kazanıyorsun
Sharon Stone
Mehmet Aluç
Şiiri çözümlemeden önce başlığı anlayalım
önce “Ne İstediğini Biliyor Musun?“ kelime anlamlarını bilmek çok önemlidir, burada
şaşkın kalmış bir aşığın, sevgilisine cebinde parası olmasından fiyatı çok
pahalı kazık olduğundan, vereceği paraya değmeyecek bir cep telefonu ıphone 6
plus istemesindeki çığlığı duyuyor ve hissediyoruz. Haliyle parası yetmeyen
aşığın kendini ifade etmesi açışından, içsel bir yangından öte ifade edişindeki
derin sancı dolu vurgu, anlatımsal öğe açısından çok derindir ve anlamlıdır.
İşte bunu dile getirmek ve bunları kısaca açıklamak zannımca gerekli bir
meseledir. Aşığın anlam derinliği burada bir çığlık şeklinde söyleyerek kendini
ifade etmiştir.
KONU
Ne istediğini bilmeyen sevgilinin,
arzu istek dolu saçmalıklarına karşı çıkan aşığın çırpınışı konu edilmiştir, bu
ifade bu her düşünce istek hemen karşılanmalıdır anlayışını yıkmaktadır.
ALGI OPERASYONU
Ne istediğini biliyor musun sen kız
Hatice
Kıçım da don yok sen istiyorsun
ıphone
Bu şiirde ana tema algı operasyonu;
cebinde parası yok iken en pahalı telefonlara para harcayarak, ülkenin ekonomisini
yabancılara kaptıran insanımızın zayıflığı zavallılığı gözler önüne serilirken
kalabalık şehirlerde, bir topluluk olmaktan çok bir yığın halini alan
insanların ruhi çırpışları temel baz saz gaz alınmıştır. Kıçında don giymek
için don alacak parası olmayan aşığa, 5 milyarlık ıphone plus aldırtmak topluma
ve kendine yabancılaşmış bireyin aşkı bir kazanımla elde etmek için
kullandığını çıkar ilişkisi bağlamında, aşka duyduğu bu çekim alanı her zaman
kazandırır diyenlerin kazanmaktan öte arzularına erişmek için erkeği bir köle
gibi gördüğü, algısı geniş bir vurgu ile yaylı çalgılarla çalınarak ifade
edilmiştir
DÜŞÜNCE YAPISI
Akşam yemeğine paramız yok böylece
Sanki artistsin çok kazanıyorsun
Sharon Stone
Düşünce düzleminde şiir bir
feryattır dağları deldirtir bir çağrışımdır kapıları açtırır. Çünkü bu şiirde de olduğu gibi aşığın
çırpınışları açık bir ifadeyle gözler önüne serilmiş, donsuz gezdiği
anlaşılmıştır. Kadın uzun giydiğinde altta donun olup olmaması bazen bir şey
ifade etmese de otururken bacak ayırmadığı sürece sorun teşkil etmektedir, lakin
erkek için bu söz konusu değildir. Film yıldız Sharon Stone olsan Temel iç Güdü
deki gibi bir bacak ayırmakla on ıphone alırsın, bu da bizim yaşantımıza ters
Hatice.
Telefona bunca parayı verecek birikimi
olması veya âşık olmadan önce bunu düşünmesi gerekirken aşk zaten gelince, aklı
başımızdan alarak geliyor ki buna da çare bulunmuyor! Akşam yemeğinde kuru
ekmeğe talim ederek, bir an önce bir ön çalışma yapması çok ama çok çalışması gerekir
ki bu çalışmada canını okur, alamadan canını aşk yolunda feda eder. Bu şiiri
anlama ve anlamlandırma çabası içinde olan ben şair, aşkla sevilen bayanlara
sesleniyorum eski tuşlu telefonların gizemli nostaljik haliyle kullanılmasına
özen gösterin diyorum, yoksa bu ıphone gereklilikten ziyade zorunlu değildir.
Zaten evde ev telefonu var, internet var tablet ile aradığını bulursun cep
telefonuna ne gerek var.
GÖRÜNTÜ
Görüntü HD başlayarak karasal
yanınla devam edecek gibi görünüyor. İlk baştaki akımla bakımla akım arasında
kesintiler yaşanacağından buna hazırlıklı olmalıyız. Şiir tüm gerçekliği ortaya
sererken, istenmeyen gelişmeler üzerine farklı görüntüler meydana parazit
şeklinde karıncalanma olarak gelebilir.
OLAY MAHALİ
Olay aşk bahçesinde değil kıza âşık
oğlanın yani aşığın ikinci üçüncü buluşmasında gerçekleşmektedir zannımca. Kızın
daha ilk başta, ipleri eline alarak işi sıkı tutmak gibi zaafı var. Âşık ise
parayla saadet olmaz olduğunu bilse de bunu anlatmakta zorlandığı, sancılar
çekerken fıtık olduğu anlaşılmaktadır. Bu şiirin sonunda saç saça baş başa
kavga edileceği söylense de, âşık dert keder içinde çaresizliğiyle derin derin
soluk alıp verirken soluksuz, kalacağı kesin gözüyle bakılıyor
DUYGU
Şiir, karamsar duygular içerisinde
bulunan insana umut aşılayan olsa da burada bu duyguyu barındırdığı söylenemez
ve gözlenemez. Duygu karşılıklıdır burada aşığın çaresizliği dile
getirilerek genç
sevgilinin duyguyu çıkarı için göz kırpmadan harcadığı söylene bilinir. Aşk
heyecan duygu yüklü olsa da burada bu duyguların bir kalemde silinmeye aday genç
sevgilinin pahalı isteğiyle aşığı zor duruma soktuğu anlaşılıyor, bunu
söylememe gerek yok sanırım… Aşk artık bu yalnızlaşan kendini bir odaya
kapatarak elinde cep telefonu ile kendinden ailesinden toplumdan koparan ve zavalılaşan
toplum verilen görüntüsünün çıplak tezahürle çırpınışla görülmesi ve
hissedilmesi zor bir duygu olmadığı ispat edilmiştir.
GÖRÜNTÜLER
İlk Görüntü
Şiire ilk bakıldığı zaman görülen
görüntü ortamında şairin aşkı hissettiği bu akı çıkarı için aracı kullanan
sevgililerin halini göstermesi için yönetmen olmasına gerek olmadığı ispat
edilmiş, zaman oluşan aşktaki değişimler çıplak gözle duygu ile çarpıtılmadan
anlatılmıştır. Bu ilk fragman olsa da ikinci üçüncü fragman saç baş yolma ile
ayrılıkla devam edileceği de kaçınılmazdır.
ANLAM MANA İFADE ÜÇGENİ
Şiiri genel olarak duygu ve
hislerle konuya temas ettiğini söylesek te, bazen çırpınışları ele aldığını da
söyleyebiliriz. Anlam mana ifade üçgeni bir sarmal gibi şiirle olsa da bu şiir
okuyucuyu sarmasa da şairi gözlemlerken sararak hareketsiz bırakabiliyor. Bu kalabalık
şehir yaşantısı içerisinde kendini kaybetmiş köyünü unutmuş” biri yer biri bakar
açlıktan ölür” sözünü unutmuş, kaybolmuş bu bohem ve yalnızlaşmış bireyin
çırpınışları arasında ancak görürüz. Tabi ki şair olarak ben yalnızlığı tek
çerçevede sunmayı sevmeyen geniş bir bakış açısıyla size sunmak için, bunca
çaba ve gayret sarf ederek anlatmaya çalışırken inanın kayboluyorum bu kadar
savurganlık ve gereksizliklerin arasında… Fakat ben aşkı bir kişiye karşı
duyulan sevgi ve bağlılık olarak görürken, bunu yüksek bir çıkar ilişkisine
bağlamadan orta bir kararda sürdürülmesinden yanayım… Bunca bir yığın geçim
telaşı geçindirmeyen maaş, pahalılık insana verilmeyen değerler arasında insan
kazanmalıyız telefonlara servet harcayarak kendimizi yitirmek yerine, insanları
severek onlarla iletişim kurarak dünyayı yaşanılır bir dünya haline getirmeye
gayret etmeliyiz derim vesselam. Ayrıca ve ayrıca kendi içlerinde unutulmaya
yüz tutmuş bir insan kaybedilmiş bir dünyadır batmış bir dünyadır bu dünyada
iletişim olsa ne olur olmazsa ne olur kiminle iletişime geçeceğiz uzaylılarla
mı?
SONUÇ BAĞLAMINDA SONUÇ
Yine uyuyakalmışım sabahlara kadar
yazmanın şevkiyle bir sonuca bağlayayım. Bir şekilde bu uyuyakalma durumları
her şair ve yazarın başına gelebilir nitekim de geliyor. Yazmanın havasından ara
sıra üstüme bir halsizlik ile yorgunluk çöküyor o da az uyku ile geçip gidiyor.
Her şey açıkça şiirle açıklamamla ortada. Kişisel arzu ve tutumların tutulacak
bir dalının olmadığı ortada görünüyor. Aşk kişisel tutumları sevmeyen hızla
kaçarak uzaklaşandır. İlk önce bireyin sonra toplumsal barışı sağlayan aşk ve
şiir araya giren üçüncü dördüncü bir varlığı tutum olsun davranış olsun kabul
etmeyendir. Bu hassasiyete dikkat ederek göz önünde bulunarak adımları atmakta
fayda vardır, vesselam. Selamlarımla.
Mehmet Aluç