asena bakışlarında destanlar yazılıyor

turkuaz şelaleler gülüşlerinden dökülüyor 

kirpiklerin dört rüzgarlarda süzülüyor 


yoldaş ediniyorum gözlerini bozkırın koynunda

kadim coşan orhunun uslanmaz telaşında 

fırtına esiyor gökyüzü dalgası gibi saçlarında

hayalinle dalıyorum süvarilerin sıra saflarına


uçuyorum Kürşad gibi kalabalığın ortasından

bağladım ipek saçlarını tuğumun süngüsüne

bugün varsam uçmağa gözü kara atalarım gibi

unutur musun bu selenga nehrinin deli çerisini


ey kaşı yay gözü kara saçı ipek asenam

yağmur altında dört nal göğden ileri koşalım

asya'nın tüm bozkırlarında yurt oba kuralım


ben ne cenkler gördüm ne destanlar yazdım

asena bir tek senin gözlerine esir düştüm 

engin gobi çölünde kaç kez hasretinle yandım

uğruna tac mahali taş ocaklarından taşıdım


ey kaşı yay gözü kara saçı ipek asenam

kaç kez bölük bölük nemrutları ezip geçtim 

krallara diz çöktürüp tapınakları başa yıktım 

kaç yüz kez tüm cihan toplanıp üzerime geldi 


nice kez yara aldım kan verdim otağ kurdum

ıssız bir Türk çadırında gök göğü dinledim

kaşgar sabahında dombıra sesiyle uyandım

malazgirt ovasında kükreyen aslan oldum  



ey ötüken'in kır çiçeği asenam

dün kırlarda oturup seni hayal ettim

gülüşünde doğan güneşi gördüm

dudaklarında duaları okudum



gözlerine baktığım zaman asena

bütün cihan yurt oluyor pusatıma

ıssız bozkır gecelerime güneş doğuyor

gözlerini yoldaş ediyorum kendime


gözlerini hayal ettiğim zaman asenam

asya'nın tüm steplerinde dolaşıyorum

bozkır çadırlarını kurulmuş görüyorum

tengri dağının kutlu nurunu hissediyorum


uçsuz bucaksız bahçelerde ayak izlerin var

her yerde güneş gibi içimi ısıtan gözlerin var

nereye akın etsem atalarımın gür sesi var

bir de kulağımda hiç dinmeyen nazlı sesin var


sen aklıma düşünce asena

aklıma yıldız hilal düşüyor

bozkır tufanı gibi yıkıyorum bâbil surlarını

önümde diz çöküyor nice konstantiniye 


seni hayal edince asena

kamlar közde göğe selam duruyor

deli taylar steplerde koşuşturuyor

dokuz tuğ meşâle oluyor saçlarında 


sana olan tutkum kaç bin yıllık bir serüven 

anadolu'da üzüm bahçeleri salkım salkım

doluyor kandaş turan yurtları tıklım tıklım

bak asena cihana Oğuz'un soyu hakim hakim 


nice yurtları güneyi kuzeyi doğuyu batıyı

dönüp dolaşıp ata yurduma takılıyor aklım 

ah benim bu deli uslanmaz deli dolu aklım

aklım yine sende ötüken'in kahraman güzeli


ey asena tam konacak yer buldum derken

cümle cihan takmış tüm ordularını peşime

tek başıma kalmışım bir sen varsın aklımda

kaçmak yakışmaz Türk oğluna savaşmalıyım 


ey asena...


bu azgın savaş meydanında 

bu can senin hayaline atıyor 

usanmadan ok yaydan fırlıyor 

gözlerin gibi bana doğru sıcak gülüyor


aklımda sen,onlarca ok bağrımı deliyor 

Oğuz atam uçmağa rehberim oluyor 

ey göktürk güzeli asena son nefesimde

adını yazıyorum kutlu toprağa son damla kanımla…



( Göktürk Kızı Asena başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 28.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.