Dışım koyu kahverengi
İçimdeki alevi ölçemedi dereceler

Yağmur sayıklayan toprağımı
Uyandırdı gözlerinin gökgürültüsü

Önce kırk ikindinle ıslandı 
Göğe değen dağlarımın başı
Taradın kıvırcık ormanlarımı
Dokundun bana tel tel

Sonra
Sağanağın yıkadı yüzü kirlenmiş gençliğimi

Sen geldin diye çıkardım
Babaannemin sandığından
Çiçeklerine naftalin sinmiş ilkbaharı

Birbirine cilve yapan kuşları serptim üstüne

Sevincimden dökülen buğday taneleri tanıştırdı 
Gariban serçeyle beni

Efkarlı bağlarımdan
Salkım salkım sarı şiirlerim olgunlaştı
Duygularım sayfa sayfa pekmez oldu

Türkü söyleyen ben düştü elmalarıma
Uçurtmanın kuyruğunda can eriklerim

Kıraçtaki çıplak yaralarıma
Yeşil elbiseler diktim
Düşlerim sek sek oynuyor üstünde

Gördün işte bengisuyumsun

Göklerden sökülüp aşağı dökülmezse gülücüklerin
Nefesini tutan bir kıracım

Ela gözlü kumral bulutum
Sakın gitme üzerimden
Yağmasanda
Gölgende biraz nemlensin alevim bari






( Bengisuyumsun başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 26.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.