Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 2 Temmuz 2021
……………………………………………..
Saygıdeğer okurlarım, millet miyiz? İllet
miyiz? Bilinmez. anlaşılır gibi değil. Kendimizden haberimiz yoktur. İçimden
geleni burada söylemeye dilim tutmuyor.
“Temizlik sağlığın temelidir” “Temizlik
imandan gelir” “Aslan yatağından belli
olur” gibi bir çok söylenen ata sözlerimiz var. Bunların hepsi söz de kalıyor.
Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesi Diş
Ünitesinin batı tarafındaki sokaktan hiç
geçmeniz oldu mu? Ben yaklaşık 15 gün kadar
sözü edilen hastanenin diş bölümüne gittim. Hastane Duvarının üzerine ne
zaman baksam, artık makarna, artık domates tavası, artık pilav, patates,
domates, patlıcan vs artık kızartmalardan geçilmiyor. Sineklere ziyafet mi bu
tablo. Bu yemek artıklarını ne kuşlar kekiyor, ne de kedi köpek yiyor. Peki bu
yiyecek artıkları ne maksatla ortalığı pis kokuya veriyor? Bunu bir türlü
anlayamadım. Koronavirusun ortalığı kasıp kavurduğu bir
zamanda, olmamalı bu rezalet.. Bir taraftan Türk’üz, Müslüman’ız diyoruz. Kir,
pislik ve bozuk düzen vs hepsi bizde mevcuttur.. Bizim apartmanda
da bir yaşlı kadın ekmek kırıklarını, hımsımış, kokuşmuş pilavı pencereden
bahçeye döküyor. Bu yaşlı kadına ne yaptığını sorunca, cücüklere diye cevap
veriyor hacı teyze. Ben Allah ıslah ede demekten başka söz bulamıyorum.
Gaziantep Öğretmen evi bahçesi oto
garajı olmuş diye bir yazı yazdım. Özellikle yazımın birisine Gaziantep Milli
Eğitim İl Müdürü Yasin Tepe’nin dikkatine dedim. Sonra fark ettim ki,
Öğretmenevi Müdürü Yasin ile Milli Eğitim Müdürü iki yasın’in biri birisinden
farkının olmadığını gördüm. Bunlar sözde eğitimciler. Okumuşlar ama, eğitimden,
öğretimden nasiplerini almamışlar. Öğretmeni evi Müdürü ve yardımcısının, masaların
arasına otolarını durdurup, araçtan inmelerini bir görseniz, kendilerine sanki
Kale fethetmiş bir kahraman süsü verdikleri, emekli öğretmenlerin
dikkatlerinden kaçmıyor. Öğretmen evi bahçesi, sanki babalarının çiftliğidir. Bizim
kuşak ayıbı ve davranış bozukluğunu, ilkokuldayken öğretmenlerimizden
öğrenmiştik. Bu gibileri ne ayıbı, nede davranış bozukluklarını fark etmezler.
Neden? Bilmediklerindendir. Ben Oğuz Türklerindenim ve Müslüman’ım diyorum ama,
yurt dışına çıksam ülkemin bu bozuk düzeninden utanırım diye düşünüyorum.
Şimdi bu yazıyı yazdım. Şikayet kime?
Biz de ahlak, temizlik düzeni, davranış bozukluklarını kimler yok edecek.
Eğitimciler desem, yuarıdaki hal ve hareketler gözler önünde. Biz milletçe,
medeni devlet düzenini iyiye ve güzele doğru götüremezsek, yapılacak başka bir
şey yoktur. Güzellikleri, intizam ve düzeni sağlamak sadece devletimizin işi
değil. Bunlar vatandaş olarak bize düşer. Bunu da bilmemiz gerekir. Ülkemizde
güzel insanlar da var. Lütfen hepimiz el ele vererek, ülkemizi medeni milletler
seviyesine getirmeyi düşünelim diyorum. Ben bu konu da yıllarca çağrıda
bulundum, feryat ettim. Sesimin yükseldiği kadar.
Saygıdeğer okurlarım. Bu günlük bu
kadar. Beni unutmayın, sohbet köşemde sizler ile yine buluşalım diyorum. Hoşça
ve dostça kalınız. En güzel ve mutluluk
dolu günler, hep ve hepimizin olsun.