Kendimi, kendimden
istiyorum
Kalbimi, kalbimden..
Saçlarımın gürlüğünü
istemiyorum dünden,
Çocukluğumda
yarım kalan
oyunlarımı da değil,
İçtenliğimi istiyorum gülüşlerimden;
Çakırkeyif
zamanlarımın
naifliğini
mesela.
Bir yokuştan koşarak çığlık çığlığa inmek,
Ayıp mı,
Günah mı,
Hata mı
demeden, gülmek istiyorum.
Etrafıma
örülen ve ördüğüm bütün duvarların yıkılmasını
istiyorum.
Saçlarımı
taramadan, kendimi öpmek istiyorum aynada;
Sahneye çıkar
gibi değil,
alelade, salınarak çıkmak istiyorum sokağa.
Kırışık gömleğim, tozlu ayakkabım batmamalı gözüme,
Ya da cebimdeki paranın azlığı;
Gönül zenginliğimin
cömertliğiyle
sevilmek istiyorum.
Yıldızları saymak
istiyorum gecede;
Suda dolunayı
izlemek,
Bulutları yarıştırmak istiyorum gökte.
Ne ellerimi istiyorum
geriye, ne ciğerlerimdeki tazeliği;
Heveslerimi istiyorum
kendimden.
Bayram öncesi gecelerin
neşesini
mesela.
Platonik sevdalarımdaki
tutkuyu istiyorum ilişkilerimden.
Bahar kokulu sabahlar
kovsun istiyorum, akşamdan kalma müsveddeleri.
İçim coşsun, heveslerim koşsun ak
benizli sevdalara.
Denklemleri eşitlensin
eşitliğin her
iki tarafının.
Ve varlığımın her iki tarafı da, bir olsun istiyorum
zahirde.
Yitirdiğim coşkunun
yerini, kaplamasın zorunluluklar,
Tercihlerimle savrulayım ömür
denizinde.
Dalgalar yüzüme çarpsın
yunusların oynaşında;
Deliler gibi dans
edebileyim istiyorum, kendi zamanımın yazında ve
kışında.
Kendimi, kendimden
istiyorum…
Öğüt değil,
Akıl değil,
Tavsiye değil;
Hissedebilmek istiyorum
zorunluluk kulelerini yıkarak.
Yunus gibi avare olmak
istiyorum yollarda,
Kurda kuşa selam
verip, selamımı almak istiyorum geriye,
Tekil sevdaların odunda
yanmak istiyorum, çoklu aşk oyunları yerine;
İçimin kirini akıtmak istiyorum
gözlerimden,
Gözyaşımın denizinde, adalara vurmak istiyorum deniz kızlarının oynaşında.
Devrilsin kaotik
tufanlar, kurulsun dünyam!
Açsın nar
çiçekleri baharımda!
Gülüşünü göreyim
kaderin!
Kendimi, kendimden
istiyorum….