Yüreğimden gelen sesi dinledim,

Bir şiir de sana yazayım, dedim.

 

Bilir misin, her  On dokuz Aralık,

Gündüz de, gece de her yer karanlık.

 

Bir bilsen ne kadar özledim seni,

Babam gibi sen de terk ettin beni.

 

Anne, on beş sene geçmiş aradan,

Yazımızı böyle yazmış Yaradan.

 

Bilmem, senin halin nicedir anne?

Bana gündüz bile gecedir anne.

 

Ah! Öyle bir acıydı ki ölümün,

Dağlarında sis kapladı gönlümün.

 

Kaç bayram geçti de gelmedin anne,

Benim çektiğimi bilmedin anne.

 

Külün içindeki köz gibi acın,

Müsterih ol, çoktur senin duacın.

 

Kaç kez ağlamışım kabrin başında,

Tufanlar kopmuştur her gözyaşında.


Kırk yaşında ‘dul’a çıkmıştı adın,

Kara yazman ile kırk yıl yaşadın.

 

Ne hekimi ne ilacı bilirdin,

Sarımsağı yerdin, şifa bulurdun,

 

Oruçsuz gününü hatırlamam hiç,

Elbette bayramlar, düğünler hariç.

 

Gözyaşınla ıslanırdı seccaden,

Bir asır kadardı senin bir secden.

 

Allah’ı zikreder dururdun her an,

Mushaf’ın elinden düşmezdi bir an.

 

Çay içmeden uyku tutmazdı gözün,

Özün ağlasa da gülerdi yüzün.

 

İnsan sevgisiyle dolup taşardın,

Herkes ile hep barışık yaşardın.

 

Durmadan elinle tespih çekerdin,

Allah der de gözyaşları dökerdin.

 

Adam gibi çalışırdın işinde,

Yoktu senin emsalin de, eşin de.

 

Hep çobandın, koyun- keçi güderdin,

Sabah- akşam bağ- bahçeye giderdin.

 

Babasız, boynumuz büküldü anne,

Üstümüze toprak döküldü anne.

 

Benden ayrılalı on beş senedir,

Dönüp, gelmiyorsun, küs müsün, nedir?

 

Babam öldü sen dul, ben yetim kaldım,

Yaşama gücümü hep senden aldım.

 

Anam da, babam da sen oldun benim,

Boş kalan gönlüme sen doldun benim.

 

Sevgi ve şefkatle besledin beni,

Her gün ‘yavrum’ diye sesledin beni.

 

Kol- kanat oldun da büyüttün anne,

Kucağına alıp uyuttun anne.

 

Bin bir güçlük ile okuttun anne,

Yoluma göz nuru akıttın anne.

 

Sayende kavuştum ben bu yuvama,

Unutmam, katarım her gün duama.

 

Vazifemdi hacca yollamak seni,

Bu hal fazlasıyla üzüyor beni.

 

Hayrına bir şeyler yapayım keşke,

Elden ne gelir ki duadan başka?

 

Gururluyum, oğlun olmakla senin,

Böyle bir annesi var mı kimsenin?

 

Sana layık evlat olabildim mi?

Bilmem ki rızanı alabildim mi?

 

Hayatta elimden tuttuğun gibi,

Ölürsem, yanına al şu garibi.

 

Belli idi cennetliğin halinden,

Konuşunca bal damlardı dilinden,.

 

Mekânın cennetin yüce katında,

Oturursun tubaların altında.

 

Orda da beraber misin babamla?

Sana erişemem ben bu çabamla.

 

Muhammed’e komşu ol anneciğim,

Beni de yanına al anneciğim.


Aralık 2015 Sakarya


Muhammet AVCI 

( Sevgili Anneme başlıklı yazı yanık ozan tarafından 9.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.