Hz. Mevlânâ, aşkın yüceliğini hissederek, yaşarken ve aşkın duygularını zerreleriyle alıp zekâtını gönül lisanı ile avamına ve dost meclisine ikram ederken, gün olur ki sonrasında büyük bir hicrana teslim olur.

      Bu teslimiyet öyle derin ve manidar bir beyte tebeddül eder ki, bir tek sözcük ile duygularındaki var olan hasreti ve hicranı alevleri gönlündeki dağlara yükselen ve neticesinde bir kor ateş gibi yüreğini yakan bir havale büründürür. Yani o mübarek zatın gidişiyle ‘’Etme’’ diyerek arz- u hal eyler. Bu arz-u hali, yüreğinde yanan ateşin teselligâhı olur. Ancak yine de bu hicran asla kaybolmaz Hz. Mevlânâ’nın yüreğinde.


      Buaraya kadar yazdıklarımız malumunuz olan hikayenin bir girizgahı idi. Biz ise Hz. Mevlana’nın o mübarek zata göndermiş olduğu mektubta yazan beyitleri acizane incelemek istedik. Ve beyitlerinde ”Etme” derken neleri kast etmiş olabilir diye düşünmek istedik. Birinci beyitten alarak ” 1-Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme/Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun etme” diyen Mevlana’ nın bu beyti, belki çoğumuz tarafından bir aşk beyti olarak algılanabilir. Belki de aynen öyledir. Ancak farklı tarafları da zannımca barındırıyor? Ya da âcizane bu beyitlerine farklı manalar çerçevesinden bakmayı tercih edeceğim. Yani bunu, sadece bir aşk beyti olarak almak eksik kalır diye düşündüğümüzden bu beyitlerin farklı bakışlara vesile olmasını temenni ederek bu yazıyı siz değerleri okuyuculara hazırlamak istedim şöyle ki; Birinci satırda yazıldığı gibi ”Bizi bırakmaya azmediyorsun” derken neyi kimi veya kimleri bırakmaya azmediyoruz. Biz kimiz ve bıraktığımız şeyler, ”kimler veya neler”. Mesela basit bir örnek ile başlayalım ve altını çizerek yazıyorum. ”bir tekrar değildirdir bu ”.”’Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme ” dedim ya (Biz) kimiz, bu biz nedir. Şimdi biraz anlayabildik mi değerli dostlar. Mesela hani deriz ya ( Biz bir ekibiz, Biz bir Aileyiz ya da Biz Hepimiz Dostuz ya da Biz Müslümanız) ha işte tamda birinci kasıt bu olabilir. ”Yani diyorum ki… Acaba biz, bu “Biz”leri bırakmaya mı azmediyoruz (Etme).” bu birincisi idi. Ya da mesela Tekrar birinci satırdan yola çıktığımızda ve okuduğumuzda şunu düşünelim lütfen, biz acaba bir tane miyiz. Yani içimizde bizi tamamlayıcı birileri var mıdır acaba. ( Bizi, biz yapan yani ./Kendimiz/) …acaba biz kendimizi de mi bırakmaya azmediyoruz (Etme).Üçüncüsü bir insan, kendini tabiata açar ve onlara bakar, besler ve incitmezse tabiatta, kendisini size açar ve size güller saçar. Zira bizi, biz yapanlardan biri tabiatının kendisi değil mi. Yoksa biz kendi şah damarlarımızdan olan hem kendi fıtratımızda bulunan tabiatımızı hem de bize hizmet eden tabiatımızın dallarını kesip onları da mı bırakmaya azmediyoruz (Etme).

       Ve şimdi ikinci ksımdan devam etmek istiyorum neydi o ”Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun etme”. Hz. Mevlana burada ne demek istemiştir acaba. Zannımca, birinci misal olarak şu verilebilir şöyleki ;
Hz. Şems, Hz. Mevlana’ ya bir ayna gibiydi. Ona bakınca sanki bütün aşkın beyitler gönül perdelerini aralar ve Hz. Mevlana’nın o dildar lisanına duçar olurdu. Ve Hz. Mevlana, Şems ile aşka gelirdi. Peki, bizim birnaynamız var mı..? varsa bizim aynamız hangisi veya hangileri..?, veya varsa nerede ..? Bizi aşka getirecek bir kişi, bir iş ya da bir heyecan var mı? Öyle bir aynaya sahip miyiz? Eğer yoksa ;Biz, bizi (biz) yapan aynamızı mı kaybettik (Etme). İkinci Misal; bir çevremize bakınalım, kimler var ya da biz kimleri dost, kimleri yar edinmişiz. Dost edindiklerimiz, menfaatlerimiz, putlarımız ,veya mülklerimiz mi yoksa eşimiz, aşımız ,sevgimiz, merhametimiz, vicdanımız ve tek bir olan Allah’ımız mı? Siz hangisine meylediyorsunuz? Eğer siz, birinci kısma meylediyorsanız. (Etme).
Son olarak Hz. Mevlana’nın mektubunda yazan bir beyti daha incelemek isterim şöyle ki; ”Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize/O zehiri, o şekerle sen bir ediyorsun etme” bakalım burada neler demek istemiştir Mevlana Hazretleri. Şöyle denmiş olabilir mi; berrak bir ummanın içine, bin katre necis bir su kütlesi girse de kirlenmez. Zira bu umman o kadar pak ve berrak ki, necis olarak girenleri de pak eyler. Sen, kendini üzme, biz onları da bu ummanda eritip güzelleştiririz.”
Yani ne demek, ”Ne olursan ol yine gel” bu kapı herkese açıktır. Deme ki günahlarım ziyadedir, geri dönüşü yoktur, benim zaten kaderim bu, yolum belli” gibi düşüncelere kapılma, af kapısı, güneşin batıdan doğmasına kadar açıktır. Şu zalim ve gaddar dünya içinde, seni zehirlemiş olabilirler ancak şekerliğin içindesin sen ve bu şekerlikte, zehirden ayrılıp şeker olmak için bir avuç af dilemen kâfidir diyor olamaz mı? Şekerlikte, zehire meylediyorsun(Etme).
İkinci satırdaki dizelere baktığımızda Hz. Mevlana ”yaşanan olay üzerine” bir sitem gönderiyor o mübarek zata. Zannımca yaşanan olayı zehir olarak alıp, kendisi ile yaşananları ve kendi zatını şeker olarak niteleyen Mevlana hazretlerinin bu dizesini, biz yine kendi penceremizden bir mana kazandırmak istiyoruz.


        Hz. Mevlana bu son dizede bir anlayıştan bahsediyor. Yani ak ile karayı birbirine karıştırma, bir etme. Ben ”o” değilim. İyice düşün ve öyle karar ver. Yani, olaylara bakışımızda ani karar vermektense, delilleriyle birlikte, bir adalet mizanı ile karar vermemizi teşvik ediyor. İkinci olarak Toptancı olma diyor. Etikleme yapma diyor. Beş parmağın beşi bir olur mu hiç diyor. Yani zehri, şekerle bir ediyorsan (Etme).

        Şam’a giden ve Şemsi Mevlana’ya kavuşturan mektuptaki harikulade beyitlerden bir, iki tanesinde bulunan bu telkinleri , idrake gayret edip fikrettiğimizde ,hakikat ciheti ile hayatımızda nice ”Etme”leri netice verecek uygulayarak yaşamak dileğiyle…

Erkam YILDIRIM.
( Hz. Mevlananın Feryadı Etme başlıklı yazı #eryld tarafından 3.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.