KABUKTAN ÖZE

Kabuğu aşamayan, özleri nasıl görsün?

Yokuşa katlanmayan, düzleri nasıl görsün?

"Göz görmez, akıl görür" demiş ulularımız

İdrâki kör olanın gözleri nasıl görsün?

 

BİR GÜN...

 

Çatlar yerin dudağı, ırmaklar susar bir gün

Yetim hakkı yiyenler, beyninden kusar bir gün

Uzun sürmez bu devran, hak haklıya verilir

Yalanla iş görenler mahşerde pusar bir gün

 

AYNALAR

 

Çoktan batmıştır güneş, şimdi loştur aynalar

Hayaller tuz buz olmuş, birer düştür aynalar

Ellerimde yıpranmış siyah beyaz resimler

Sade çerçeve kalmış, (n)için boştur aynalar?

 

SELÂM OLSUN

 

Her gönül çilehane, girene selâm olsun

Derman dertte saklıdır, görene selâm olsun

Sabır oruçlarının doyumsuzdur iftarı

Derdi de, dermanı da verene selâm olsun

 

KOCA ÖMÜR

 

İçinde her ne varsa edilir boca ömür

Doğruyu ve yanlışı öğretir hoca ömür

Kaderde her ne varsa yaşanır birer birer

Zamanın çarmıhına gerilir koca ömür

 

İNSANIN KIYISI

 

Varamadı insanlık, insanın kıyısına

Yürekleri boyadık hasretin koyusuna

Derinlerden habersiz, sığlıklarda boğulduk

Her ne varsa sığdırdık sonsuzluk kuyusuna


M. NİHAT MALKOÇ

 

( İkindi Rubaileri-53 başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 27.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.