Nazi Almanya'sının tek toplama kampı Austwichz ve tek sapık canisi Joseph Mengele miydi?  Hayır elbette. Ama bu iki isim ün salmıştı.

Uzun uzun diğer toplama kamplarını ve canileri yazmayacağım ama Austwichz kampının diğer bir kaç canisini de tanıyalım ve sonlarının ne olduğunu görelim.

Evet, Mengele ile birlikte bu kampta başka canavarlar da vardı. Bu canavarların başında da Adolph Eichmann gelmekteydi. Ancak Eichman sadece Auschwitz Kampı ile değil tüm kamplarla ilgili bir kişiydi.

Otto Adolf Eichmann 1906 Yılında Avusturya'da doğmuştu.  Gençliğinde mühendislik okuduysa da başarılı olamadı. Sonra çeşitli firmalarda satış elemanı olarak çalıştı. 1932 yılında Avusturya Nazi partisine üye oldu. 1933 den itibaren 14 Ay Avusturya Bölüğünde askeri eğitim aldı. 

1935 de Yahudi problemi ile ilgilenmeye başladı ve Hitler'e sunduğu "Yahudi Sorununun Nihai Çözümü" önerisiyle Hitlerin gözbeği oldu. Çünkü onun getirdiği çözüm Yahudilerin tamamen imha edilmesini öngörüyordu ki Hitler'in istediği de buydu.

Avusturya'nın Almanya ile birleşmesinden sonra 150.000 Avusturyalı Yahudi'yi toplama kamplarına gönderdi. 

Alman Ordusunun 1939 yılında Polonya’ya girmesiyle beraber Eichmann Gestapo’ya transfer oldu. Gestapo’nun IV B4 bölümü yani Yahudi sorunu bölümünün başına geçti. Bu yılı takip eden 6 yıl boyunca “Nihai Çözüm” projesinin karargahı burası oldu. Nihai Çözüm,  yukarıda da işaret ettiğim gibi Yahudi nüfusun kitleler halinde yok edilmesini amaçlayan projenin kod adıydı. 

1941 yılında toplama kamplarının yenilenip elden geçirilmesi, yeni kampların açılması, gaz ve tren sistemlerinin geliştirilmesiyle bizzat ilgilendi.

Yahudilerin Auschwitz de dahil toplama kamplarında toplanması ve imha edilmesi için Einsatzgruppen denen mobilize  ölüm birlikleri kurdu.  

Kısaca toplamda 2 Milyon Yahudi'nin öldürülmesinden o sorumluydu.

Savaş döneminin en kudretli kişilerden biri olan Adolph Eichmann, savaş bittikten sonra 1946 yılında gözaltına alındığı kamptan kaçıp Arjantin’e gitti. Adını değiştirerek başkent Buenos Aires’te yaşamaya başladı.   

11 Mayıs 1960'da İsrail'in Gizli Servis'leri Mossad ve Lakam ajanları  onu yakalandı ve İsrail'e götürüldü.

İki yıl süren davası sonucunda 31 Mayıs 1962 yılında Ramleh Hapishanesinde gece yarısından hemen önce idam edildi.

İnfaz edilmesinden sonra Eichmann'ın cesedi özel olarak tasarlanmış bir fırında yakıldı ve ertesi sabah, 1 Haziran'da, sabaha karşı saat 04.00'da, külleri bir İsrail Deniz Kuvvetleri devriye botu tarafından İsrail'in karasularının ötesinde, Akdeniz'e dağıtıldı.

 Auschwitz kampındaki gardiyanlar da en az Mengele kadar zalimlerdi. Özellikle de üç kadın gardiyan...

HERTA EHLERT:

Savaş öncesine sıradan bir satış görevlisiydi. Savaş patlak verince orduya giren Ehlert, birçok toplama kampında görev yapsa da asıl ününe Auschwitz'de kavuştu. Mahkumlara yaptığı psikolojik işkencelerle tanındı ve savaştan sonra 15 yıl hapse mahkum edildi. 2006 yılında öldü.

JUANNA BORMANN

1938 yılında katıldığı SS birliklerinde hızla yükseldi ve birçok toplama kampının müdürü olarak görev yaptı. 1944 yılında Auschwitz'e transfer oldu ve esirleri, aç köpeklere öldürten bir cani olarak ünü yayıldı.

Savaş sonrası asılarak idam edildi

İRMA GRESE:

En psikopatları buydu.

Irma Grese 1936 yılında annesinin intiharının ardından, Nazi Partisi'ne üye oldu. II. Dünya Savaşı sırasında da gardiyanlık yapmaya başladı. Auschwitz'e kadın gardiyan olarak transfer edilmesinden sonra kıdemli amir ve kamptaki ikinci en yüksek rütbeli kadın olarak yaklaşık 30.000 Yahudi kadın esirden sorumlu oldu. 

Savaştan sonra Almanya yenildiğinde, Grese ve bir avuç SS subayı kaçmak yerine kampta kalmayı tercih etti, sonrasında da İngilizler tarafından esir edildiler. 

Kampındaki Yahudileri zevk için öldürme, aç köpekleri onlara saldırtma, binlerce insanın gaz odalarına gitmesinden sorumlu olma gibi pek çok suçtan idama çarptırılan Grese, bukleli saçları nedeniyle "Güzel Canavar"  lakabıyla tanınıyordu. 

İdam edileceği gece boyunca Nazi şarkıları söyledi, idamı sırasında da celladın yanlış hesaplamasından dolayı idam sehpasından düştüğü anda boynu kırılmadı, üç dakika boyunca yavaş yavaş boğularak öldü.

Evet, bugün tanıttığımız isimlerden üçü idam edilmiş, biri on beş sene hapis cezası almıştı. Peki  Joseph  Mengele'ye ne oldu?

O da Beşinci ve son bölüme kalsın. 

( Sadist Ve Sapık Bir Sırıtış--4. Bölüm-- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 7.02.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.