BU ÜÇLÜNÜN ALANA KATKISI VAR MIDIR?
Alan dediğimiz, boş olan bir yeryüzü parçası ya da
düz, açık ve geniş yer, meydan, bu boş alan yer her daim boş kalarak kimseye
bir faydası olmayacak. Diyelim şimdiler de çocuklar boş alan bulamayınca
sokaklarda gelen arabaların hızla geçtiği yerlerde oynuyor. Karşıda kıraç taşlı
çukurlarla dikenlerle dolu bir yer var lakin orası da bu top oynama müsait
değil. Çocukları karşıdan izleyen diyelim Cemil amca, kendi çocukluğuna giderek
geniş mahallede top oynarken arabasız o yıllarda genişçe oynadığı günler aklına
gelince, gülümser ve şimdiki çocukların bu haline acır. Karşıda boş alan var, burası
elden geçince çok güzel bir top sahası olur. Hemen kalkar apartmanda bir
toplantı için yöneticiye haber verir. Apartman sakinleri şaşkınlık içinde
toplantıya katılırlar ve Cemil amca çocukların yolda sokakta arabaların var
olmasıyla tehlikeli top oynama hallerini tedirginliği tehlikeyi anlatarak, karşıdaki
boş alanın yapılması için herkesten iki yüz lira ister. Herkes birbirine bakar.
Tabi Süreç sonuç gelişmeyi hatırlayanlar hemen çıkarır verir, diğerleri de
onlar veriyorsa bizde verelim der sürece dahil olur, sonuç için beklemeye
başlarlar. Başlar süreç ve sonuç gelişme üçgeni. Cemil bey boş alanı birkaç
işçi ile düz ederek, tüm taşlardan temizler, tabana çimen renginde halıyla
kaplayarak sererek, etrafını çitle çekerek iki kale ve orta çizgiyi çizerek
çocuklara teslim eder. Buyurun, süreç, sonuç, gelişme ve boş alanı yaşanılır
hale getiren alana olan katkısı. Şimdi oldular mı bir dörtlü, maşallah. Pardon
yukarıda müsaitten söz ettirdi, müsait olmayanı müsait olan halede getirirmiş
etti mi şimdi bir beşli.
PEKİ BU BEŞLİNİN MUTLULUĞA KATKISI
VAR MIDIR?
Bunca oluşumu neticeye gelişmeye
alana müsait olmaya götüren araç elbette ki insanın dünyasını süslemek için
harekete geçiren katkısıyla sonuçtan sonra haliyle mutluluk güven huzur
verecektir. Okuduklarınız az hayal edin fark edeceksiniz buyurun siz bir
altılı. İşte bize olası hatalarıyla var olan insanın bunu fark ederek daha
sonraki öğrenmesine sonuca gelişmeye alan düzenlemeye götüren bu güzel süreç
mutsuzluğun dengesizliğiyle bozmasına izin vermeden harekete geçiren bir
mekanizmadır. Farkında mısınız farkındalıkta çıktı ortaya dengesizliği dengelen
unsuruyla buyurun siz güzel bir yedili.
ALGORİTMA VE ALGORİTMİK DİLİYLE
Oysa biz insanoğlu günlük hayatta
dilimizle eylemlerimizle birçok hata yapan insanlarız, bazen farkına varır ya
da varmayız. Bu da bu genellikle algoritmik (belli bir problemi çözmek veya
belirli bir amaca ulaşmak için tasarlanan yol düşünce oluşum olsun) bozukluklarına
yol açar. Bu bozuk haliyle kalırsa işe yaramaz çürür kokusuyla etrafa eziyet
verir. Bir de bu açıdan bakın toplamında.
Basit bir matematik işlemi ile
algoritmanın mantığını açıklayalım. İki sayının toplamını düşünürsek (örn:
5+4=9), başlangıç durumunda elimizde iki ayrı değer vardır. Birinci sayıyı
alıp, birinci sayının üzerine ikinci sayıyı ekleme yaparak sonuca ulaşmış
oluruz.
“Algoritmayı sadece bilgisayar
biliminde değil, elektronikte de düşünebilirsiniz. Örneğin bir şarj aletini
düşünelim. Şebekeden gelen elektrik önce 12V’a düşürülür. Sonra da diyotlar
yardımı ile doğrusal gerilim elde edilir. Eğer 12V’a düşürme işi sonra yapılmak
istenseydi. Diyotlar gelen yüksek gerilimi kaldıramayacağı için devre baştan
yanacaktı.”
“Algoritmik yaklaşımda da çözüm için
olası yöntemlerden en uygun olan seçilir ve yapılması gerekenler adım adım
ortaya konulur”
Buyurun Algoritma ve Algoritmik ile
etti mi size bir güzel dokuzlu birbirinin eksikliğini tamamlayan oluşum hareket
mutluluk ve gülümseme…