BELALARA  SABRETMEK

Mukaddime: 


Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla…

Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür.

Bundan sonra:

Değerli okuyucular; İnsanların bir çoğu, başlarına bir bela geldiğinde çeşitli ve yanlış yollara başvururlar. Başlarına gelen belayı çoğu zaman sebep olan kişi ve kişilerden bilirler. Halbuki, Kader, Kaza, Hayır ve Şer Allâh Subhânehu ve Teâlâ’dan değil midir? 

Allâh Tebâreke ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ اَيْنَ مَا ثُقِفُٓوا اِلَّا بِحَبْلٍ مِنَ اللّٰهِ وَحَبْلٍ مِنَ النَّاسِ وَبَٓاؤُ۫ بِغَضَبٍ مِنَ اللّٰهِ وَضُرِبَتْ 

بِاَنَّهُمْ كَانُوا يَكْفُرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَيَقْتُلُونَ الْاَنْبِيَٓاءَ بِغَيْرِ حَقٍّۜ ذٰلِكَ بِمَا عَصَوْا وَكَانُوا يَعْتَدُونَ۠ عَلَيْهِمُ الْمَسْكَنَةُۜ ذٰلِكَ

(1) "Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ve (mü'min) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah'ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah'ın âyetlerini inkar ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmekte ve (Allah'ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi." (Âli İmrân: 3/112)

Allâh Tebâreke ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

يَا بَن۪ٓي اٰدَمَ لَا يَفْتِنَنَّكُمُ الشَّيْطَانُ كَمَٓا اَخْرَجَ اَبَوَيْكُمْ مِنَ الْجَنَّةِ يَنْزِعُ عَنْهُمَا لِبَاسَهُمَا لِيُرِيَهُمَا سَوْاٰتِهِمَاۜ

 اِنَّهُ يَرٰيكُمْ هُوَ وَقَب۪يلُهُ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْۜ اِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاط۪ينَ اَوْلِيَٓاءَ لِلَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ

(2) "Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın ayıp yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini sıyırtarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, (kendilerini göremeyeceğiniz yerden) sizleri görmektedir. Biz gerçekten şeytanları, inanmayacakların dostları kıldık." (A'raf: 7/27)

Allâh Tebâreke ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

وَاَوْرَثْنَا الْقَوْمَ الَّذ۪ينَ كَانُوا يُسْتَضْعَفُونَ مَشَارِقَ الْاَرْضِ وَمَغَارِبَهَا الَّت۪ي بَارَكْنَا ف۪يهَاۜ وَتَمَّتْ كَلِمَتُ

 رَبِّكَ الْحُسْنٰى عَلٰى بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ بِمَا صَبَرُواۜ وَدَمَّرْنَا مَا كَانَ يَصْنَعُ فِرْعَوْنُ وَقَوْمُهُ وَمَا كَانُوا 

يَعْرِشُونَ

(3) "Hor görülüp ezilmekte olan kavmi (İsrailoğullarını), toprağına bolluk ve bereket verdiğimiz yerin doğu ve batı taraflarına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz, onların sabretmeleri karşılığında gerçekleşti. Firavun ve kavminin yaptıklarını ve (özenle kurup) yükselttiklerini yerle bir ettik." (A'raf: 7/137)

Allâh Tebâreke ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

اَوَلَا يَرَوْنَ اَنَّهُمْ يُفْتَنُونَ ف۪ي كُلِّ عَامٍ مَرَّةً اَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ لَا يَتُوبُونَ وَلَا هُمْ يَذَّكَّرُونَ

(4) "Görmüyorlar mı ki her yıl bir veya iki defa musibetlerle sınanıyorlar da yine tövbe etmiyorlar ve ibret almıyorlar." (Tevbe: 9/126)

Daha bela ile ilgili bir çok Ayet ve Hadis vardır. Ben bura da sadece bir kaç Ayet ve Hadis zikrettim.

(5) Sa’d bin Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:

−Ya Rasulallah! İnsanların bela yönünden hangisi daha şiddetli olur? dedim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bela yönünden insanların en şiddetlisi, Nebilerdir! Sonra rütbece en üstün olanlardır! Kul dinine göre belaya uğratılır! Kişi dininde kuvvetli ise belası şiddetli olur! Eğer dininde zayıf ise o da dinine göre belaya uğratılır! Bela kuldan ayrılmaz! İmtihan devam eder ta ki, kul üzerinde hiç günah kalmamış bir halde yeryüzünde gezer olunca bela onu bırakır!” (Ahmed bin Hanbel Müsned 1481, Darimi 2/320, İbni Mace 4023, İbni Hibban el-Mevarid 699, Albânî Sahihu’l-Cami’ 992)

(6) Bir adam, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e gelerek:

–Ya Rasulallah! Allah’a yemin olsun ki kuşkusuz ki, ben seni çok seviyorum, dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Eğer beni seviyorsan, belaya sabırla hazırlan! Yemin ederim ki, beni sevene bela, tepeden dereye gelen sudan daha hızlı gelir!” (İbni Hibban, Albânî Silsiletu’l-Ehadîsi’s-Sahiha 1586)

(7) Ebu Zerr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına girip;

–Ey Ehl-i beyt! Ben sizi seviyorum deyince, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de bana şöyle buyurdu:

“O halde fakirliğe karşı kendini koruyacak bir hazırlığın olsun! Kuşkusuz ki, fakirlik bizi seven kimselere selin tepenin üstünden altına doğru akışından daha hızlı gelir!” (Hakim el-Müstedrek, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 2827)

(8) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) söyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e ihtiyaç içinde olduğumdan dolayı şikayette bulundum. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de şöyle buyurdu:

“Ey Ebu Said! Sabret! Şüphesiz ki, fakirlik aranızdan beni seven kimseye, vadinin üst tarafından selin, dağın üstünden altına doğru akmasından daha hızlı gelir!” (Ahmed bin Hanbel Müsned, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 2828)

(9) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kim, ‘Lİlahe İllallah derse, bela ve sıkıntıdan kendini kurtarır.” (Ebu Nuaym Hilyetu’l-Evliyâ 5/46, Taberani Mucemu’l-Evsad 6533, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 1932)

(10) Sufyan Es-Sevri (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:

“Belayı nimet bilmeyen ve rahatlığı da musibet saymayan, fakih değildir!” (İbni Kayyım el-Cevziyye Sabredenlerin Hazırlığı Şükredenlerin Azığı 183, 190)

(11) Seleften bazıları şöyle demişlerdir:

“Eğer dünyanın musibetleri/belaları olmasaydı, ahirete iflas etmiş bir halde gelirdik.” (Beyhaki Şuabu’l-İman 7/9993)

(12) İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye (Rahmetullahi Aleyh) şöyle demiştir:

“Başına bir bela geldiği vakit kerem sahibi kimselerin sabrı ile ona sabret! O seni daha çok kerem sahibi yapar. Onu insanlara şikâyet ettiğin vakit, Rahim olan Allah’ı hiç merhameti olmayanlara şikâyet etmiş gibi olursun!” (İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye Uddeti’s-Sabirin 90)

Hâtime:

Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve ashâbının üzerine olsun.

Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır.

O, her şeyin en iyisini bilendir.

Muvahhid Kullara Selâm Olsun.

Polat Akyol 

KAYNAK : 

KUR’AN VE SAHİH SÜNNET

( Belalara Sabretmek başlıklı yazı Polat Akyol tarafından 6.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.