Yanarım
Bülbülün feryadı arşa çıkarken
Utançtan kızaran güle yanarım
Yâr beni zülfünde dara çekerken
Gerilen sırmadan tele yanarım

Yâr yürek açmasın yüze gülmesin
Hoyratça davransın hatrım bilmesin
Cevrine kabulüm selam kesmesin
Muhabbet yoksulu dile yanarım

Padişah emredip ferman buyursa
Kays'a gün doğup ta murada erse
Mevla nın lütfuyla vuslatı görse
Leyladan habersiz çöle yanarım

Çok uzun yaşayıp asırlar görse
Mal mülke meyilli dünyayı yığsa
Aşığa meczupluk halidir derse
Sevdadan nasipsiz kula yanarım

Sevi tandırında yanmaya değer
Piştikçe artarmış gözyaşı meğer
Islanıp alevi sönerse eğer
Nârını kaybetmiş küle yanarım

Kozayım bu gönül ateş dolsa da
Onulmaz belalar başa gelse de
Yüreğim kavrulup kebap olsa da
Cana minnet bile bile yanarım...

Yahya Koza

 

( Yanarım başlıklı yazı Yahya Koza tarafından 13.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.