Düğün dernek için yollar
boyladın
Coşanlar derdini sordu mu
usta
Gönülden gönüle çalıp
söyledin
Mızrap ellerini yordu mu
usta
Saz belledin Bulduk,Yusuf
ustadan
Kuruşu görmedin onca
besteden
Radyo davetini aldın
postadan
Hevesin murada erdi mi usta
Virane bahçede bülbüller
ötmez
Hatice pek hasta, yaşama
yetmez
Yetim yavruları kimseler
gütmez
Döne merhameti verdi mi usta
Havalandı bozlak o nefesinde
Söyleteni vardır giz
kafesinde
Dinleyen hislenir titrek
sesinde
Gözyaşı toprağı kardı mı
usta
Kırmadın kimseyi hal hatır
sordun
Saygıda kusuru ayıptan
gördün
Bütün sırlarını sazına
verdin
Sızlanıp yüzüne vurdu mu usta
Kaderin garipten yazmış
yazıyı
Demedin kimseye içte sızıyı
Katınca ozana Neşet kuzuyu
Abdallar önünü gördü mü usta
Bedeni dünyadan göçtü ustanın
Hevesi koynunda uçtu ustanın
Heykel nazarında hiçti
ustanın
Kırşehir kadrine vardı mı
usta
ERDOĞAN ÇALIŞKAN 12 12 2020