öyle bir gece
vakitsizce denizde yakamozlar
saatin kaç olduğuna aldırmadan
avare dolaşırken kaldırımlarda
sararan yaprakları söküp alırken
mavzeri sırtında bir eşkıya rüzgar
elime dolanan salıncaktaki zincirlere
dolanmışken zihnimin gıcırtısı

*

dalgalar üstünde öyle havalanırken hayallerim
isyan yüklü göklerden
üzerime düşen gölgeler sırılsıklam

caddelerini teslim ederken şehir
altın renkli ışıklara
öylesine kaybolmuşum köhne sokaklarında
bunca gitmek ve kalmak arasında

 kaç defa örselenmişim
meğer

*

zahiri bir surete dönüşürken hususlar
ağaran tüm gün batımları bana mahsus
önümde koca dağlar
sahilde mendil sallayanlar
yürekte garip bir hüzün
kendi gemilerimi yakmak varmış kaderde

üsküdar
kız kulesi
boğazın bin ton mavisi
istanbul iklimi
erik çiçeklerim
elveda

*

yosun kokan dalgalar düşlerimi okşarken
nabız atışlarım nispetince
bağrıma saplanmışken lodos fırtınası
aklımın zindanlarında dolaşırken nemrut kasırgası

gitmeyi seçerken
doğru yönü ararken bitap düşmüşlüğümle
ahenksiz atımlarından arınırken kalp
elveda derken
meğer ne çok alışmışım bu şehre

redfer

( Meğer Ne Çok Alışmışım Bu Şehre başlıklı yazı redfer tarafından 20.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.