Yazılarımda ’’ Ben asabi bir adamım’’
dediğime bakmayın. Aslında kuzu gibi birisiyimdir. Hani şu Mayıs aylarında
çayırlarda meme...Pardon meee meee diye bağıraşan minicik yavrucuklar var ya,
işte onları görün beni görmeyin.
Kuzu gibi adam olmasına kuzu gibiyimdir de şu teknoloji evlerimize iyicene
bir girdikten sonra ne kuzuluk kaldı bende ne koyunluk.
Ellili yaşların ortalarında artık nihayet öğrendim bilgisayarın korkulacak
bir alet olmadığını. Önceleri ’’ Aman dokunursam bozulur ’’ Diye korka korka
yanına yaklaştığım, ’’ Aman toz kapmasın’’ Diyerek üzerine danteller,
kaneviçeler ördüğüm bilgisayarda artık inanmayacaksınız ama internet
sitelerine girip yazılar bile yazıyorum.
İşte olay da burada başlıyor.
Bir yazı yazıyorum. Diyelim ki konu okulda geçiyor. Bir bakıyorum benim
yazının altında bir reklam ’’ Özel Bağırtmandan Kaz Yolan Anadolu
Lisesi....Çocuğunuzu bize gönderin..Onu bi güzel okutalım, üfletelim...Kredi
kartına taksit yapılır. Aylık taksit sadecene 1000Tl cik...Yemek, servis hariç
tabii ki ’’
Ya da farzedelim yazımda ’’ Falanca adama kıl oldum ’’ Diye bir cümle
kullanmışım..Pat bir reklam : ’’ Kıl sorunun mu var? Gel bana...Sir ağda,
lazer epilasyon, manikür, pedikür, Tai masajı...Yumurta gibi delikanlı
yapmazsam anam avradım olsun’’
Diyelim ki bir ölüm olayını anlatmışım. Reklam aynen şöyle: ’’ Rahmet
Turizm...Sizi geçmişlerinize en konforlu bir şekilde
kavuşturuyoruz...Vasıtalarımızın alayında klima, internet bağlantısı,
sınırsız meşrubat ve çay ikramı, din görevlisi, gassal ( Ölü yıkayıcısı),
pamuk tepici bulunmaktadır.’’
Yahu haydi bunları anlıyorum. Neticede ben bir şeyler yazmışım. Birileri de
okumuş ve bu adamın böyle bir ihtiyacı var diye düşünerek aklı sıra bana bir
hizmette bulunmak istemiş olabilir. Peki Face book denilen o sosyal paylaşım
sitesine ne demeli.
Her Allahın günü açar açmaz pat geliyor soru:
’’ Ne düşünüyorsun Sami’’
Sana ne ulan... Sana ne...Ne düşünürsem düşünürüm. Derdi seni mi aldı? Ya o
değil de sanki derdime bir çare bulacak.
Sonra başlıyor hiç tanımadığım, bilmediğim yerlerden mesajlar.
’’ Eşiniz çok mu şişman? Getirin bize üç ayda Adriana Lima yapmazsak adam
değiliz’’
Yahu bir eşim olsa onu öyle üç ayda değil, üç günde iğne ipliğe çevirmezsem
ben de bir şey bilmiyorum. Eş bulalım hayırlısıyla , zayıflatmak kolay.
’’ Sen de bu kızları tavlamak istemez misin?’
Kızlara bakıyorum. Bir de güya kızları tavlamış adamın resmine bakıyorum.
Hani bin tane şeyim olsa bir tanesini bile vermem..Yani efendim bin tane
gönlüm olsa birini bile vermeyeceğim bir ayı, sözde üç tane kızı birden
tavlamış. Hemi de bunu bir parfümle yapmış...Mübarek parfüm değil Nuri
Alçon’un ilaçlı gazozu sanki.
’’YALNIZ MISIN? GEL SANA BİR KARI BULALIM...SARIŞIN, ESMER, KUMRAL, BALIK
ETLİ, NASIL İSTERSEN... İSTEMEK SENDEN BULMAK BİZDEN’’
Tabii ki biraz abarttım. Adamlar ’’ Gel sana bir arkadaş bulalım. Bizim site
çok mutaassıp, ehl-i namus bir sitedir, seviyeli ve düzeyli bir
arkadaşlık...’’filan gibi laflar ediyorlar. Yanılıp da o siteye üye
olduğunuzda bir bakıyorsunuz ki resmen pezoluk ajansı. Zaten sitenin adından
da belli: ’’www. fahiş-e@ com.tr’’
Bir arkadaşınızla tatlı tatlı sohbet ediyorsunuz değil mi? Ona farzedelim en
önemli ve mahrem sırlarınızdan birini anlatıyorsunuz.
-Samiciğim kaç gündür nette yoktun. Hayırdır. Bir rahatsızlık mı var?
-Ya sorma arkadaşım. Benim basür azdı yine, kıçımın üzerine oturamıyorum.
Anında sol köşede reklam beliriyor:
’’ BASÜRÜNÜZ MÜ VAR? BİZE GELİN...DOKTOR FİŞMEKANIN BİTKİSEL ÇAYLARIYLA BİR
AYDA HERKESİN GIPTA ETTİĞİ BİR POPOYA KAVUŞTURMAZSAK YÜZÜMÜZE TÜKÜRÜN’’
Yahu sanki eve gizli kamera yerleştirmişler, her adımınız, her hareketiniz
gözleniyor. Kardeşim bu saatten sonra ben n’aapıyım herkesin gıpta ettiği bir
popoyu. Hem ben dişiliğimle değil, kişiliğimle bir yerlere ulaşmaya çalışıyorum.
Alın işte...Ayarlarımı bozdular bile. Dişilik de ne yahu? Ben erkeğim. Bakın
adama neler söylettiriyorlar.
Efendim diyeceksiniz ki ’’ Kardeşim sen de kapat bilgisayarı, öyle zırt pırt
girip durma madem ki ayarların bozuluyor’’
Hele bir de Işık Abla var
ki evlere şenlik.
Kafaya takmış. İlle beni
Hıristiyan yapacak.
Gerçi asıl ilgi
alanı kadınlar ve daha da
özel olarak genç
kızlar ama gözüne kestirdiği erkekleri de es geçmiyor.
İşin kötüsü hatun bir de sevimli ve sempatik
ki sormayın.
Direkt bana olmasa da sık sık benim sayfama bu muhtereme ablabımızın videoları geliyor.
Bu Işık Abla ‘’ Sevgi Yolu ‘’
Diye başlıyor konuya sonra
o sevgi yolu Hıristiyanlık yoluna
dönüşüyor. Daha sonra da www İncil
Org. Diye bir site ‘’ İncil ister misiniz? Adrese teslim bedava’’ Diyor.
Bana ilk kez böyle
bir mesaj geldiğinde benim
kör gözler ‘’ İncil’i’’ ‘’ İncir’’ Diye okumasın mı? ‘’ Bayılırım.
Hemen gönderin.’’ Dedim.
Onlar da gönderdiler İncil’i. Bayağı
bir sükut-u hayal yaşadım haliyle.
Öte taraftan sadece İncil değil başka kitaplar da
göndermişlerdi bir sürü.
‘’ Kırk yıllık Kâni
olur mu Yani?’’ diyorum ama Oldukça
inatçılar.
Diyeceksiniz ki ‘’ Sen de girme sosyal medyaya? Mecbur musun?’’
Yahu sadece bilgisayar değil ki? Cep telefonunu ne yapacaksınız?
Sabahın köründe arıyor vatandaş:
-Aloooo Sami Beyle mi görüşüyorum?
-He
-Rahatsız etim Sami Bey. Size mucizevi bir ürünümüzün tanıtımını yapacaktım.
Müsait misiniz?
-Uykumun içine ettin zaten buyur yap bakalım.
-Sami Bey, gaz sorununuz var değil mi?
Haydaaaa..Ulan nerden biliyorlar. Teknoloji cep telefonuyla muayene ve teşhis
olayını da mı çözdü yoksa?
-Evet hamfendi. Üzerinize afiyet fena halde gaz sorunu var bende.
-Hah..İşte bizim ürünümüzü alırsanız bu sorunu hem sessiz hem de kokusuz
olarak hallediyoruz. Süp.Fil.Sus adlı ürünümüz tam sizin için.
-Süp.Fil.Sus mu?
-Evet. Süper filtre ve susturucu yani. Nakliye, servis, kurulum ve montaj
tamamen bize ait. Onlar için ek ödeme yapmıyorsunuz.
-Bi dakka ..Bi dakkaa...Nakliye, servis, onları anladım da montajı anlamadım.
Bu aleti nereye monte ediyorsunuz?
-Nereye olacak Sami Bey. Elbette gaz kaçağı nereden oluyorsa oraya.
-Sen benim popoyu kombi zannettin galiba...Montajmış... İstemem kardeşim.
Haydi güle güle.
Telefonu kapatıyorum. Artık uyuyamam. Kalkıp bir duş alayım, kendime geleyim.
Tam soyunurken pat bir telefon.
-Sami Beyle mi görüşüyorum?
-Evet benim buyurun.
-Sami Bey. Güvenliğiniz açısından tüm konuşmalarımız kayda alınacaktır. Şimdi
bana İlkokul 1. sınıftaki okul numaranızı ve sınıf öğretmeninizin annesinin
kızlık soyadını söyleyebilir misiniz?
-Niye ki? N’eetcen?
-Sami Bey, şimdi yataktan kalktınız ve duş alacaksınız değil mi?
-Heee..Nereden bildin?
-Nereden bildiğime takma kafayı. Şimdi size bir duş jeli tanıtmı yapacağım.
Bu jeli kullanın yumuşacık, pofuduk pofuduk bir insan olacaksınız.
-Ulan sabahın köründe beni duş jeli için mi aradın? Pofuduğunun da senin
de...
Telefonu kapatıyorum. Duşumu alıp kendime bir kahvaltı hazırlayacağım. Tam
çayı atıyorum demliğe hoop bir telefon.
-Ula Samiiii...Ula hemsi gafali...En cuzel çay oğuş çaydur daaaa.
’’ Hasbinallah Veni’mel vekil ’’ Deyip kapatıyorum telefonu. Kahvaltıya
başlıyorum. Tam ağzıma peyniri atacağım yine telefon.
-Lavaş giri...Lavaş giriii...Peynirin en kralı lavaş giriii...
Ya resmen evin her tarafına kamera yerleştirmişler. Ne yapıyorsam anında ona
göre bir reklam ya da istek geliyor. O kadar ki artık düşüncelerim bile
okunuyor. İçimden ’’ Şu kahvaltının üzerine şöyle bir kilo da baklava olsa ne
güzel olurdu ’’ Diyorum ki pat yine telefon. Ama bu sefer benim kadrolu
telefon sapığım arıyor.
-Samiiii
-Buyur başımın püsküllü belası. Ne vardı?
-Haberi duydun mu?
-Ne haberi? Sabah sabah.
-Gaziantepte Fıstıkzade diye bir baklavacı dükkanı varmış. İnternette gördüm.
Harika baklavalar yapıyorlarmış. Haydi gel gidelim baklava yiyelim.
-İstanbul’dan taa Gaziantep’e baklava yemeye mi gidelim diyorsun?
-Eveettt.
-Kaç paraymış bu baklavanın kilosu?
-Sadece 175 liracık
-Ohaaaaa.
-Cimri herif n’ooolacak.
-Yahu ben Gaziosmanpaşaya gidemiyorum sen Gaziantep diyorsun..Haydi kızım,
haydi, Allah işini gücünü rast getirsin.
Telefon sapığımı da postalıyorum. Şimdi artık bir sigara yakabilirim. Tam
çakmağı çakıyorum sigarayı yakacağım pat bir telefon daha.
-İyi günler Sami Bey.
-Yahu benim Sami Bey olduğumu nereden biliyorsunuz?
-Orasını karıştırma da sorularımıza cevap ver. Uyuşturucu kullanıyor musun?
-Ulan ben seninnn..Ne uyuşturucusu yahu?
-Peki alkol?
-Ağzıma bile sürmem.
-Ama sigara zıkkımlanıyorsun değil mi?
-Şeyyyy...Evet..Maalesef.
-Peki bırakmayı düşünüyor musun?
-Elbette.
-Tamam o zaman. Bakın şimdi size sigarayı nasıl bıraktırıyoruz?
Eveeeetttt...Aktif içici iseniz biri, pasif içiciyseniz ikiyi tuşlayın
Biri tuşluyorum.
- Dudak tiryakisi iseniz biri, içinize çekenlerdendenseniz ikiyi tuşlayın.
İkiyi tuşluyorum.
-Pipo kullanıyorsanız biri, Nargile içiyorsanız ikiyi, sarma tütün
kullanıyorsunuz üçü, paket sigara kullanıyorsanız dördü tuşlayın.
Dördü tuşluyorum.
-Yerli sigara kullanıyorsanız biri, yabancı sigara kullanıyorsanız ikiyi,
kaçak sigara kullanıyorsanız üçü tuşlayın.
Biri tuşluyorum.
-Maltepe kullanıyorsanız biri, Samsun kullanıyorsanız ikiyi, Yeniharman
kullanıyorsanız üçü, Gelincik kullanıyorsanız dördü, Bafra kullanıyorsanız
beşi, Bahar kullanıyorsanız altıyı, Sipahi kullanıyorsanız yediyi tuşlayın.
Tepemin tası atıyor artık..’’Ulan Yeniharman, Gelincik, Bahar, Bafra, Sipahi
diye sigara mı kaldı?’’ Diye bağırıyorum ama takan kim. Telefonun öte ucundan
bana direktif vermeye devam ediyor:
-Tıklasana oğlum..Hangisini içiyorsan ona göre tıkla işte. Unuttuysan ana
menüye dönmek için sekizi tuşla..Hatta for ingiliş pires nayn.
Ana menüye döndükten sonra biri tuşluyorum.
-Şimdi...Günde bir tane içiyorsanız biri, iki tane içiyorsanız ikiyi,üç tane
içiyorsanız üçü, dört tane içiyorsanız dördü.....bir paket içiyorsanız
yirmiyi tuşlayın.
Sinir katsayılarım tavan yapmış bir vaziyette yirmiyi tuşluyorum
-Çok teşekkürler Sami Bey...Biliyorsunuz ki sigarayı bırakmak irade işidir.
’’ Bıraktım diyin, iradenizi kullanın ve bırakın...Bize vakit ayırdığınız
için tekrar çok teşekkür ederiz’’
-Ulan hepsi bu mu? Bu kadarcık mı? Ürün filan yok mu?
-Ürün istiyorsanız biri, ürünün kargoyla gelmesini istiyorsanız ikiyi, ürünü
hastaneden almak için üçü...
-Ananı, avradını..
-Anamı istiyorsanız biri, ’’Başka bir hatun da olur’’diyorsanız ikiyi,’’Her
ikisini de istiyorum harem kuracağım.’’diyorsanız üçü, ’’Viagra lazımsa dördü
tuşlayın.
Telefonu öfkeyle kapattım ama beş dakika geçmemişti ki yine çaldı. Bu sefer
öfkeyle açtım tabii ki:
-Hırrrrrrrrr.
-Ne hırlıyon lan sabah sabah?
-Ya abi sen miydin? Kusura bakma. İnsanı deli ediyorlar.
NOT: Yukarıdaki resimde ‘’ Işık
Abla Nasıl İman Etti’’
Yazıyor ya. Yanlış
anlaşılmasın. İmana gelip
Müslüman olduğunu anlatmıyor
hatun. Nasıl Hıristiyanlığa geçtiğini anlatıyor.
Diğerleri neyse de bu kadın hepsinden
tehlikeli. ( Bu Işık Ablayı da ileride anlatmaya çalışacağım sizlere. Neden çok tehlikeli ? )