Bir düş aralığı: iki kaşımın arasında mutlak bir hâkimiyet ve de gerçek. Kurada çıkan ikramiye gibi adeta gerçeklerin arasındaki o sus payı söylem hani mısralarda saklı gizem ve illa ki düş görmenin meali gerçeklerin asil/l duruşunda yorgunluğu gideren gaipten gelen bir huzur.

Düşlerin rengi yok çünkü renkler düş görmez.

Çürük düşlerde sızlatan o ince sızı belli ki rengi kayıp bir anda pembeye dönüşen yanakları şairin ne edası kayıp ne endamı sıradan belki de gerçekleri söyleyip kovulduğu onca köyün kapısından…

‘’Çat’’ diye kapanan bir kapı ve nicesi ve işte feraha çıkan bir aralık düşlerin mizacına yenik düşen şair ve gerçekler elbet düş bakiyesinde saklı anılardan derlediği bir anlatı ve sözcük kasabasında dörtnala koşan imgeler.

 

 



 

Düş menzilinde saklı kelam

Görgülü gerçekler ve tok gözlü kalem

Aşkın muhtırasını bir kere vermiş evren

Ve evreleri hayatın

Gökte saklı bir göz gibi

Aşkın da en alası ve de elası

Yürekle sürtüşen bir özlem gibi

Şair nasıl da düşmüş peşine

Aşkın hatırına her bir söylem

Kurusıkı bir gülüşte saklı kimi zaman elem.

 

Göz pınarları çağlayan her şiir ayrı güzel

Ayrı özel duyguların sarkacında saklı o tını

Bir ileri bir geri

Mutabık mıyız sahiden?

Soransa rüzgârda saklı sitem

Sirenleri susmuş bir kez yüreğin

Siması ise çok tanıdık sevda denen mevsimin.

 

Her kürediği düş ve şiir

Radara takılı bir gülüş ve kafiye

Gönlün rabıtası imgeler

Sözcük benzeri kelli felli gölgeler

Ah, bayım:

Durun işte tam da burada

Tanıdığım günden beri yakarsınız kalemin fitilini

Fiilen gözükmem hem ben sıradan

Sıra dışı bir aşktır beni yaşatan.

 

Renk körü müsünüz?

Olsun, aşk körü onca insandan sonra

Ne fark eder anlamasanız göz rengimi.

Ulvidir bakışlarım

İçinde dolaşan semazenler

Bense sevdalı şehrin müptelası

Bir de sizin, bayım

Bilmezsiniz siz mazimi

İzniniz olmadan anlatayım o zaman…

Yok, yok, vazgeçtim

Ne de olsa sildim ben geçmişimi:

Yarı çocuk yarı şair

Çeyreğimde saklıdır umut

Diğer çeyreğimde olsa da hüzün…

 

Bir kelamınız yeter beni gülümsetmeye

Hatta bakışınıza da razıyım

Tamam, görmeyin siz beni

Layığıyla yazmak sevmekse muadilim

Hüznüme sahip çıkan güzel Rabbim

Derinlerde yaşarım ben ömrü ve aşkı ve mevsimi

Coşkumda saklı binlerce duygu

Uzaktan el sallarım gelene gidene

Bir varım bir yok

Endamlı bir yalnızlıktır benimki

Eğri oturup doğru konuştuğum…

 

Hatta ve hatta bayım:

Sorabilirsiniz beni kovulduğum köylere

İstemez miydim sanırsınız?

Ah, bir baltaya sap olmadığımdan mıdır ne

Kaleme yapıştı elim bir de yüreğinize.

 

Mavidir göğün yaşı yası

Yasa dışı sevmem ben hem evreni

Yasla içli dışlı

Hüzne katık yaptığım umudu

Bir de pervazında salındığım nice ukde

Kaldı kalmadı artık dünden neyse geride

Önüme bakıyorum artık

Bir de gözlerinize

Özlemle seğirten yüreğimde saklıdır nemi benliğin

Nam saldım hem ben hayallerimle.

 

Yoksa yoksa sevgili bayım…

Sormak istemezdim ama:

Yoksa siz de bir hayal misiniz?

Olur ya da olmaz

Ama misafir ettim ben sizi bir kez yüreğime.

Bir hayal bile olsanız

Rabbim kabul eylesin neyse muradınız.


( Yoksa Siz De Bir Hayal Misiniz, Bayım? başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 27.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.