Efendim, hula hopu sanırım herkes bilir, bilmeyenler de fotoğraflardan ne olduğunu görebilirler. Kısaca söylemek gerekirse plastikten bir çemberdir hula hop.
Ne işe yarar bu çember?
Takarsınız belinize ve belinizden düşürmeden çevirmeye çalışırsınız. Böylece belinizdeki yağlar erir, siz de fit ve enerji dolu bir vücuda sahip olursunuz. Biraz manyaklığınız varsa kendinizi feleğin çemberinden geçmiş hisseder, rahatlarsınız. Ayrıca eğlenceli bir uğraştır. Yaklaşık olarak bütün aeorobik ve fitnes salonlarında vardır. Alanının formülü pire karedir ki şöyle ifade edilir: π . r2
Ben de çocukken çevirmişimdir bu hula hopu ama genelde kız çocuklarının vazgeçilmez eğlencesiydi bundan yaklaşık 55-60 sene önce. Erkek çocukların çevirmesine pek iyi gözle bakılmadığından biz ya hiç elimize almaz ya da evde gizli gizli çevirirdik.
Evet, bu hula hop 1958 Yılının 7 Aralık Günü yasaklanmış zamanın hükumetince... Yani zamanın Demokrat Parti Hükumeti '' Hoopp ! H/ula hoop !'' Demiş.
Ben o sıralar henüz dört yaşındayım. Olayı hatırlamıyorum tabii ki.
Peki neden yasaklanmış?
İşin komik tarafı işte burası.
Ankara'da ABD vatandaşı bir kız hula hop çevirirken nasıl olmuşsa ölmüş. Öyle olunca da bizim masum hula hop zavallı bir Amerikan vatandaşının katili zalim bir oyuncak olması ve bizler o yıllarda ''Amerika dostumuz, feda olsun postumuz.'' modunda olduğumuz için yasaklanmış. [*]
Şimdi diyeceksiniz ki bunun nesi komik?
Komik olan tarafı şu: ABD li kız Ankara'da hula hop çevirirken ölmüş, hükumet İstanbul'da hula hop çevrilmesini yasaklamış. Ankara'da çocuklar yine bellerinde hula hop kıvırmaya devam ediyorlar, İstanbul çocukları ise melül, mahsun '' Ulan bizim suçumuz ne? Bize niçin yasak?'' Diye göz yaşları döküyorlar.
Neyse efendim Allah'tan 1960 da bu zalim ve gaddar hükumete darbe yapılıyor ve darbeciler DP Hükumetinin koyduğu pek çok yasak gibi hula hop yasağını da kaldırıyorlar. Böylece biz artık dünyayı tanımaya başladığımız yıllarda bir bakıyoruz ki büyük- küçük, genç- yaşlı aşağı yukarı tüm bayanlar çarşıda, pazarda, dergahta, barhagta, sokakta, caddede her yerde hula hop çeviriyorlar. (Ancak ülkemizde 60 yaşının üstünde kadın olmadığı için hiç bir hamfendinin o günleri hatırlayacağını sanmıyorum. Bizdeki hamfendiler en fazla elli, bilemedin elli beş yaşında sabitlenirler. Yukarı asla çıkılmaz. )
Hula hop çılgınlığı o boyutlarda ki artık üzerine şarkılar bile besteleniyor ya da adaptasyon yapılıyor. Mesela bizim zamanımızda ip cambazları vardı. İp üstüne çıkarlardı ellerinde bu hula hoplarla. İp üzerinde önce '' Biz feleğin çemberinden geçmişiz, bu çemberden mi geçemeyeceğiz?'' Diyerek çemberden geçerler, sonra yine ip üzerinde hula hop çevirilerdi şarkılar söyleyerek. Şöyle ki;
'' Hop dingala dingala
Kömür de koydum mangala
Ayşe de Fatma dostun var
Çalkala Boncuk çalkala.''
Boncuk, ip cambazının sahne adıydı.
Sonraları teknolojinin gelişmesi, insanların yeni ilgi alanlarına yönelmesi ve daha pek çok sebeple o ip cambazları piyasada görülmez oldular.
Hula hop da ortadan kayboldu bir müddet. Bu arada topaç, misket, fırdöndü, mantar tabancası, tel ya da tahta arabalar, çember ve daha pek çok şey piyadasan çekildi.
1980 i 1981 e bağlayan geceydi yanlış hatırlamıyorsam TRT 1 Televizyonuna ilk kez bir dansöz çıktı: Nesrin Topkapı...Baktık ki kıvırmak için öyle hula hopa çok da ihtiyaç yokmuş.
Sonra baktık siyasilerimiz de iyi kıvırıyorlar. Herhalde gizli gizli hula hop çeviriyorlardı evlerinde. Ancak bu sır hiç bir zaman netlik kazanmadı. Yani bu kadar kıvrak olmayı hula hopa mı borçluydular yoksa Allah vergisi miyidi hiç anlayamadık.
Benim 35-36 yaşında olan evlatlarımın döneminde artık tetrisler,Pokemon kartları idi çocukların ilgi alanları. Sonrası malum, tabletler, bilgisayarlar, cep telefonları...
Ama bu arada hula hop nasıl olduysa geri döndü. Hatta torunum Elif Nur 3 yaşındayken filan dede - torun bayağı bir uğraştık çevirmek için ama beceremedik. Hep düşürdük.
Sonra?
Bir kaç yıl sonra bu sefer diğer torunum Lina ile( Mehmet Fikret dedesinin küçük arkadaşı ) denedik yine başarılı olamadık. Ama yıldığımı sanmayın. 2. Oğlum Tuğrul'un evlenmesini, bir çocuk sahibi olmasını bekliyorum. Eninde sonunda becereceğim ben bu hula hop çevirme işini.
Unutmadan..
Hula hop artık günümüzde oyuncakçılarda - pek fazla rağbet edilmese de - bulunan ve satılan bir oyuncak ama daha da önemlisi ne yaptı etti sonunda kendisini hem de yıllar önce olimpiyatlara dahil etti.
Evet evet, yıllardır nal topladığımız jimnastik sporunun artistik ve ritmik jimnastik alanına kendisini dahil etti ve sonunda bizim kızlarımız da hula hop çevirmeyi en iyi şekilde becerdiler. Dahası Avrupa ve Dünya şampiyonlukları elde ettiler.
Mesela Ayşe Begüm Onbaşı... Hem Avrupa hem de Dünya şampiyonu oldu (Ayşe Begüm Onbaşı 2016 da Güney Kore'de 15-17 yaş kategorisinde,2019 Yılında büyükler kategorisinde yarıştı. Portekiz'in Cantanhe şehrinde gerçekleşen FIG Dünya Kupası'nda altın madalya kazandı. Bu onun kazandığı madalyalardan sadece ikisi.. Resimde de görüleceği gibi tam bir madalya avcısıdır kızımız.)
MeselaTürkiye'nin Kadın Ritmik Cimnastik Grup Milli Takımı, Avrupa şampiyonu oldu.
Duygu Doğan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina, Eda Asar'dan oluşan Ritmik Cimnastik Grup Milli Takımı, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de düzenlenen Ritmik Cimnastik Avrupa Şampiyonası'nda 3 çember 2 labut' aletinde şampiyonluğu elde etti.Türkiye bu kategoride ilk şampiyonluğuna ulaştı. ( Bu sene )
Yani efendim 1958 yılında yasaklanan hula hop bize 2016 da, 2019 da, 2020 de Avrupa ve Dünya şampiyonlukları getirdi. ( Tabii ki hula hopun kendisi değil canımız ciğerimiz sporcularımız getirdi bu şampiyonlukları )
Sonuç olarak madem ki onlar yani Ayşe Begüm Onbaşı, Duygu Doğan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina, Eda Asar sonunda başardılar. O halde Sami Biberoğulları, Elif Nur Biberoğulları, Lina Biberoğulları ve Biberoğulları ailesine katılacak diğer müstakbel torunlar niçin başaramasın? Eninde sonunda biz de belimizden düşürmeden kalça sallamayı ve hatta şampiyon olmayı başaracağız. Azmin elinden hiç bir şey kurtulmaz.
**************
[*] ( Hula hopun yasaklanması ile ilgili olarak ülkemizde üretilemediği için(!) taaa Çin'den getirtmemiz sebebiyle bu ütünü bize kakalamaya çalışan İsrail'in ABD ye yalvararak '' Gözünü seveyim bir şeyler yap. Çin yüzünden iflas ediyorum.'' demesi üzerine ABD nin böyle bir oyuna başvurduğu, ihtilalden sonra yasağı kaldırttığını söyleyen münafıklar da yok değil hani. )
