Düşlerin kıymıkları batan gerçeklere ve yürek pencerem ahular:

Aşkın haşmetinde bir başkaldırı ve yıkılası tabular.

 


 

Hazandır esefle içtiğim

Hüzündür yürüdüğüm kulvar

Göğe minnet ettiğim

Aşka mil çektiğim

Rengimle sobelendiğim

Belki de binlerce domino taşı

İstikrarla yüklendiğim o taş duvar

Aşkın istikameti bir yokuş

Meylettiğim sabır taşı ve şükür

Gövdemde delikler

Ağacın kovuğuna sızdığım iken

O devasa lahzam

Şükür ki görünmezim beşerin gözünde.

 

Şaşaalıdır hayallerim

İpe dizdiğim resimler ve geçmişim

İplemediğim rüzgâr

Nasıl da katıksız sevmişim ben sizi, bayım.

Arzuhali mevsimin

Sırat köprüsünde gidip gelen iç sesim

Siması tanıdık bu rüzgârın:

Ah, benmişim içten içe esen…

 

Dışımda yakut bir lahza

Düş ibibikleri

Göğün de tahayyül ettiği

Aşkın iklimi bazen yuvarlandığım

Kaybolduğuma dair nice yalan

Kaybettiklerim ne ki garbın iniltisi

Darp izidir imgeler

Bu aşkın bu ömrün bu hayallerin de esintisi.

 

Sançılır mealler

Sedef kakmalı düşler

Seher tasında unutulmuş yemek gibi

Isıtıp ısıtıp önüme gelenler

İşkillendiğim her gerçek ve tebessüm

Oysaki içtenliğin aynasıdır iç sesimde saklı bir talimat

Sev ve öl, demekse ricası kaderin

Başım gözüm üstüne bayım:

Nazenin sefası sözcüklerin

Nidalarına tarçın serptiğim bir tatlı gibi

Şiirin üstüne içtiğim her yıldızı

Buyurmuşken bana evren ve Mevla’m.

 

Azametli gölgeler ne ki kaçtığım?

Şaşalı ve heybetli her biri

İçime saklanan o yabancı

Miğferi kayıp bir asker gibi

Nöbetteyim gecede ve şiirde

Nöbetçi ruhum ve yüreğim

Devasa bir aşk

Asası kayıp bir sırnaşık acı ki

Sırra kadem bastı gölgeler.

 

Sureti kati, bayım

Sunduğunuz bu nezaket ne ki sizi sevmemin yanında

Buyurduğum bir şiir ve geçiş düşlere

Maviden mintanım

Pembesinde cümleler cirit atar bu aşkın indinde

Sözcükler ki kutsanan

Hazan ki makbulüm

Heyhat, bayım bensiz bir ömür ile geçimsiz olsanız bile

Açamadığım kadar içimi

İçimi pek hoştur her şiirin

Ben sizi şiirlerden de çok sevdim, sevgili bayım.

 

Azıcık hürmet edeceksiniz

Kovun da hezimeti ve pervasız

Döktüğüm onca gözyaşı

Sadece masum bir sevdaydı benimki

Gözlerim her kamaştığında

Serpiştirdiğim kadar yalnızlığı

Savurduğum ve tarafınca savrulduğum

O halde seveceksiniz siz de bu rüzgârı…

 


( Başım Gözüm Üstüne Bayım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 21.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.