Sevmemek Ziyan 2



Yanında iken, sıcak nefesi bu sefer onu almış gençlik günlerine götürmüştü, o zamanlar mı seviyordu? Şimdimi sevmeye başlamıştı bilemiyordu! Şimdi yanında gönlüne güç getiremeden içinde kıpırdayanları dizginleyemiyordu. Elimde gelen ancak ona açılmaktı ama nasıl diye düşünürken, Lütfiye

-Çok düşüncelisin, umarım seni işinden alı koymadım.

Duymamıştı. Lütfiye önüne geçerek.

-Hey sana söylüyorum âşık.

Anlamış mıydı, yoksa öylesine mi söylemişti. Olsun öylesine olsa da âşık olduğunu anlamıştı.

-Lafı çevirmeden söyleyeyim, ben sana uzun zamandır mı âşıktım şimdi mi âşık oldum bilemiyorum. Seni seviyorum, hem de çok seviyormuşum! Oh çok şükür bir çırpıda söyledim.

Lütfiye utandı gülümsedi. Uzun süren sessizliğinden sonra, Hasan’a sarıldı. Uzun süre sarılı kaldılar.

-Açık söyle önceden mi seviyordun yoksa şimdi birden mi sevdin?

-Bilemiyorum şaşkınım! Şapşal oldum, senin de dediğin gibi! Zamanın ne önemi var? Seviyorum seni işte…

Oysa Hasan hayatta bir işi başarmak için, üç adım gitmeden yarı yolda kalırdı tamama erdiremezdi oysa şimdi, birden bire olmuştu… Bu tesadüf olsa da onu serseme çevirmişti. Şimdiye kadar birbirlerini böylesine sevinçli görmemişti, hayalimde bile buna yer vermezdim herhalde diye düşündü. Hem düşünceleriyle kavga ederken Nuriye ye sarılarak onu etrafında kucaklayarak döndürüyordu. Böyle bir vaziyette onunla karşılaşmış olmaktan mutluluk duyuyordu. Yanağından öpmesini ve nefesini yüzünde dolaştırmasının sıcaklığının doğurduğu heyecanla doluydu.

Kendi kendine, şimdiye fakat hiçbir şeyden muvaffak olamamam belki de içimden gelenleri ifade edemediğimden dolayıdır diye düşündü, şimdi rahatladım kendimi kuş kadar hafif hissediyorum neden, ona âşık olduğumu kendime itiraf edemeden, şimdi birden itiraf ettim bundan dolayı da şaşkınım bu nasıl oldu bilemiyorum diye düşündü!  Nuriye’nin siyah mutluluk dolu gözlerine bakarken, kararlılığının keskin ifadesi çenesinin kilidini çözmüştü. Bunca yıl kilitli olan çenesinin yüzünden, kendini başarısızlığa mahkûm ettiğini düşündükçe bu kadar çok kıvranmasının ve derin bir ümitsizliğe düşmesinin nedenini bulmuştu.

-Biliyor musun? Bir anda çenemdeki kilit çözüldü. Bunca yıl, seni sevdiğimi kendime itiraf edemez iken, şimdi senin yanında kendimi güvende hissederek bir anda söyledim, çok mutluyum!

Nuriye

-Demek ki bende, boşuna buraya gelmek için annemle beraber ısrarı boşuna etmemişiz!

-Hemen bugün annenin elini öpeceğim.

-Ben, seni sevdiğimi anneme söylerken o bunu bekliyordu, haklıymış ta!

-Sen annene!

-Evet, söyledim, şaşıracak ne var? Anneme söylemeyip de babama mı söyleyeydim yani?

-Şey! Tabi ki babana söylemeyeceksin, annene söyleyeceksin.

-Şu an bir kuş kadar hafifim. Yıllardır kendimde bir eksiklik olduğunu bunun ne olduğunu bilemiyordum, eksik olan sen ve aşkımızmış şimdi anladım.

-Bende yıllardır bu yükü tek başıma taşımaktan yoruldum, senden bana karşı ve aşkıma boş gözlerle bakarak söyleyemediğinden dolayı eziliyordum, şimdi bende bu yükü seninle paylaşarak bir kuş kadar hafif oldum.

-O zaman gökyüzüne doğru uçabiliriz.

-O kadarda değil!

-Eksik kanadımız vardı, şimdi tam oldu neden olmasın?

Mehmet Aluç

 

 

 

 


( Sevmemek Ziyan-2 başlıklı yazı kul mehmet tarafından 24.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.