Çağdaş(!)-laik(!)-modern(!)-ilerici(!) Sapıkların Tarikat Ve Cemaatleri—1. Bölü
ÇAĞDAŞ(!)-LAİK(!)-MODERN(!)-İLERİCİ(!) SAPIKLARIN TARİKAT VE CEMAATLERİ—1. BÖLÜM--
Başlığı okuduğunuzda ‘’ Bu
adam ne saçmalıyor?’’
Dediğinizi duyar gibiyim.
Bir insan hem
laik hem çağdaş hem
ilerici hem modern hem de sapık ve
tarikat-cemaat mensubu olamaz.’’ Diyenler de
mutlaka olacaktır.
Tabii ki
tarikat veya cemaat dediğimiz
zaman aklımıza hemen
ülkemizdeki İslami tarikatlar
ve cemaatler geldiği
için durum böyledir. Oysa her
fırsatta ‘’ Türkiye Laiktir
Laik kalacak’’ veya ‘’ Türkiye Şeyhler- Dervişler-Müridler ve Mensuplar
Memleketi olamaz.’’ Diyenlerin pek çoğunun hangi
gayrımüslim tarikat ve
cemaatlere mensup olduklarını
bilseniz aklınız hayaliniz durur. Bir
şıha bağlanmanın saçmalık-yobazlık
cehalet- gericilik olduğunu söyleyen çağdaş-laik ve ilericilerimizin
nasıl saçmasapan insanların
müridi olduklarını bir görseniz-bilseniz hayretten
küçük dilinizi yutarsınız.
Ama?
Ama bilmezsiniz. Bilemezsiniz.
Neden mi? Sorunun
cevabı çok basittir
aslında. Mesela Google’a girin
ve ‘’ Ülkemizde faaliyet gösteren yabancı tarikatlar ve cemaatler’’
Diye yazın hiç
bir sonuca ulaşamazsınız
ya da ulaşacağınız bir
kaç sonuç Türkiye’de
faal olan tüm gayrimüslim tarikat ve
cemaatler listesi olmayacaktır. Hatta
siz gayrimüslim tarikatları
ve cemaatleri sorduğunuz
halde İslami tarikat
ve cemaatler çıkacaktır karşınıza
hem de en küçük
dallarına-kollarına kadar.
Öyle olunca da ülkede sadece
İslami cemaatler faaliyette
sanırsınız. Ya da yabacı
cemaatlerin ve tarikatların
faaliyetlerini sadece ve
sadece bazı kiliseler
önlerinde ( Özellikle İstanbul-
Kadıköy’de) bedava İncil
dağıtmaktan ibaret masum bir faaliyet
olarak görürsünüz.
Neden böyle?
Çünkü bu
ülkede bir İslami tarikat
ya da cemaatte yanlış
bir şeyler olursa tüm
gazeteler ve tv kanalları
çarşaf çarşaf yazar
ya da haber yapar ama aşağıda okuyacağınız şu
haberi büyük gazetelerin
ya da tv kanallarının hiç
birinde bulamazsınız. Yerel haber
olarak kalır. Hangi haber mi?
Buyurun okuyun:
‘’Antalya'da inançları gereği kan alıp vermeyen Yehova Şahitleri'nden 56
yaşındaki Semih Sabri Güzel, aynı inançtan eşi 52 yaşındaki Hülya Güzel'e 'Ölüm
riski bile olsa kan verilmeyecek' yazılı belgeyi imzalayıp böbreğini
bağışladı.---2017.’’
Evet..Bahsi geçenler iki
Türk. Biri böbrek hastası
diğeri de onun
kocası. Koca ile
karısının dokuları uyuşuyor.
Koca karısına böbreğini vermeye
razı ama bir
şartı var: Bu
ameliyat esnasında karısı ölecek
dahi olsa ona
kan verilmeyecek. Çünkü Yehova
Şahitleri’nin inançlarına göre
kan almak da
kan vermek de yasak.
Ve bunlar modern-
çağdaş insanlarımız (!) Laik olduklarına da kalıbımı basarım.
Bu ülkede Milli Piyango
haramdır diyen bir Müslümana
pek çok Müslüman
vatandaşımız ‘’ Hastir lan’’
der ama ‘’ Günde bir
defadan fazla s.çmak haramdır.’’
Diyen bir Yehova şahidine
kimse ‘’ Hastir lan !’’
Demez. [ Bu bilgiyi çok çok çocukken
Rum komşumuz ve bir Yehova Şahidi
olan Madam Evniki’den
almıştım]
Bu ülkede dişlerini
misvakla temizleyen Müslüman
gericidir ama hayatı
boyunca etek ve
koltuk altı tıraşı yapmayan
Yehova Şahidi veya başka Laik
Tarikat mensubu
çağdaştır-laiktir- ilericidir.(
Yehova Şahitlerinin etek ve
koltukaltı tıraşı olmadıklarını da toprağı
bol olsun Madam
Evniki’den öğrenmiştim.)
Bu ülkede insanların akın akın İslami
tarikat ve cemaatlere koşması gündem
olur ama sadece 2009 yılında
2000 Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşının ülkemizdeki onlarca
gayrimüslim tarikattan ( veya
cemaatten) sadece biri olan
Yehova Şahitlerine katılması hiç
gündem olmaz.
Velhasılıkelam Türkiye Şeyhler-
Dervişler- Müridler- Mensuplar
memleketi olamaz ama
Azizler- Pastörler- Keşişler gibi misyonerlerin hatta
Gurular- Beytî Dostlar ve daha
nice sapıkların yurdu
olabilir. Bunda laiklik açısından
bir sakınca yoktur.
Peki sadece Yehova Şahitleri midir bu
ülkede cirit atan
gayrimüslim tarikat?
Ne gezer
efendim. O sadece
bir tanesi. Daha
niceleri var.
1860- 1920 yılları arasında
bu ülkede yüzlerce
okul açmış ABD ve
Avrupa’nın ( Sadece ABD nin 900 civarında
okulu vardı Osmanlı topraklarında ) 1924 de çıkartılan Tevhid-i
Tedrisat Kanunu sonrasında
kuzu kuzu taslarını
taraklarını toplayıp bu ülkeden
çekip gittiklerini mi sanıyorsunuz
yoksa?
Evet..Bugün ülkemizde halen
faal olup hatırı sayılır miktarda
Türk taraftarı olan gayrimüslim
tarikatlardan sadece biri olan
Yehova Şahitleri hakkında kısa
bir bilgi vermeye çalıştım ama başkaları da
var.
Mesela Beyti Dost Tarikatı
veya Cemaati diye
bir şey duydunuz
mu?
Duyduysanız da duymadıysanız da sımsıkı
oturun yerlerinize ve
daha dikkatli okuyun lütfen. Zira Türkiye’yi asla
ve asla Şeyhler-Dervişler- Müridler ve mensuplar
yurdu yapmamaya ant içmiş bazı vatandaşlarımızın bu uğurda
nasıl canla başla bir
mücadele verdiklerini(!) okuyacaksınız.
Nedir Beyti Dost?
Şimdi çok daha dikkatli
okuyun ve bizim çağdaş-
laik ve ilericilerimizin neye
inandıklarını görün öncelikle.
Sonra da kim olduklarını
tanıyın. Bakalım yine ‘’ Cehalet
efendim cehalet. Tüm
bunlar eğitimsizlikten kaynaklanıyor’’ Diyebilecek misiniz?
Evet..’’ Nedir Beyti Dost?’’ Demiştik.
Efendim... Hz. Muhammed’in( S.A.S) nasıl ki ehl-i beyti varsa Hz. İsa’nın da
Beyt-i dostu varmış. Yani Evinin dostu.
Peki kimmiş bu dostu ve o dostun vazifesi neymiş?
Bu Beyt-i dost Hz. Yahya imiş.
Hz. Ali nasıl ki Hz. Muhammed’in amcasının oğlu ise, Hz. Yahya da Hz. İsa’nın
teyzesinin oğluymuş ( Hz. Meryem’in teyzesinin oğlu olduğunu söyleyenler de var
) ve görevi Hz. İsa’nın, yaşadığı o kısacık ömründe anlatamadıklarını ondan
sonra insanlara anlatmakmış.
Şimdi bilenler diyeceklerdir ki ‘’ Yahu
Hz. Yahya, Hz. İsa’dan daha önce öldürüldüğüne göre nasıl olur da Hz. İsa’dan
sonra onun söyleyemediklerini insanlara anlatır ?’’
Demokrasilerde çare tükenmediği
gibi bizim çağdaş- ilericilerde de
çare tükenmiyor tabii
ki.
Bakın Hz. Yahya -hem
de öldükten sonra-
kendisinden sonra öldürülen
Hz. İsa’nın sözlerini
nasıl aktarmış insanlara?
Reklamlardan sonra... Yani bir
dahaki bölümde inşallah...
(
Çağdaş(!)-laik(!)-modern(!)-ilerici(!) Sapıkların Tarikat Ve Cemaatleri—1. Bölü başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
11.10.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.