Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 22.12.2020
Okunma Sayısı : 1059
Yorum Sayısı : 0
Sitede çalakalem yazdıklarımı okuma lütfunda bulunan arkadaşların fark ettikleri bazı şeyler olmuştur.
- İslami kavramların asli manasıyla kullanılmasına özen gösteririm. Herkes ağzından çıkanların sorumlusudur.
- Bilhassa Tarikatlar hakkında hüküm verici tarzda yazı yazmanın vebal olduğunu düşünüyorum. Şeyhin ağzından duyulmamış, daha ziyade bağlıların sözleriyle tarikatlar hakkında hüküm verilemez.
-Tarikata girip usulüne göre yaşamaya çalışan herkes te bazı haller görülür. İmamı Rabbani'nin ifadesiyle değil bağlıların Velilerin bile halleri kendilerine mahsustur. Velilerin hal ve sözleri kendilerine senet iken müctehidlerin fetvaları ümmete senettir. Tarikat ehlinin hal ve sözleri bu mantıkla değerlendirilmelidir.
Çocukluğum ve ilk gençliğim İslami guruplarla haşır neşir geçti. Edeben İslami guruplar hakkında suizana dayalı hüküm vermekten kaçınırım. Günümüz Türkiye'sinde maalesef Cemaat ve Tarikat kavramları birbirine karıştırılıyor. Bazen bilmeyerek ama çoğunlukla bilerek bilgi kirliliği oluşturularak Kara propaganda yapılıyor.

Ucundan kıyısından bildiklerimle Cemaatler hakkında da suizana kaçmadan bir iki cümle yazmak gerekiyor.

RİSALE-İ NUR TALEBELERİ
Son dönem ulemalardan Bediüüzzaman Said Nursi'nin yazdığı Risale-i Nur kitaplarını okuyan insanların oluşturduğu büyük cemaat. Nur cemaati homojen bir cemaat değildir. Bediüzzaman'ın vefatından sonra yakın talebelerinin etrafında farklı yerlerde cemaatleşmişlerdir.(İstanbul, Erzurum, Sakarya vb.Yazıcılar- Okuyucular gibi) Said Nursi'nin " Zaman İman kurtarma zamanı, tarikat zamanı değil" sözünden dolayı Nurcular Tarikatlara her soğuk yaklaşmışlardır. Nurcuları genellikle ilmi birikimlerinin fazlalığıyla tanırım. Kültür hayatımızda belirgin iz bırakan Zafer dergisi Risale-i Nur talebelerinin yayınıdır.
Cumhuriyet kadrolarının çilesini çeken (B.S. Nursi 19 kere zehirlenmiş ve 20 yıldan fazla polis gözetiminde yaşamış ve defalarca hapse girmiştir.) cemaat 1970'li yıllarda Yeni Asya gazetesiyle basın hayatına girdi.(Yeni Asya Gazetesi tüm Nur guruplarının temsil edildiği ortak yayın kuruluşuydu. Zaman içinde bölgesel cemaatler oluştu. Bölünme çoğunlukla siyasi sebeplerle oldu. Yeni Asya Gazetesi etrafındaki gurup, Bediüzzaman'ın Demokrat Partiye destek vermesi, öncesinde ise Meşrutiyet taraftarı olarak Abdülhamid'le zıtlaşmasından dolayı koyu Demokrat bir yapıya büründü. Yeni Asya Gazetesi zaman zaman fanatizm seviyesinde Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğruyol Partisi ve Demokrat Parti yayın organı gibi çalıştı. (1986-1987 yıllarında Köprü dergisini gösterdiğim birisi Bunlar Demirel'in adamı deyince çok zoruma gitti, ama cemaat yıllardır bu imajı hafızalara kazıdı maalesef) Tüm guruplar ortak olarak Milliyetçi-ülkücülerden hoşlanmazlar.(A.Türkeş'in İktidarın Kudretli Albayı olması ve B.S.Nursi'nin mezarını naklettirdiğini düşündükleri için)   
Tabanda Risale-i Nur okuyan FETÖ çülerin en çok zararlarının dokunduğu gurup Nurculardır. Az biraz Risale okuyan herkes fetöcülerin Nurcu olmadıklarını rahatlıkla anlayabilir.








( Tarikat-lar Final-cemaatlar başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 22.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.