Dua Etmekle Yağmur Yağar Mı?
Yok yok korkmayın. Dini
bir vaaz ya da hutbe değil
bu her ne kadar içinde zaman zaman din-iman- Allah gibi kavramlar
geçecek olsa da.. Sami’ce
bir şeyler anlatmaya çalışacağım.
O zaman başlayalım fıkralara.
Memleketin birinde çok
uzun süren bir kuraklık
olmuş. Köylü perişan ama caminin imamı
bir türlü ‘’ Gelin bir yağmur
duası yapalım.’’ Demiyor.
Sonunda yalvar yakar imamı
ikna etmişler. İmam ‘’ Tamam.
Yarın sabah namazından sonra köyün
iki kilometre ötesindeki düzlükte toplanalım hep
birlikte yağmur duası edelim’’
Ertesi sabah namazdan sonra tüm köylüler varmışlar o düzlüğe. Yağmur duası edilmiş. Dua bittikten sonra imam dönmüş
köylülere:
-Yağmur filan yağmayacak ey
cemaat-i Müslimin.
-Niye ki
hoca? O kadar dua ettik.
Boşuna mı dua ettik?
-Dua ettiniz ama inanç yok sizde.
-Nasıl yani?
-İnancınız olsaydı hiç olmazsa
biriniz şemsiye ile yağmurlukla
gelirdiniz buraya.
Evet... Bu konuya nereden girdim?
Manavgat’taki yangın üzerine
Manavgat Külliye Camiine gelen Diyanet İşleri Başkanımız
burada yağmur duası yapmış.
Bırakın yağmur yağmasını % 15
olan nem oranı % 5 e düşmüş Manavgat’ta.
Yani efendim ormanlar daha bir yanıcı
hale gelmiş. Çünkü bilimsel bir gerçek olarak
nem oranı düştükçe başta ağaçlar ve çalılar olmak
üzere her madde
daha çabuk ve kolay yanar hale
geliyor.
Durum böyle olunca
sosyal medyada Diyanet İşleri
Başkanımız ile dalga geçen tweetler çığ
gibi yağmış adeta.
Bir kaç tanesi yukarıda resimlerde var.
Şimdi şu ‘’ Bu işler bilimle
oluyormuş’’ Diyen vatandaşlara ‘’ Madem
öyle bilimle yağdırın da
ormanlarımız kurtulsun.’’ Desem biliyorum ki havanda su dövmüş olacağım. Biliyorum ki ellerinde
bilimle yağmur yağdıracak
bir imkan olsa kesinlikle bu ülke için seferber etmezler.
Biliyorum ki bu insanlar aynen sağdaki resimdeki gibi
ormanlar cayır cayır yanarken
eğlencelerinden keyiflerinden dahi
vazgeçmez öylece sığır gibi
yiyip içerler o
yangın manzarasına bakarak. Ama
konuşmaya gelince çeneleri cırcır
olmuş makat misali hiç susmaz.
Ancak işin o
kısmında değilim.
İşin daha ilginç kısmını
yine bir fıkra ile anlatayım.
Küçük kasabanın birinde, bir caminin tam karşısında arazisi olan
adam, arazisi üzerine bir genelev inşa etmeye başlamış.
İmam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler, ancak mal sahibinin kendi arazisi
üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar.
Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu genelev için her
gün beddua etmekten öteye geçememiş.
İnşaat ilerlemiş ve açılışına birkaç gün kala her nasılsa şiddetli
bir yıldırım düşmesi sonucu genelev yerle bir olmuş.
Caminin cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek
görmemişler, ancak genelev sahibi adam, cami imamının ve cemaatin direkt veya
dolaylı olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddiası ile camiye karşı tazminat
davası açmış.
Cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda
herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler, bu
olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul
etmemişler.
Gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkemeye günü geldiğinde hakim
dosyayı dikkatle incelemiş ve taraflara dönüp:
“Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum,” demiş.
“Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var: Taraflardan
birisi duanın gücüne inanan bir genelev sahibi, diğeri ise duanın gücüne
kesinlikle inanmayan ve inkar eden bir imam ve cemaati..”
Bizim olayımızda durum biraz farklı da olsa yukarıdaki
fıkraya benzer bir tarafı
oldukça fazla.
Diyanet İşleri Başkanının yaptığı
dua ile yağmurun yağmayacağını
söyleyen insanlar daha sonra yine
dönüp Diyanet İşleri Başkanının yaptığı dua
yüzünden nem oranının % 15 den %
5 e düştüğünü söylüyorlar. Allah’ın
bile malum patiyle bağlantısı olana yardım etmediğini iddia ediyorlar.
Peki bana sorarsanız?
Allah dilerse o yağmuru yağdırır
dilemezse yağdırmaz. Ben buna
inanırım. Ancak şuna daha çok
inanırım:
-Hiç bir
sonuç getirmese de yani yağmur
yağdırmasa da- yağmurun yağması için el
açıp Allah’a dua etmek
yangının karşısında yangını
seyrede seyrede tatil keyfi yapmaktan hem mantık olarak hem
insanlık olarak hem vicdan olarak bin kat daha doğru bir davranıştır.
(
Dua Etmekle Yağmur Yağar Mı? başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
6.08.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.