Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 6.08.2021
Okunma Sayısı : 897
Yorum Sayısı : 10

Yok  yok korkmayın.  Dini  bir vaaz  ya da hutbe değil bu  her ne kadar  içinde zaman zaman din-iman- Allah gibi  kavramlar  geçecek olsa da.. Sami’ce  bir  şeyler anlatmaya çalışacağım.

O zaman başlayalım fıkralara.

Memleketin  birinde  çok  uzun süren  bir  kuraklık  olmuş.  Köylü  perişan ama caminin  imamı  bir türlü ‘’ Gelin  bir yağmur duası yapalım.’’ Demiyor.

Sonunda  yalvar  yakar imamı  ikna etmişler.  İmam ‘’ Tamam. Yarın sabah namazından sonra  köyün iki  kilometre ötesindeki  düzlükte toplanalım  hep  birlikte  yağmur duası edelim’’

Ertesi sabah  namazdan sonra  tüm köylüler varmışlar  o düzlüğe. Yağmur duası edilmiş. Dua  bittikten sonra  imam dönmüş  köylülere:

-Yağmur  filan yağmayacak ey cemaat-i  Müslimin.
-Niye  ki  hoca? O kadar dua ettik.  Boşuna  mı dua ettik?
-Dua ettiniz ama inanç yok sizde.
-Nasıl  yani?
-İnancınız olsaydı  hiç  olmazsa  biriniz  şemsiye ile  yağmurlukla  gelirdiniz buraya.

Evet... Bu konuya nereden girdim?

Manavgat’taki  yangın  üzerine  Manavgat Külliye Camiine gelen Diyanet İşleri  Başkanımız  burada   yağmur  duası yapmış.  Bırakın yağmur yağmasını  % 15 olan nem oranı % 5 e düşmüş Manavgat’ta.

Yani efendim ormanlar  daha  bir yanıcı  hale  gelmiş.  Çünkü bilimsel bir  gerçek olarak  nem  oranı düştükçe başta  ağaçlar ve çalılar  olmak  üzere  her  madde  daha çabuk ve  kolay  yanar hale  geliyor.

Durum  böyle  olunca  sosyal medyada  Diyanet  İşleri  Başkanımız ile  dalga  geçen tweetler  çığ  gibi  yağmış  adeta.

Bir kaç tanesi  yukarıda resimlerde var.

Şimdi  şu ‘’ Bu işler  bilimle  oluyormuş’’ Diyen vatandaşlara ‘’ Madem  öyle  bilimle  yağdırın da  ormanlarımız  kurtulsun.’’  Desem biliyorum  ki havanda su dövmüş  olacağım. Biliyorum  ki ellerinde  bilimle  yağmur  yağdıracak  bir  imkan  olsa kesinlikle bu  ülke için seferber etmezler.

Biliyorum ki  bu  insanlar aynen sağdaki resimdeki  gibi  ormanlar  cayır cayır yanarken eğlencelerinden keyiflerinden dahi  vazgeçmez  öylece  sığır gibi  yiyip  içerler  o  yangın  manzarasına  bakarak. Ama  konuşmaya gelince  çeneleri  cırcır  olmuş makat misali  hiç susmaz.

Ancak  işin  o  kısmında değilim.

İşin daha  ilginç  kısmını  yine  bir fıkra  ile anlatayım.

Küçük kasabanın birinde, bir caminin tam karşısında arazisi olan adam, arazisi üzerine bir genelev inşa etmeye başlamış.

İmam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler, ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar.

Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu genelev için her gün beddua etmekten öteye geçememiş.

İnşaat ilerlemiş ve açılışına birkaç gün kala her nasılsa şiddetli bir yıldırım düşmesi sonucu genelev yerle bir olmuş.

Caminin cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek görmemişler, ancak genelev sahibi adam, cami imamının ve cemaatin direkt veya dolaylı olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddiası ile camiye karşı tazminat davası açmış.

 Cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler, bu olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul etmemişler.

Gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkemeye günü geldiğinde hakim dosyayı dikkatle incelemiş ve taraflara dönüp:

“Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum,” demiş.
“Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var: Taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir genelev sahibi, diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan ve inkar eden bir imam ve cemaati..”

Bizim  olayımızda durum  biraz farklı da olsa  yukarıdaki  fıkraya  benzer  bir tarafı  oldukça fazla.

Diyanet İşleri  Başkanının  yaptığı  dua ile yağmurun  yağmayacağını söyleyen insanlar daha  sonra yine dönüp  Diyanet İşleri  Başkanının yaptığı  dua  yüzünden nem oranının  % 15 den % 5 e düştüğünü  söylüyorlar. Allah’ın bile  malum  patiyle bağlantısı  olana yardım etmediğini  iddia ediyorlar.

Peki  bana  sorarsanız?

Allah dilerse  o yağmuru  yağdırır  dilemezse  yağdırmaz. Ben  buna  inanırım. Ancak  şuna daha  çok  inanırım:

-Hiç  bir  sonuç getirmese de  yani  yağmur  yağdırmasa da- yağmurun yağması için el  açıp Allah’a dua etmek  yangının  karşısında yangını seyrede seyrede  tatil keyfi  yapmaktan hem mantık olarak  hem  insanlık olarak  hem  vicdan olarak bin  kat daha doğru bir davranıştır.

( Dua Etmekle Yağmur Yağar Mı? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 6.08.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.