BUGÜN YİNE 21 HAZİRAN

Evet bugün 21 Haziran ve bugün benim doğum günüm.
Bugün yaş haneme bir çentik daha attım.
Bugün ne Amerika, ne Orta Doğu, ne de  dünya ile ilgili bir şey yazmak istemiyorum.
Bugün benim doğum günüm.
Kendimi nasıl mı hissediyorum?
Bir yanım çok güçlü demir gibi, öbür yanım incecik her an kırılacakmış gibi . 
Bir yanım dingin deniz misali, bir yanımda  aniden fırtına kopacak sanki. 
Yıllarca anlamsız savaşlardan yorulmuş  bedenim.
Bir yanım mutlu, bir yanım hüzünlü ama her an umutlu.
Pek bilinmez ama ruhum hep çocuktur benim; duygusalım,romantiğim. 
Bu yanımı göstermeye kalksam içimi için için kemiren  "Aman Allah'ım el alem ne der?" korkusu
Rahmetli babam hep söylerdi, meşhur İngiltere başbakanı Teacher için: ''Kadına demir yumruk diyorlar ama O yine de bir kadın!''
Şimdi şimdi hak veriyorum canım babamın sözlerine çünkü kadının fıtratında var; kırılganlık, incelik, zerafet, duygusallık...
İşte bu yüzdendir ki Rabbim çocuk doğurma görevini kadına bahşetmiş. Dokuz ay karnında taşı, geceleri uyuma, 50 yaşına da gelse hep merak et, hep ara...
Bunları yapacak gücü de sabrı da kadına vermiş Yaratan.
Ben bir kadınım! 
Bunu 40 yaşımdan sonra ancak fark edebildim ve kadınlığın dayanılmaz güzelliğini da tabii.
Kadınlığın verdiği o içgüdüyle bir gün aynayı elime aldım.
Yüzümde, elime takılan bir şey vardı  ama göremedim.
Gözlüğüme uzandım. 
Ayna sanki halime gülüyordu
'' Aman Tanrım bu neeee?'' diye çığlık atmak  geldi içimden.
Gözlerimin altı morarmış, alnım kırışmış, şakaklarım ağarmış, kazayaklarım derinleşmiş...
''Demin böyle değildi yaa, gayet gençtim! Ne oldu ki  birden ?'' diye iç çektim, gözlükleri fırlatıp attım..
Sonra düşündüm, gülümsedim ve Allah'a şükrettim.
''Kurban olduğum, ne büyüksün!'' 
O çirkinlikleri görmesin diye ,yaşı ilerledikçe görme yeteneğini elinden alıyor insanın ve kişi kendini aynada gördüğü gibi genç sanıyor.
Yaş aldıkça yorgun beyniniz daha da yorulmasın diye bazı ufak tefek önemsiz şeyleri size göstermiyor. 
Hayat bana da çok şey öğretti şüphesiz!
Şimdi bilgelik yolunda altmışa dayanmışken, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Her yaşın ayrı bir güzellik olduğunu unutmayın.
"Ben artık yaşlandım!" deyip kenara çekilmemeyin ve tecrübelerinizi bilginizi gençlerle paylaşın.
En başta kendinizle sonra gençlerle barışık olmaya çalışın.
Unutmamanız gereken önemli bir konu da bazen aklınızın kesmediği şeyleri gençlerin bildiğini kabul edip, onlara hiç yüksünmeden söz hakkı verin.
Onlara güvenin. 
Diyalogla aradaki kuşak farkını daha da daraltıp, iletişimi güçlü tutarak, onların geleceğine ve geleceğimize  katkıda bulunun. 
Kendinizi çok sevin çünkü kendini sevmeyen kimseyi sevemez.
Bence yaş ilerledikçe insanın ayarı yükselir. 
Bir bakmışsınız 24 ayar oluvermişsiniz.

Günleri ayları yılları saymayın. 
Her gün sizden bir şeyler alır götürür belki ama size kalan tecrübeler kayıplarınızdan çok daha değerlidir, unutmayın! 
Yaşayın, korkmayın! 
Bir söz var çok hoşuma gider: 
"YAŞAYAN DEĞİL YAŞAMAYAN YAŞLANIR."

Yarın yok, bu günü, bu anı yaşayın.
Usta Can Yücel de diyor ki;
"Farketmeli
ömür dediğin üç gündür:
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür.
O halde ömür dediğin bir gündür.
O da bu gündür."

Mutluluk, sağlık, huzur ve sevdikleriniz hep sizinle olsun❤️❤️❤️

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
( Bugün Yine 21 Haziran başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 21.06.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.