…..bana yazdığın bir cümle beni mi anlatıyor yoksa ,önce bir anlam veremedim tekrar okudum mektubunu babacığım,diyorsun ki “…“..İnsan bazen kendini, küçük bir akvaryumdaki yapyalnız japon balığı gibi hissediyor ,dön dolaş aynı yerdesin ,yukarı çıksan uçamaz, dibe dalsan batamaz bir haldesin…” eee musti ,ben de aynı durumdayım sanki , İstanbul gibi bir metropol kent den gel ,dört duvar ev ile servis aracı arasında masa tenisi oynar gibi hafta içi koştur, hafta sonu da daha bir şey anlamadan pazartesi oluyor, hadi yine aynı koşuşturmanın tekrarları, pinpon topu gibi git-gel,git-gel musti….mesela ,bak az önce servisten indim hipnoz edilmiş gibi doğru eve çıktım ( oysa evin ihtiyaçları vardı ,alırım diyordum ama valla hiç halim yok ) kapıyı kapatmamla çantamı bir yere kendimi bir yere attım ,göz kapaklarım ve ayaklarım öyle yorgun ki hiç halim yok ,ne açlığımı bastırmak için bir iki kaşık atıştırmaya ,ne de rahat kıyafetler giyip abdest tazeleyip kendime gelmeye, kendimi divana bırakıyorum gözlerimi kapıyorum Allah’a emanet ooooo …çoktan dünya değiştirmişim bile babacığım, görüyor musun halimi yukarıda anlattığın Japon balığından bir farkım yok işte ,ama ben sevdim bu japon balığı benzetmeni, olsun babacık şikayetçi değilim ,çok şükrediyorum halime sen merak etme..uyandığımda televizyonu açıyorum ,her açışımda aklıma sen geliyorsun ,sana kızardım “..dünyadan haberim yok bana bir haber izletmiyorsun” diye ,birkaç gün haber izlemek istedim tüm yaşama sevincim kırıldı, önce kadına şiddet olayların en vahşi olanları seçilerek sıraya konmuş gibi haberler ,sonra derbi’nin dedikoduları ,sonra iktidar üyeleri arasındaki beklenmedik sürtüşme , sonra muhalefetten inciler, noter destekli vaatler (!) ,süreç-müreç-newruz haberleri ,sonra dış dünya yemen karışmış yine , siviller yani Müslüman halklar katlediliyor ,ışid denen aslında İngilizlerin yeni lawrence’leri ( İngiliz ajanları ) olan örgütün Ortadoğu’yu , Irak-Şam-İngiliz-devleti yapma projeleri ama İslam adına cinayet ve barbarlık yaparak dünyaya da böyle anlatarak çevrilen entrikalar ,Londra-İstanbul-Urfa hattında algı oluşturma çabaları , Müslüman halkların umudu Türkiye’deki iktidardır ve iktidarın gücüne karşı işlenen iç ve dış ihanet örgütleri(maalesef Medine münafıklarından farksız fetöcüler ve benzerleri),üniveristeleri karıştırma oyunları ,geçmiş ÖSYM ve KPSS skandalları…vb,babacığım haberler dinledim tevbe ettim bir daha asla ,iyi ki yanındayken seyretmiyor muşum,şimdi açıyorum bir magazin veya müzik veya senin kertenkele dediğin tuhaf diziyi seyrediyorum , yapıyorum pastamı demliyorum çayımı ,elhamdu lillaahhh…! İşte bu musti ,işte huzur diyorum oturuyorum evimde, neyse babacık günler böyle didişe didişe geçiyor günü birlik işlerle ev servis okul ,okul servis ev , bu arada senin ilk çıkarttığın şiir kitabı elime geçti

“şehir yalnızlıktır “ isimli şiir kitabın, şöylesine açtım ( shf:33 ) ”..bu yalnızlığım ceza bana /alışık olmadığım huylar çarpıyor / şehrin şaşırmış sokaklarında kayboluyorum /her şey anlamını yitirmiş geliyor bana /umutsuz dertlere düşmüşüm /ayaklarıma dolaşıyor / çocukluğumu acıtan anılar / bilinmez serüvenlere düştüm / kendi içime çekildim..” bu satırlar çıktı karşıma ,baba sen mutsuzluktan başka şiir yazmasını bilmez misin ,ne bu ya..!!umutsuz duygularla çırpınıyor tüm yazdıkların , fazla karamsar bir tablo çiziyorsun okuyucuna ,başka bir sayfayı açtım ( shf : 29) “..çalınmış düşlerimi topluyorum tam ortasında günün / gören oldu mu beni bilmiyorum / yaşadığım şehir hiçlik akıyor /bin maskesi olmalı yüzlerin / gözyaşları ile geçiyor gündüzü gecesi /tek sevincim içinden geçen mavi su “..ehh bu biraz idare etti, neyse buna da sağlık babacık ,sen nasılsın iyi misin Allah iyiliğini ömrünü artırsın , bugün son nefes gibi öyle bir sıkıntı zor saatler geçirdim ki okulda ,sebebini de bilemediğim gereksiz belki hiç yoktan çektiğim sıkıntıya ,nöbetçi oluşumun yorgunluğu da eklenince düşün artık, seni daha iyi anlıyorum gün geçtikçe akşam geldiğinde divana uzanır uyuya kalırdın top atılsa duymayacak halinle , oldum mu ben de aynı , hayırlısı diyelim bugün de bu kadar olsun biricik babam benim ,ellerinden hasretle öperim , anneme abim ve kardeşime selamlar ,Allah yar ve yardımcımız olsun….

 

 

30.03.2015/çengelköy

Mustafa kaya

( Mektup-18 başlıklı yazı cirik tarafından 12.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.