Düş mahsulüdür şiirlerim

Bazen cebbar bazen gün ertesi

Geceye dalan hünkârı bakışların

Ve derinde o vaveyla

Önünü alamadığım bir hüzün ve gizem

Tanıklığında Mevla’nın

Sarı çizmeli bir isyan

Huzurun kırıntısından dahi nasiplendiğim

Bir gülüş bir sevinç kadar akışkan.

 

Kıyısından mı döndüm günün yoksa?

Gün mizaçlı bir şarkıda esefle savurduğum

Etekleri ömrün

Kayrasında bilinmezin

Yerli yersiz verilirken binlerce hüküm.

 

Bir artı parantez ise kucağımda bekleyen

Eksi hanede saklı bir bilinmezim ben

Bilindik sadece adım ve duygularım iken

Esin kaynağım sözcüklerden

Derlediğim bir yolculuğun

Sıralı vagonları elbet lokomotif bildiğim

Kırık vecizelerden derlediğim binlerce resim.

 

Metruk kimi zaman haneler

Elyaf sevinçlerden yağan sağanak gibi

Evrenin kirinin akıp gittiği

Belki de pervazında ömrün

Paye verdiğim ölüm gibi

Kaygının eşiğinde salındığım gizi

Tetiklerken gecenin zikri ve zifiri

Telaşe memuru hüviyetimle

Koşa koşa geldiğim dünün esiri.

 

Hatıralar esefle yüz göz

Hatalarsa doğrulara mal olan ne çok söz

Özüme sadık bir beşer

Közümden doğan bir künye

Adımladığım hece hece

Ömrün ihbarı bir şiirden diğerine

Sektiğim her dizede saklı

Bir çiçek ve gülüş

Akıl ve irademle yüklendiğim bir küfe

Küfünden yoksun mazinin

Koyu gözlerine çektiğim milde adımladığım

Bir şarkı bir türkü bir ezgi gibi…

 


( Ömrün İhbarı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 26.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.