Su Gibi Akan Zamanın İçinde Efsunkar Bakışlar 2



Tek kişilik hayatım iki kişilik olarak devam etmeye başladı. Bundan ziyadesiyle memnundum. Birde içine aşk karışınca bakalım sonumuz nasıl olacak, iyi olmasını temenni ediyordum tabi ki. Elif bana.

-Eğer kavga edersek ve yanlış anlaşılmayı çözmek istersen, beni öp.

Bende

-Sende beni öp olur mu?

-Ben ilk öpücüğü şimdiden veriyorum

Diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu, kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu ter bastı!

-Belli oluyor ilk defa bir öpücük alıyorsunuz…

-Şey yani evet ilk defa.

 

Benimle iken, her zaman ona yakın olmak istiyordum, sadece kalp atışlarının sesini benim gibi atıp atmadığını duymak için. Kalktım sandalyemde yanına oturdum. Ona

“Yüzünde gördüğüm bu tatlı gülümsemeyi aşk şarkıları söylemem için gerçekten yeterliymiş. Senin gibi biriyle tanıştığım için kendimi inanılmaz şanslı sayıyorum. Bu anı bu heyecanı hiç kimse bana yaşamıştı.

Onunda hızlı hızlı atan kalp atışlarını duyar gibi oldum göğsü heyecanla inip çıkıyordu. Bunca zaman yollarım sokaklara çıkıyordu şimdi bugün yolum ona çıkmıştı. Belki zamanı değildi, ona.

-Artık her şiirimde seni yazarım herkes şiir yazdığımı sanır.

-Bende zevkle okurum.

-Sahi okur musun?

-Neden okumayayım ki?

-Hiç okuyarak cevap veren olmadı!

-Gülüşündeki gamzeni yazarım.

-Bende içine gülleri doldurur kokusuyla öpmen için gamzemi sana uzatırım.

Şimdiye kadar bu kadar sevilmemiş isem sevdiğimiz kişiler benden çalınmışsa çalındığından da eminim, eğer yeniden çalanlar olursa, sevdiğimi gönlümde uzun yaşatmanın yolu olarak sadece seveceğim fazla beklentim olmadan, ben asla sevmekten vaz geçmeyeceğim bu kadar güzel olan sevmeyi sevilmeyi nasıl terk edebilirim ki... Anlıyorum ki gerçek aşk, ölümsüzdür… Elif benim hayatının bir bölümünde yer aldıysa bundan eminim, ben onun hayatının tamamında yer almalıyım. O benim hayatıma girdi ben tamamına girerek sadece sevmeliyim.

 

Kalktık masadan gecenin saat on ikisi olmuştu sokaklar kimsesiz ve sessizdi yürümeye başladık. İnsan birisiyle yaşlanmalı yoksa üzün birisinin üzmesiyle değil. Âşık olmak anlık bir şeymiş anladım. Birden her şeyin nasılda böylesine çok parlak görünür? Nasıl da bir anda renklerin güzelliğini hatırlayarak ezberleyerek en pastel renklerin sıcaklığıyla birden insan ısınmaya başlar? Her şeyin birden bir dokunmayla çok güzel ve lezizi olduğu anlarmış aşk. Konuşmadan yürüdük. Ben

-Geç oldu seni evine bırakayım.

-Neden bu gece sende kalmıyorum?

Şaşırdım yine kalbim yerinden fırlayarak kaldırıma düşecek gibi olurken elini göğsüme bastırarak.

-Anlaşıldı sen hiçbir kadınla genç kızla birlikte olmamışsın, her şeyin bir ilki var, bak beni de heyecanlandırdın, bak kalbi senin kalbin gibi yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyor.

Kahkahaları gecenin karanlığına fırlatarak yürümeye devam ettik.

Karşıdan gelen iki kişinin davranışları beni şüphelendirdi. Tekin olmayan halleri beni tedirgin ederken Elife bir zarar ziyana uğratmadan bir olay olursa nasıl hal edeceğimi düşünürken yola devam ederken yanımıza yaklaştılar. Uzun boylu olan sırıtarak pişkin pişkin.

-Hey kumru aşıklar gecenin bu saatinde ne işiniz var dışarıda.

Şişman olanı da aynı pişkinlikte.

-Ne işleri mi var kucağımıza düşmeleri için elbette.

Birlikte geceye kahkaha atarken, Elif tir tir titriyordu, arkama alarak.

-Siz bela mısınız bu gecenin vaktinde, def olun gidin başımda elimden bir kaza çıkartmayın.

Uzun boylu olan.

-Vay görüyor musun az önce yürek yemiş galiba.

Şişman olan.

-Biz yiyemedik açız hala.

Ben

-Açsanız para vereyim gidin karnınızı doyurun…

Şişman olan sırıtarak.

-Vay alçak gönüllü görüyor musun?

Uzun boylu olan

-Öyle bir çorba parası ile olmaz bu işler.

Cebinden bıçağı çıkarttı, bıçak ay ışığından parıl parıl ederken, Elif lal olmuş korku içinde titriyordu.

-Korkma Elif’im korkma hiçbir şey olmayacak, şimdi ağızlarının payını alarak gidecekler.

Elifi az benden ve adamlardan uzak ederek karşılarına geçtim.

-Haydi buyurun bakalım ölçeyim boyunuzun ölçüsünü.

Az çekinir gibi oldular, ellerinde ki bıçağa güvenerek sırıtmaya başladılar. Ben hafifçe elimi belime attım, karşılıklı bakıştık, belinden tabancayı çıkarak galibasın dan bakıştılar bıçaklarına son boylarına baktılar az durdular, acaba yoksa gibi bakışırken uzun boylu elinde bıçak olan, bıçağı cebine kor iken.

-Ö özür dileriz bey abi kusurumuza bakma sen, yanlış anlaşılma oldu, af et.

Madem karnınız aç alın şu yüz lirayı gidin karnınızı doyurun adam gibi isteyin adam, haydi bir daha sizi buralarda görmeyeyim.

İki büklüm.

-Sağ olasın abim sağ olasın, bir daha yapmayız kusurumuza bakma.

Elif az ilerde rahat bir nefes alırken bende arkamda düşen pantolonun arkasını çekmek için elimi götürmenin sonucunda, bende silah olduğu izlenimini vererek def etmem işimize yaradı şükür, gerçi onlarla dövüşürdüm Elifime bir zarar gelmesin diye, korkarak üzülmesin yeter ki, biz bu yüreği sevdiğimizi korumak için yetiştirmediysek yuhlar olsun. Koşarak geldi sarıldı bana. Elif korktuğu için, biraz önceki sahnenin detayına girmiyorum siz hayal ederek düşünün. Zihninizde düşünün o anı heyecanı, duygusal halimle karmakarışık şaşkın olan halimi de delikanlılığımı da bolca katın ve hayal edin serbesttir. Ani duygu kargaşası çok zormuş anladım, yanımda ürkek sevecen genç kız olmasaydı durum tamamen değişir yüz yüze dövüşerek dayakta yiyerek azıcık haklarında gelirdim evvel Allah’ın izni ile. Elif bana sımsıkı sarılırken sanki kaburga kemiklerimi kıracaktı. Bu bana kısa vadede uzun vadeli döner sermayeli prestij kazandırmıştı diyebilirim. Gerçi buna ihtiyacım yoktu fazla malda göz çıkarmazdı yani. En kısa zamanda yanımda bir caydırıcı kuru sıkı edinmem gerektiğini anladım. Kendimi savunmaktan ziyade yanımda olanların korkuya kapılmadan endişe duymadan bunları bu korkuyu yaşamaması için. Elifin bana sarılırken pırıl pırıl gülümsemesi önümüzü aydınlatıyordu bu karanlık gecede.

Mehmet Aluç

Devam edecek inşallah


( Su Gibi Akan Zamanın İçinde Efsunkar Bakışlar 2 başlıklı yazı kul mehmet tarafından 29.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.