‘’HIRİSTİYANLARIN MERYEM OĞLU İSA’YA
YAPTIKLARI GİBİ BENİ ÖVMEKTE
AŞIRIYA KAÇMAYINIZ.--------Hz. Muhammed ( S.A.S )----1. BÖLÜM
**************
Bir şeyler anlatmaya çalışıyorum
ama ne anlatmaya
çalıştığımı siz okuyuculara
bırakıyorum.
**************
LİHYE-İ SAADET Mİ MAHMUT
ŞEVKET PAŞA’NIN SAKALI
MI?
Lihye-i Saadet nedir?
Pek çok arkadaşım
mutlaka bilir ama biz yine
de oradan başlayalım.
Lihye-i Saadet Peygamberimizin(S.A.S)
sakalı ya da daha günümüzdeki
anlamıyla o sakaldan bir
kıldır kısaca.
Türkiye’de başta Topkapı
Sarayı Mukaddes Emanetler Bölümü olmak
üzere daha pek
çok yerde bulunur
ki aşağı yukarı büyük
camilerin her birinde
vardır. Anadolu’muzun her yerinde
( il ve
ilçelerde ) büyük camilerde bulunduğu
gibi hatta bazı
evlerde bile vardır.
Var olmasına vardır
da bu sakal-ı şerifler gerçekten de Peygamberimize(S.A.S) mi aittir?
İşin doğrusu ‘’ Hristiyanların Meryem
Oğlu İsâ’ya yaptıkları gibi, beni aşırı şekilde övmeyin!’’ Diyen
Peygamberimizin tıraş olurken
‘’ Bu kılları toplayın – cam şişelere
koyun ve benden yüzlerce sene sonra kutlanmaya başlayacak kandil
gecelerinde Müslümanlara gösterin
ki bana olan
sevgileri daha da
artsın.’’ Demiş olabileceğini
düşünemiyorum. Böyle bir
şey zaten ‘’ Beni aşırı
şekilde övmeyin’’ Hadisine
terstir. Ayrıca veda Hutbesine de terstir
zira Peygamberimiz Veda Hutbesinde
size
iki şey bırakıyorum:
Biri Kur’an diğeri
ehl-i beytimdir. ( Bazı
rivayetlere göre de Kur’an ve
sünnetlerimdir.)’’ Demiştir de üçüncü
bir şık olarak
‘’saçlarım- sakallarım- ayak
izim.’’ Dememiştir.
Ayrıca 1453 deki İstanbul’un feth edileceğini ölümünden
yani 632 yılından
da önce bilen
Peygamberimizin ileride bir
tek saç kılından kendisinin klonlanabileceğini bilmesi
ve ona göre tedbirler
aldırmış olması gerekemez
mi?
Şimdi eminim ‘’ Hz.
Peygamber kopyalanamaz.’’ Diyenler
olacaktır. İşin o
kısmını bilemem ama birilerinin en
azından ‘’ Ben o
sakal kılını ele
geçirdim ve Hz.
Muhammed’i klonladım’’
İddiasıyla ortaya çıkması
muhtemel değil midir?
Böyle bir iddia karşısında bayağı bir
taraftar bulması mümkün
değil midir? [ Nitekim birileri
çıkmış ve ‘’DNA sına göre
Hz. İsa İnsan
Değildir’’ Demiş bile. Hatta Hz.
İsa’nın kolonlanması gibi
bir gizli proje varmış: Şu
videoyu izleyebilirsiniz : https://www.youtube.com/watch?v=dQMquyCWiXw&ab_channel=Her%C5%9FeyDahil.
)]
Yani bence Peygamberimizin doğrudan
doğruya ‘’ Bu sakalımın (
veya saçımın ) kıllarını
toplayın ve şişelere
koyarak Müslümanların seyretmelerini sağlayın.’’
Demiş olması ihtimali
sıfırdır.
O halde
bu sakal kılları
nasıl elde edildi?
Bu sorunun ancak
iki cevabı olabilir
1- Hz. Muhammed (S.A.S) sakal
kıllarının toplanıp biriktirildiğiden habersizdi.
Yani ondan gizli
yaptılar bu işi ( İyi
ama bunun adı
hırsızlıktır. Hz. Muhammed’in(S.A.S) sahabileri
hırsızlık yapmış olabilir
mi? Onun ‘’ beni övmekte
aşırıya kaçmayınız ‘’ Hadisine
rağmen ondan habersiz saç
veya sakal kılları
alınıp saklanabilir mi? Muamma
tabii
ki ) 2- Ortalıkta Hz.
Muhammed’in(S.A.S) sakalının kılları
diye dolaşan nesnelerin
Hz. Muhamed(S.A.S) ile bir
alakası yoktur.
Aynı şey
Kadem-i Saadet dediğimiz
Peygamberimizin ayak izi
için de geçerlidir.
Evet pek çok hadis
kitabına göre Peygamberimiz
mermere bile bassa
ayağının izi çıkarmış. Bu
Allah’ın (C.C) ona verdiği
bir lütuf imiş.
İyi de bir insanın
mermere bile bastığında
onda ayak izinin
çıkması bir lütuf olabilir mi?
Adımınızı atıyorsunuz attığınız
anda gömülüyor ayağınız.
Öyle ki mermerde yürüken
bile ayağınız sanki
çamur balçığı içindeymiş
gibi bir durum
söz konusu. Bu
bir lütuf değil
eziyet değil midir? ( Kadem-i şerif resimlerine
bakın ve karar
verin lütfen)
Neyse... Türkiye’de biri Topkapı
Sarayında diğerleri Eyüp
Sultan, Sultan Üçüncü Mustafa ve Sultan Birinci Abdülhamid türbelerinde bulunan bu kadem-i
Şerifler Peygamberimizin ‘’ Ben
ayağımı bastığımda izi
çıkacak. Onun alın saklayın.
İleride ümmetim baksın
baksın bana olan muhabbetleri artsın ‘’
Diye özel olarak
hazırlattığı ayak izleri olabilir
mi? Bilemiyorum ama
Prof Dr. İlber
Ortaylı ( Bir ara Topkapı
Sarayı Müzesi müdürüydü
bilindiği üzere ) Nakş-ı
Kadem-i Saadet denilen
bu ayak izinin
Peygamberimize ait olmadığını
söylediyse de pek
sallayan olmadı hocayı...
Ama inanın bana
Sakal-ı Şerif ve Kadem-i
Saadet sevgisi Peygamberimize duyulan
sevgide aşırılığa kaçma
konusunda en masum
örneklerdir. Öyle örnekler
var ki (İlerideki bölümlerde
yazacağım.) insanın aklı
hayali duruyor.
********