On sekiz nisan iki bin yirmi bir,
Bir sen varsın, bir ben, bir de hazirun,
Milyon, anlamazlar sen ile beni, yabancı,
Göğsündeki madalyayı kıskanan,
Kızgın ve kırgın o zehr ile bir,
Tadı aynı tat, acısı aynı kezzap,
Anlamazlar seni, ben ise garip.

Huzurda hesabını vereceğiz biliyorsun,
Yavrular ve anneler, ağlayanlar,
Umursamayanlar ve çaresizler,
Söz dinlemezlere kırgın ve kadere ben...

Keyas(kaos) bu alem yıkık tarumar,
Sersefil bir adem bela ile har,
Hakikatten büyük bir şey mi ki var,
Küfrünün ve zulmünün yıktığı yâr.

Bir zamandan garip bugüne kadar,
Ümit dediğin bedbaht aşikar,
Hesap aynı hesap ateşi yakar,
Ve sen suskun, garip bende intizar...

Bir sen varsın bir de canı cana yâr,
Lütfedip verendir elbet haberdar,
Sorguya gelmez bu divan ki hüşyar,
O zaman nedir söyle bu perde ağyar!

Dün bir idi bugün yirmi iki,
İsimler isimlerine erişti demem o ki,
Cellat bu, söz edilmez deme bir iki,
Söz bende lütuf, milyon cana bir iki.

Yine de söz olmaz derman bu derde,
Ey Sahibi söz perde ki bu ne perde,
Madem ki lütfun çok yık geç, bu yerde,
Dursam da gönder deva bırakma geride.




( Bir Ağıtın Mum Ateşinde başlıklı yazı eta carinae tarafından 5.11.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.