Ben Mehmet Akif’in Asım nesliyim.
Düşmana esir olmayan,
Kalbinde ümitsizlik bulunmayan…
Yeri gelir vatanım için iman dolu göğsümle düşman ile savaşan,
Ya şehit
Ya gazi olan…
Hakkıdır Hakka tapan milletimindir ancak diyerek,
Elimde Kur’an,
Dilimde ezan,
Yalnızca Allah’a inanan…
Demir hafız olup da
İlim yolunda yol alıp da
Her yere adalet mesajını salıp da
Bir öğretmen gibi kurtuluşu anlatan…
Tam bir Sırat-ı Müstakimin bağlısı
İnandığı gibi yaşamaya hakim
Yeri geldiğinde alim
Yeri geldiğinde velim
Şair de
Yapabilecek biri tefsir de
Vatan aşığı…
Onun sırrıydı İstiklal Marşını yazmak
Her gelen neslin hafızasına kazmak
Her altın madalya da
Ay yıldızlı bayrağımla dalga dalga
Gönülden gelen gözyaşıyla alazlanmak!
Olmak
Seksen üç milyon söyleyerek bir ağızdan
Dağını taşını inleten…
Yüce davaya inanmak
İstiklal Marşında
Özgürlüğe boyanmak
Melekler bizim için ederken hayır dua göğün arşında
Vatan toprağının her karışında
İstiklale adanmak
Kanımız kutsal toprağında Allah için aksın yalnız diyen
Aksın ya…
Mehmet Akif yaşlanır mı Asım Nesli yaşarsa
Askerinin şehadeti Kaf dağını aşarsa…
Saffet Kuramaz