Öznesiz bir yüklemsin sen, esefle
tetiklendiğim hangi düş’ün yakasında saklıyım ezelden ve titreyen ruhumda saklı
kerametim özensiz yaşamadım hem yaşatmadım da ruhumdaki rivayeti.
Eşkâli yok bu hüznün günün de
Derlediğim her öyküde zaaf yüklü
metanetim
Öykündüğüm sadece mealidir öznemin
Bilemezler de aslen neye denk
düştüğümü
İzafi bir gölgenin muradı isem
Tutuklu kaldığım ömrün de sınanan
dirayeti
Hissikablelvuku, sevgili
Teşhir ettiğim aslında göğün yürek
sesi.
Mavileri tensiye ettim bu gün
Huzura delalet bir aşksa asla vuku
bulmayan
Özlemin şerh düştüğü ah, ben
İçimde saklı hassasiyet
En çok da asil kalmanın raconudur
Hayatta gerisin geri kaçtığım
Bunca zamanın da ruhunda saklı
Bir neferim
Gözlerimde yıldız cebimde resmi
varlığımdan
Dökülen her zerreye tabi ve talip
Öfkesi zemine serili bir koşu gibi
Aralıksız içimde gidip geldiğim
Elbet yüreğin de ettiği rücu.
Fanusun çatlağından firar ettim
Yine de içimdedir gizim
Mevsimsiz bir ölüm gibi
Sabırla diktiğim sökükleri aşkın
Şiar edindiğim
En çok yalnızlığın yüzü gözü
hürmetine
Ellerimi açtığım Rabbim
Bilmese de kimse hasret duyduğum
Ne ki neyden ibaret olduğumu
Rafa kaldırdığım dünün
Hatırına.
Bir nebze de olsa gülümsemeyi meşk
bildiğim
Rakımı şu gönlün
Varlığıma delalettir sözcüklerim
En çok da firar ettiğim
Hüzün torbası
Acılardan neyse düşen payıma
Payidar kıldığım umudun goncası
Açtı açacak ruhumda.