Öğrencilik
yıllarımdan beri hafızamdan silip atamadığım, Şair-Oyun Yazarı ve siyasetçi Ahmet
Kutsi Tecer’i bir türlü usumdan silip
atamadığım için bugün sohbet köşemde anmak istedim. Çünkü o, sayfalara sığmayan
bir kültür-sanat-edebiyat adamıdır.
Ahmet Kutsi
TECER, 4 Eylül 1901' tarihinde
Kudüs'te dünyaya geldi. 1929'da İstanbul Darülfünunu Felsefe
Bölümü'nü tamamladı. Bir süre edebiyat öğretmenliği yaptıktan ve Milli
Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi üyeliğinde bulunduktan
sonra, 1942 - 1946 tarihleri arasında milletvekilliği
yaptı. 1949 - 1951 yılları arasında öğrenci müfettişi olarak
Fransa'da bulundu.
Edebiyata şiirle başlayan, Ömer Seyfettin ve Ali
Canip'in başlattığı, Yeni Lisan ve Milli Edebiyat akımı, Beş Hececiler’den
sonra, heceye yeni ses ve söyleyiş imkanları getiren Ahmet Kutsi Tecer,
döneminde yazdığı aşk şiirleriyle gençlerin büyük beğenisini kazanan lirik bir
şair olan, Faruk Nafiz Çamlıbel'in yolundan yürüdü. Orhan
Veli neslinden önce, Türk şiirini sade, saf ve çıplak hele getirenlerin
başında gelen Ahmet Kutsi Tecer, genellikle, halk şiirinin sekizli ve onbirli
hece ölçüsüne ve milli nazım birimi olan dörtlüğe bağlı kaldı. Bazen
şiirlerinde yeni ölçülere yer veren Ahmet Kutsi Tecer, halk şiirinde çokça
görülen rediflere pek yer vermeyip nakaratlardan faydalanma yoluna gitmiştir.
Kafiyelerin dizilişi üzerinde dikkatle durarak, düz ve çapraz kafiye yanında,
yeni kafiye düzenlemeleri de yapan Ahmet Kutsi Tecer, yalnız halk
edebiyatı sınırları içinde kalmayarak, Türk edebiyatını bir bütün olarak
tanımaya çalışmıştır. İlk şiiri, 1921 yılında Dergâh Dergisi’nde yayınlandıktan
sonra şiirleri, Milli Mecmua, Varlık, Oluş, Yücel ve Ankara
Halkevi'nin çıkardığı, kısa bir zaman da kendisinin yönettiği Ülkü gibi
dergilerde yayınlanmaya başladı.
1932 yılında "Şiirler" adlı kitabında
topladığı şiirlerinden sonra yazdıkları yalnızca dergilerde kaldı. Şiir
bakımından en verimli olduğu dönem
olan, 1933 – 1938 tarihleri arasıda Ahmet Kutsi Tecer,
ilk şiirlerinde daha çok romantik aşıkları, ölüm, yalnızlık, hüzün gibi
bireysel temaları işledi, daha sonraları, halk kültürünün zengin kaynaklarıyla
tanışmasıyla, biraz da dönemin havasına uygun olarak, ülke ve toplum
sorunlarına yöneldi. Ağız Tadı, Başbaşa, Besbelli, Bir
Toprak İşçisine, Çıngırak, Ilgaz Dağlarından, Keremin
İlhamiyle, Kır Uykusu, Nerdesin, Orda Bir Köy Var
Uzakta, Seni Seviyorum Demek İsterdim, Tecer’in şiirlerinden bazılarıdır.
Ahmet Kutsi Tecer’in, 1940’da yazdığı, Köylü
Temsilleri adlı bir de inceleme kitabı vardır.
Orta oyunu tekniklerini kullanarak yazdığı, ve Batı'ya
özenenleri eleştirdiği, eski bir İstanbul mahallesini, bütün havası,
kişileri, töreleri ile tanıttığı Köşebaşı ve Köroğlu
Destanı'ndan esinlenerek, maceraları ve insanlığı içtenliğiyle anlattığı, 1949
yılında yazdığı Koçyiğit Köroğlu adlı manzum piyesi, Türk
Edebiyatı’nın önemli örneklerindendir. 1947’de yazdığı Yazılan
Bozulmaz, 1959’da yazdığı Bir Pazar Günü ve 1961’de, en son
yazdığı ve yayımlanmayan Satılık Ev, Tecer’in oyunlarıdır.
Cumhuriyet Dönemi şairlerinden olan Ahmet Kutsi Tecer,
başta Sivas olmak üzere, çeşitli Anadolu şehirlerinde
öğretmenlik yapmıştır. Folklor ve halk edebiyatı çalışmalarına büyük önem veren
Tecer, şiirinin ve çalışmalarının kaynağını bulduğu Sivas’ta,
bulunduğu 1930 – 1934 tarihleri arasında birçok etkinlikler
düzenledi, dernekler kurdu, halkevleri ve halk odalarıyla halk bilimine önemli
katkılarda bulundu. Bu dönemde, ilk kez, Halk Şairleri Derneği’ni kuran
Ahmet Kutsi Tecer, 1933 yılında, Aşık Veysel'i, keşfederek, Türk
Edebiyatı’na kazandırmıştır.
1950 yılında UNESCO Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine
getirilen Tecer, Türkiye'ye döndükten sonra, emekli
olduğu 1966 yılına kadar, İstanbul'da öğretmenlik yapamaya devam
etti. Ahmet Kutsi Tecer, 23 Temmuz 1967'de, İstanbul'da hayatını
kaybetti.
ESERLERİ;
ŞİİR: 1932 - Şiirler
1980 - Tüm Şiirleri (ölümünden sonra) OYUN: 1947 - Yazılan
Bozulmadan 1948 - Köşebaşı 1949 - Köroğlu 1957 - Beş
Mevsim 1959 - Bir Pazar Günü Satılık Ev (1961 'de oynandı,
kitaplaşmadı)
İNCELEME:
1932 - Sivas Halk Şairleri Bayramı 1940 - Köylü Temsilleri (Köy seyirlik
oyunları derlemesi) 1969 - Türk Folklorunda Sosyal Mesele.
Ahmet Kutsu Tecer’in Şimdi aşağıya bir şiirini alıyorum. Bu
şiir bizim kuşağın ilkokul ders kitaplarında 1956-57-58 yıllarında yayımlanmıştı.
…
ORADA BİR KÖY VAR
…
Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
…
Orda bir ev var, uzakta
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.
…
Orda bir ses var, uzakta
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.
…
Orda bir dağ var, uzakta
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.
…
Orda bir yol var, uzakta
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.
…
Ahmet Kutsi TECER