Monolog Röportaj- Donald Trump İle Ters Köşe Olma Hali-

 
Evet, sevgili okuyucularımız bugün monolog Röportajımızda,2016 yılında ABD, 45. başkanını seçmek için sandık başına giden ve 2016 Başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi aday Donald Trump, favori Demokrat Parti adayı Hillary Clinton karşısında seçimi önde bitirdi. Pennsylvania eyaletindeki 20 delegeyi de kazanan Trump 270 delege sayısını aşarak ABD Başkanı olan Trump ile dünü ve bugünü konuşacağız, lakin hala beyaz saraya çağırdı yandaşlarıyla seçimin zaferi olacağı sonucunu ilan edecek iken ters köşe olan hezimetle diz çöktürülmesinden bu güne kadar suskun kalan Trump, davetimle bu suskunluğunu bozarak konulmaya başladı. Sayın Trump beni, kırmayarak geldiğimiz için teşekkürler ederim. Size üzgün olduğumu söyleyemeyeceğim, kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz hatta kendiniz çaldınız halaya eş dost çağırdınız lakin onlar sizin için cenaze marşı çalarak sizi yolcu etti, neler söyleyeceksiniz bu hezimetten sonra.
 
-Aslında ben hakların eşitliği, adalet ve hak için çalışan bir başkan değildim, dostlarımda benim gibi olduğu aşikâr… Kendi ve ülkemizin çıkarı için önümüze geleni ezmekle meşhuruz, lakin bir Türkiye ye diz çöktürtemedik, birde Baydın’a… Aslında bu benim organizasyonum çok defa tutmuştu, bu defa neden tutmadı bilmiyorum, oysa her ayrıntısına kadar provalar yapmıştık, sergilerken aniden okun yönünün değişerek bana dönmesini hala anlamış değilim.

-Sakın bu Korona’dan dolayı Amerika’daki insanların bir çöp gibi poşetlenerek yollara atılması, değer verilmeyerek sağlıklarıyla oynamanız, insanlara değer vermemeniz olmasın?

-Bu dediğiniz bugün olan bir şey değil ki asırlardır aynı politikalarla insanları sömüren bizler bu defa ters köşeden döndü. Fazla sıçrayamadık ondan olası olabilir. Oysa dostlarımı memnun etmek isterken galiba fazla güvendim, dönek olabileceklerini düşünemedik, taş başıma düştü. Oysa biz taşları mazlumlara atarken hep isabet ederken bu defa etmedi, başıma düştü. Baydın’ın bundan parmağı olabileceğini sanmıyorum, kurgulasak senaryoya yazsak bu kadar gerçekçi olamazdı bu bir gerçek. Aniden oluşan bilemediğimiz bir gücün eli var bundan.
 
-Bu güç Âlemlerin Rabbi Allah sizin de Tanrı dediğiniz yaratıcımız olmasın.

-Zan etmiyorum Tanrı bizimle beraber kilisemizde…

-Ben zan etmiyorum, tanrı dediğiniz kendinize göre şekil verdiğiniz yarın değiştirerek yeniden şekil verdiğiniz puttur, Tanrı yaratıcı olamaz. Âlemlerin Rabbi yalan dolanın döndüğü mekânlarda olmaz, mazlumla haksızlığa uğramışlarla olur.

-İsterseniz fazla detaya girmeyelim, bana yapılan komplonun detaylarına inelim, aydınlığa çıkalım.

-Yeterince aydınlık değil mi? Çağırdığınız seçmenlerle seçimin galibi olduğunu yeniden kazandığınızı ilan etseydiniz seçmeniniz olarak kalacaktı, şimdi oysa bunların Amerikalı olmadığını terörist olduğunu açıklıyorsunuz, bu çelişki değil mi?
 
-Hayır, benim çağırdığım benim seçmenlerimdi, onlar ihanet etmez, bunda küresel bir tehdit var. Beni twiterden men edenlerde aynı güçler.

-Bu güçler Amerika da değil mi? Ne fark eder ki hepinizde aynısınız?

-Neyse isterseniz, bu çatlağı yapıştırmak için Ahmet Zeytinci Bey’in dediği gibi, yapıştırmak için Japonya’dan Japon yapıştırıcı sipariş verdiğimiz haberini yaymış, bu acil kod ile istenilmişti, nereden haberi olmuş açıklamasını bekliyoruz.

-Şimdi bu konunun burada ne alakası var desem de, değiştirmek için kıvırmaya başladınız?

-Kivirmek, o ne demek biz vidayı tahtaya yerleştirmek için kiviririz, yanlışınız var.

-Aldığımız duyumlara göre Oval ofisinizin altında gizli bir geçitten kaçmayı düşünseniz de bunu zor zamanlarda daha sonrasında Baydın’ın (Bidende gidende) görevi sırasında ülke dışına çıkarken buradan gelip koltuğa oturarak selfi çekeceğiniz yönünde bu doğru mudur?

-Bunlar ulusal gizli bilgiler, sizler nereden biliyorsunuz ki? Yoksa sizler bu olayı organize ederek üzerime yıkanlar mısınız? Kesin bunda sizin parmağınız var! Yoksa benim seçmenlerim neden darbe yapsın, onların aklını fikrini almış iken, geri kazandıran sizlersiniz evet evet sizlersiniz.

-Bizden korkmanız gerektiğini size ve sizden öncekilere de söyledik, yapmayın başınıza gelebilir dedik, biz dedikçe sizler darbe üstüne darbe, mıhtıra üzerine mıhlamayı bırakarak muhtıra yaptınız, işte bu seferde başınıza geldi, ooooohhhhh, yüreğimiz soğudu.Saman altında su yürütüyordun.
-Samani altini de su yürütmek mi?

-Türkçe konuş, sana anlatayım da dinler o zaman “Geniş bir ovanın üzerinde bir köy, bu köyün de bir tanecik ırmağı varmış. Irmağın suları aynı anda köyün bütün tarlala­rına yetecek kadar gür olmadığından, her gün bu ırmağı bir köylü, kendi tarlasına sulamak için kullanıyor, diğerleri de sı­ranın kendisine geleceği günü bekliyorlarmış. Ancak bir gün köyün açıkgözlerinden biri, ırmaktan kendi tarlasına gizli bir kanal yapıp, diğer köylüler bu durumu fark etmesin diye ka­nalın üstünü toprak ve samanlarla kapatmış. Böylece tarlasına her gün yeteri kadar su geliyor, bolca mahsul alıyormuş. Bir süre sonra ırmağın suları azalıp, bu açıkgözün tarlasından be­reket fışkırınca, köylüler vaziyetten kuşkulanıp adamın tarla­sına baskın yapmışlar. Bir de bakmışlar ki kanallar suyla dolu ve üzerinde otlar yüzüyor. Cevap belli: “Ulan köftehor, saman altından ne su yürütüyorsun!”

-Anladım!

-Anlamadın ama biz anladık; esed diktasının işgaliyle elinde tuttuğu Suriye’nin Filistin direniş hareketlerine ve mültecilere yönelik işlediği katliamlar ve baskıların boyutlarını biliyoruz siz bilmediniz dalga geçtiniz tüm insanların hayatlarıyla yarınlarıyla ,uşağınız mı ağ babanız mı diyeyim İsrail ile beraber… Bir insan nasıl ansızın insanlığını yitirecek kadar bu kadar sizin gibi zalim ve acımasız olur hala anlayamıyoruz güzel olan varken çirkin olanla yaşamakta nedir? Bedeniniz de zihnin dengesini bozan nedir? Bu kadar, zihnin de bedeni hastalandırışı ile uğraşmak sizi hasta deli akılsız yapmış, insan olmadan insan tek başına nasıl yaşar? Ey akılsız Trump! Dünyalar kadar malın mülkün var daha fazlasını alıp ciğerine mi sokacaksın havasız kalmak soluksuz ölmek için?

-Bunlar biraz ağır olmadı mı?

-Hafif kaldı en ağırını da göreceksin…

-O zaman ben söyleyeyim, kendim ettim kendim buldum, gül gibi sarardım soldum eyvah, eyvah eyvah…  

Mehmet Aluç
 
 
( Monolog Röportaj- Donald Trump İle Ters Köşe Olma Hali- başlıklı yazı kul mehmet tarafından 10.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.