acıları anlamak istemiyorsanız
en azından susun
bugün 28 şubat
binlerce mağdurun zulüm gördüğü gün.

irtica hortladı
namaz kılıyorlar
devleti yıkacaklar

ne şeytani bir kumpas bu
üst akıl planlıyor
iş adamları finanse ediyor
medya meşru zemin hazırlıyor
siyaset ortama uyuyor
asker son darbeyi vuruyor

27 mayıs 1960
22 şubat 1962
21 mayıs 1963
9-12 mart 1971
12 eylül 1980
28 şubat 1997
15 temmuz 2016
çığlıkları duymadınız değil mi ?

dilinden ,kaleminden kan damladı ifritlerin
her türlü entrikaya maruz kaldı millet
ecdat kanıyla sulanmış mübarek vatan toprağı
minarelerden göklere yükselen ezan sesi

oysa
yüce kitabımız nur suresinde emretmişti
mümin kadınlar namus ve iffetlerini korusun diye

28 Şubatın figüran oyuncuları
karanlık cübbeli kukla proflar
asalarıyla sokaklarda yürüyen aczimendiler
ali kalkancı,
müslüm gündüz,
fadime şahinler
gazete patronları
paşalar, yargıçlar, hakimler

vur abalıya
vur başörtülüye
Allah diyen yüreklere zincirler vur
camiye ,kur’ana namaza vur
vur imam hatipliye
vur kuran kursuna kara kara kilitler…
zulmün, küfrün mührünü vur

halka karşı tanklar yürütüldü sincan’da
tankların gölgesinde laiklik naraları
vahşiliğin sonu yoktu
müslümana ölüm
yürüyen tankların altında kaldı özgürlük
uygun adım marş
kara postallar
rap…rap rap…

erbakan ,tansu çiller istifa
hükümet istifa
refah-yol istifa
başörtülü öğretmen
başörtülü memur istifa

fahişe dediler ittiler
kevaşe dediler hakaret ettiler
her gece ağladılar
uykularına kabuslar doldu

kahroldu subay ve astsubaylar
düzmece yaş kararları irticadan ihraç
öcü ilan edildiler
kapıları çalınmadı
yüzlerine bakılmadı

eğer kapalıysan teröristsin
okumak isteyen kızlarımızın baş örtüleri zorla çıkarıldı
üniversiteyi bıraktılar
hayallerini, özlemlerini, geleceklerini çaldılar
ne yazık

islami holdingler iflas
şirketler iflas
türk Lirası iflas
bankalar iflas
kurulu düzen iflas etti
fabrikalar iflas
işten çıkarmalar
ekonomik çöküntü had safhada

kurana hapis oruç sürgün
namaza mola dipçiğe zam
daha ölmeden güm mezara
dün dündü,
gün bugündü
müslüman kör kuyuya itildi

işkence bedava jop bedava
müdür oldu zorbalar
koltukta cuntacılar
müslüman düşman

zalimler kumpasını kurdular kampüslere
tesettürlü gençlere savaş açtılar
umutları yıkıldı
zulümde nemrutları fersah fersah geçtiler
soyu yok edilesiceler ,kinlerinde geberiseceler

28 şubatta zemheriye tutulduk
serçe kuşlarını sapanlarla vurdular
kaldırım taşlarını yerlerinden sökmedik biz
adımız yobaz oldu
suçsuz, günahsız içeriye tıkıldık
on yıllarca yargılandık
suçsuz günahsız

28 Şubat cuntası
derin bir arka plan
başbakanların pijama ile karşılandığı dönem
medyanın bakanlar kurulunu tayin ettiği yıllar
kirli ve sinsi ahlaksızlık diz boyu

sırça köşklerde darbe senaryoları yazdılar
laiklik, atatürkçülük ,sanal irtica tehdidi
uğur dündar
reha muhtar
ali kırca,
fatih altaylı,
emin Çölaşan

batık bankalar
kapanan binlerce işyeri
işten atılan onbinlerce vatandaş
iflas eden binlerce şirket
geleceği karartılan milyonlar
yüzlerce intiharın hesabını kim verecek

postmodern ayak seslerin duyar gibiyim
kara geceler yaşıyorum hala
dipçik yemiş ellerimle yazıyorum arzuhalimi
en soğuk sürecini karakışın

çok büyük travmalar yaşıyorum
gökkubbemiz çöktü
ülke kan gölüne döndü
tanklar caddeleri işgal etti
talan edildi türkiye

tarihte böyle bir ihanet görülmedi
gelişmeler son derece kurgusaldı
rektörler , yargı mensupları işin içinde
asker ve bürokrat
medya ve sermaye çevreleri
tamir edilemeyen yaralar açtı

28 şubat
kalın duvarlar arasından çıkamayan hayatların hikayesi
başörtülü kadınların binbir çeşitli dramları
merve kavakçının milletin meclisinde maruz kaldığı muamele
had bildirmede çok acımasızdı ecevit

kamuda yasaklar
yüksek askeri şura (yaş) kararları
re’sen emeklilik
yokluklar, mağduriyetler

katsayı bariyeri
imam hatip liselileri
gönülleri kırıldı
derde düştüler
kalpleri incindi
yürekleri yandı

gözyaşı
su damlası
feryad-ı figan
azabın her türlüsü

yaptıklarının hangisi suçtu
hangisi hata
hangisi yanlıştı
hangi kelime ve cümleleri aykırıydı
daha on beş yaşında
daha sakalları çıkmamış
daha zülüfleri kararmamıştı
sustular
susarak hıçkırdılar
susarak haykırdılar

cihanı kapladı fısıltıları
şimdi söz etme zamanı
şimdi anlatma vakti
şimdi yetmiş iki bin millete…
yarım kalmış hayatların hikayesini

redfer
( 28 Şubat Yarım Kalmış Hayatların Hikayesi başlıklı yazı redfer tarafından 2.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.