CUMHURİYETİN İLANINDAN ÖNCE
CUMHURİYET
Mustafa Kemal’in Cumhuriyetçi
bir insan olduğu
Milli Mücadele başlamadan
önce de biliniyordu. Nitekim o
Samsun’a gönderilmeden önce padişah
Vahdettin’e ‘’ Aman Padişahım !
Mustafa Kemal Cumhuriyetçidir.’’ Denmiş
Padişah ise sarayının pencerelerine
namlularını çevirmiş olan
düşman gemilerini göstererek ‘’
Şunları buradan defetsin de
varsın cumhuriyeti kursun.’’
Diye cevap vermiştir.
Evet..Mustafa Kemal hatta
askeri okulda öğrenciyken
bile cumhuriyetçidir ancak Milli
Mücadeleden sonra ülkede
Cumhuriyetin ilan edileceğini
ilk kez gayet
net ve gayet açık
bir şekilde bir Avusturya gazetesi
olan Neue Freie Presse’in muhabirine
söylemişti 23 Eylül 1923 de...
Bu muhabir Mazhar
Müfit’e ( Kansu ) olayı
şöyle anlatır:
― Haberiniz olsa gerek, sizi tebrik ederim.
― Nedir acaba?
― Mustafa Kemal Paşa beni meclisin riyaset odasında
kabul etti ve dedi ki: ‘Aleni olarak ilk defa size söylüyorum, cumhuriyeti ilan
edeceğiz.’ ‘Ne zaman?’ dedim. Başını salladı ve ‘Çok yakında’ dedi.”
Mazhar
Müfit bey de daha
pek çok insan da
bilmektedir ki 23 Nisan 1920 de TBMM nin
açılışından beri devletin
yönetim şekli Cumhuriyettir
zaten. Ama adı konmamıştır. Yine de
çok yakında Cumhuriyetin
ilan edileceği haberini bir
yabancı gazeteciden almış
olmak şaşırtır kendisini.
O şaşkınlıkla olsa gerek haberi
sızdırır.
Böyle bir haber sızar
da zamanın gazeteleri
üzerine atlamaz mı?
Hemen atlarlar tabii
ki. Hem de Neue Freie Presse’den
daha önce.
Neue Freie Presse her nedense bu haberi
hemen yayınlamamış 2 Ekim
1923 de ancak yayınlamıştır
oysa Türk gazeteleri
duyar duymaz yayınlamıştır. Şöyle
ki:
Tevhid-i Efkâr Gazetesi – 23 Eylül 1923
Manşet: ‘Şekli hükûmetimiz cumhuriyet mi olacak?’
Alt başlık: ‘Mustafa Kemal Paşa Türkiye’de garb
cumhuriyetlerine tamamen müşabih bir cumhuriyet teessüs edeceğini ve payitahtın
(Ankara) da kalacağını söylüyor’
Haberin devamında ise röportajdan bilgiler yer almaktadır.
Akşam Gazetesi -- 24 Eylül 1923
Manşet: ‘Mustafa Kemal Paşa’nın pek
mühim beyanatı: Türkiye’nin dâhili tekâmülü tamamen bitmemiştir. Daha tadilat
vuku bulacak, bilumum tekamülatımız cumhuriyet esasına müncer olacaktır’
manşetiyle röportaja değindi.
Alt başlık: ‘Türkiye’de demokratik bir cumhuriyet teşekkül edecek bu cumhuriyet
hiçbir suretle garp cumhuriyetleri esasından farklı bulunmayacak ve Ankara Türk
Cumhuriyeti’nin merkezi olacaktır’
Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi---27 Eylül 1923
Manşet: ‘Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun iki maddesi bir
kelimede hülasa: Cumhuriyet.
Alt başlık: ‘Büyük Millet Meclisi Reisi
Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin Viyana’da münteşir ‘Neue
Freie Presse’ namındaki Avusturya gazetesine vaki olan beyanatının asıl metni’
(Mustafa Kemal ile
yapılan roportajın tamamına yer
verilmiştir.)
Tanin gazetesi
Mustafa Kemal’in demecine yer vermeyerek Ankara’daki özel muhabirinin telgrafla
gönderdiği bir haberi yayımlamıştır. Telgrafta, Teşkilat-ı Esasiye’de (Anayasa)
cumhuriyet ile ilgili değişiklikler hakkında bilgiler yer almaktadır. Habere,
‘Türkiye Halk Cumhuriyeti’ başlığı atılmıştır. Alt başlık ‘yeni Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu tanzim edilmiştir. Cumhuriyet kabinesi intihap olunacaktır.
Mebuslarda bu sisteme karşı temayül vardır’ diye devam etmektedir. Haberde yeni
devletin adının ‘Türkiye Halk Devleti’ olacağı ve idare şeklinin
cumhuriyet olacağı belirtilmiştir.
Cumhuriyetin
ilanına henüz bir ay
vardı ama gerek gazetelerde
gerekse halk arasında
tartışmalar vardı ( günümüzde
olduğu gibi.)
Bir grup Türkiye’nin fiilen zaten cumhuriyet rejimiyle yönetildiğini ve ilanın
bu durumu resmileştirmekten ibaret olacağını belirtiyorlar ve bu
gelişmeyi sevinç ve heyecanla
karşılıyorlardı. Bir başka grup ise
“Cumhuriyet bahsi de nereden çıktı?’’ Gibi manşetler
atıyor ve cumhuriyet fikrine
karşı çıkıyordu.
Mustafa Kemal’in cumhurbaşkanı olması durumunda
alacağı yetkiler de gazeteciler arasında hararetle tartışıldı. Suphi Nuri
(İleri) dâhil bir kesim Mustafa Kemal’e “diktatörlük” yetkileri verilmesi
gerektiğini savunurken Hüseyin Cahid (Yalçın) gibi gazeteciler buna karşı
çıktı. Bir başka önde gelen gazeteci olan Ahmet Emin (Yalman) cumhurbaşkanı
olacak kişinin parti ve meclis başkanlıklarını bırakması gerektiğini savundu.
Gerek basın gerek
halk cumhuriyet konusunda konuşadursun
Mustafa Kemal Cumhuriyeti ilan
edebilmenin alt yapısını
hazırlamakla meşguldü. Çünkü bu mesele
hiç de kolay bir mesele
değildi. Saltanatın kaldırılması sırasında
kendisine destek olmuş
pek çok silah
arkadaşı 1923 yılı ortaları itibariyle
kendisine muhalif bir tutum sergiliyorlardı. Böylesine bir
muhalefeti ikna edebilmek
çok da kolay olmayabilirdi...
Devam edecek...