Bir Şiir “Züleyha” Gülümsememle Tahlil Ve Analiz
Bugün, sitemizin
kıymetli muhteşem şair ve yazar olan, dizeleriyle okurken hayran bırakan, yağmur
dolu bulutlar gibi gönlü şiirle dizelerle hecelerle dolu olan okurken hayran
bırakan Feride “Güşta” mahlaslı kardeşimin “Züleyha şiiriyle baş başayız. Bu
muhteşem dizelerin arasında kardeşimin maharetli güçlü kalemi ve güzel gönlünün
güzelliğini yansıtmak kolay olsa da, mısralarını açıklamak zor olacak, gerçi
zor olana talibiz kardeşim gibi. Üstat Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da dediği gibi
yaşıyor kardeşimiz.
“bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet”
Hatta Üstat Can Yücelin de dediği gibidir kardeşim.
“Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalın ayak koştuğunu anladım…
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım…
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha
değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım…”
Maşallah diyerek şiirimize devam edelim.
ZÜLEYHA
" Ezelden beri sevginin derinliği ancak ayrılık vakti
bilinir "
Koptu ince yerinden sevdalık denen ipler
Şahlandı boynu bükük ayrılık kandilleri
Feda oldu bir hiçe koşar adım nasipler
Turkuaz denizlerin şaştı iskandilleri
Neye uzansa elim ırak kaldım sıladan
Züleyha bu sevdada payım yok hâsıladan
GİRİŞ
Sevdanın kopan ipleri kopunca kapıyı ayrılık açarmış buyur
gel diyerek içeriye. Feda edilir gidilen varmak için adımlar, varamaz adımlar! Turkuaz
renginde denizler şaşar iskandilleri(denizin derinliğini ölçenler)şaşar, oysa
onlar bunca derinliği ölçerken, hasretin derinliğini ölçemezler şaşırır kalırlar.
Hasret ilinde uzansa da el varamaz tutamaz uzak kalmıştır sıladan. Ey Züleyha
sevdiğim bu sevdada payım yok, hâsıla(sonuçta, ortaya çıkan görünen),yani aşkla
sana varmayı düşünsem de, hasret ilindeyim payıma düşen hasret payıma
sensizliği verdi, sonuçta sana varmam uzak, görünen sana varacağım yol yok.
GELİŞME
İçimde devinmekte ayrılık terazisi
Bilmiyorum vakitler firkatte kaça vurmuş
Umrumda mı vuslata devrik harf farazisi?
Meğer nidâlar aşka engel koyan bir surmuş
Neye değmişse gözüm unutmuşum kör topal
Züleyha aşkı bırak bir tek yalnızlığı al
Böyledir bazen deriz yalnız kalınca bu ne sevdasız yaman bir
gece! Sessizlik, sarmış etrafımı kimsesizlikle, yanında duran umutsuzluk, sarmış
oysa aşkın imtihanıdır bu. Devam edelim gelişme adına bir gelişme yok sadece
sorgulamak var. İçimde hareket eden ayrılık terazisi sallanmakta doğru tartmamaktadır,
tartamamaktadır! Biliyorum ki vakitler Firkat(ayrılık, ayrılış) nerede nasıl
kaça vurmuş. Böyle olunca seni özlemek seni hatırlatan hasret seninle gönlümde
iken umurumda mı vuslat(kavuşmak),devrik (Katlanıp kendi üzerine bükülmüş) harf
farazi(belli olmayan).Umurumda mı hasretin içinde sen varken vuslat, harfler vuslatı
anlatamazken bükülüp katlanarak kifayetsiz kalınca, vuslata dair belli olmayan
sözlerle harfler seni vuslatı anlatamazken, meğer nidalar seslenişler feryatlar,
umutsuzluk aşka engel olan kalenin surları gibi sağlam surlarmış. Bilemedim
böyle olduğunu, neye bu hasretle nida feryatlarla baksa gözüm neye değse
bakışım görmüyor, sanki görmeyi unutmuş kalmış kör topal. Kardeşimiz burada
bize göz bakan gören gönüldür diyerek hakikati açıklıyor bu enfes dizeleriyle.
Züleyha mutluluk neşe sevinç sen varsan var, şimdi sen bensiz yalnız kaldın o
yalnızlığını alda gel, sen gelince birlikte yalnızlık yok olur şen mutlu
oluruz.
ANA KONUSU
Ana konusu aşk hasret ve ayrılığa çare için yolların aranması.
Hasret özlemle ilgili şiirlerimiz çoktur.
Güz Gelmiştir
Geri getirecek misin güneşlerini?
Donuk gözlerim özlüyor seni.
Ne yaparım ki güneşsiz, sensiz?
Kopuk köklerim bekliyor seni.
Geri getirecek misin ellerimi?
Güdük bileklerim özlüyor seni.
Ne yaparım ki elsiz, sensiz?
Çürük isteklerim bekliyor seni.
Geri getirecek misin ışıklarını?
Soğuk kâğıtlarım özlüyor seni.
Ne yazarım ki ışıksız, sensiz?
Boğuk harflerim bekliyor seni.
Geri getirecek misin ellerimi?
Kırık sözcüklerim özlüyor seni.
Ne yazarım ki elsiz, sessiz?
Yıkık tümcelerim bekliyor seni.
Bekleyeceğim
Gene de
Hiçbir tekne getirmese de seni—
Getirene dek
Hiçbir tekne.
Oruç Aruoba
Sesimde hayat verdi şuhmeşreb ayazlarım
Aşkın yedi katına kondu serçe kanadı
Züleyha gittiğinden soldu tüm beyazlarım
Neden şimdi üstümde siyahların inadı?
Neyi görmüşse kalbim hepsi bendini aştı
Görmüyorsun gidişin göz çukurumdan taştı
Devam edelim. Sesimde hayat verdi şuh meşrep(Yaradılış, huy,
karakter, mizaç),yaratılış ve huyum gereği hayat verdi sesim, ayazlarıma
kışlarıma seninle. Aşkın yedi katına çıkarak uçarak düşlerimle hayallerimle
kondu gönlümün serçe kanadı. Züleyha sen gittiğinden beri soldu tüm beyazlarım
kara oldu. Bilmem neydi neden üstüme geldi giyindi siyahlar matem mi var, nedir
bu beyazları mı siyah eden siyahların inadı. Düşlerim beyaz iken neden kakardı
neden? Ne için? Kalbim aşkı gördü aştı
yolları, hasreti gördü aştı bentleri engelleri dağları, sen neden görmüyorsun
ey Züleyha gidişinle gözlerimde akan yaşları, bak göz çukurundan aşarak yeryüzüne
yanaklarıma damladı.
SONUÇ
Sevmek efruz eyleyen bir yıldızdı nezdimde
Baştan ayağa doğru sebatla dolamadım
Önceme beslediğim tüm öfkemi ezdim de
Sana dair harflerin mesulü olamadım
Neyi çizmişse kalem ateşefşandan beter
Züleyha yontulmamış kalemi kırma yeter
· · • • • ✤ • • • · · GÜŞTA
Seslendirme Mehmet Fikret ÜNALAN
Sevmek efruz (Tutuşturan, Aydınlatıcı. Parıltı) bir yıldız
benim gözümde. Baştan aşağıya doğru sebatla (tez davranmakla, kararlılık
göstererek) dolamadım, çok sabırsızdım oysa. Öncem de yani önce olanda
beslediğim tüm öfkemi ezdim aşkla, sana dair seni anlatan hasret kalışımla
anlatan kifayetsiz kelimelerin mesulü olamam. Neyi yazmışsa kalem yazmıştır
ateşefşan (ateş saçan dağıtan serpen) daha da beter. Züleyha aşkla yeni yazmaya
başlayan şekil almamış kalemi kırma yeter, o gönülden hissettiklerini yazar, yalanı
değil doğruyu hissettiklerimi/hissettiklerini, ben gurbette iken gönlümdekini, seni
yazar bunu böyle bil, kalemin suçu yoktur.Bu arada seslendirerek bir atmosfer katan adaşıma da teşekkür etmeden de geçemeyeceğim.
ÖLÇÜ VEZİN
7+7:14 Hece ölçüsüyle yazılmış
Kop tu in ce ye rin den/ sev da lık de nen ip ler
1 2 3
4 5 6
7/ 8 9
10 11 12 13 14
Koptu ince yerinden sevdalık denen ipler A
Şahlandı boynu bükük ayrılık kandilleri B
Fedâ oldu bir hiçe koşar adım nasipler A
Turkuaz denizlerin şaştı iskandilleri B
Neye uzansa elim ırak kaldım sıladan C
Züleyhâ bu sevdada payım yok hâsıladan D
Kafiye Örgüsü
ip/ler ve nasip/ler redif öncesi ikişer ses benzeşmesiyle tam kafiyeli sözcükler.
Sıla ile hasıla ise zengin kafiye, dörder ses benzeşiyor, aynı zamanda tunç kafiye oluşturuyorlar.
ÇÖZÜMLEME
Kayıp bir cümle hece söz gibiyim sanki bu gece. Okuduğum baktığım
hiçbir kitapta beni, seni hasretimizi anlatacak sözcükleri bulamadım. Sanki hasret ilinde bir düşün yangın
yerindeyim yanmaktayım, sönememekteyim, adım atmamaktayım varamamaktayım. Ah, bir
uyanabilsem bu hasret şehrinde bu sancılı uykudan, bir yolunu bulsam bu hasreti
bitirecek! Bu koca şehirde, tek başıma savaşmaktan yorgunum, aynen böyledir aşk
kontrol eder sınar derecelendirmek için yolun yokuşuna sokar, bakar aşkı hak
ediyor musun diye…
NETİCE VE ALGI
Hasret iline düşme neticesinin Hatice’yle yine alakası hiç
yoktur. Sabırla durmak yol almak gerekir.
DÜŞÜNCE YAPISI
Aşkla olmanın güzelliği, içinde var olan hasretin o yâri hatırlatan
akılda çıkarmayan özlemi anlatılmayla anlatılmaz hasreti yaşamak hissetmek gerek diyen
kardeşime bu enfes şiirinden dolayı bir parça anlatabildim ise karalaya bildim ise
ne mutlu bana. Başka bir şiirde görüşmek üzere aşkla şiirle kalın, selamlarımla.
Mehmet Aluç