Oldugu yerde durmuyor gün. Gün günden güne azalip eksilerek bildigi dagdan yoldan cevreden halden husustan carktan cardaktan insandan ve insan iliskilerinden yurulup uzaklastigi zaman zuhur ve vadelerle, kendini son yolculuguna hazirlayan yavru cagindan toplayan dirhem tane topladiklariyla sürükleyip getiren  sessizlige sarilir ve gaileye koyulur.
 
Koyulur koyulmasina da bu dogal dengeli yasam seyrini en cetrefilli girdaplarda bogan veya daraltan bozgunlarda kirip döküp kesintiye ugratan INTIHAR TÜRÜ sapkin müdahalenin kökünde kaynaginda yatan icgüdüsel dürtü, kimsenin erisilmez-ulasilmazlik kör ve sivri noktasinda sürekli kendine artirim yahut rekor seviyesi asilmaz zirveler zorlayan mecburiyetin kulu kölesi, ünlüler veya SÖHRETLILER sendrumudur. Ki, bu hastalikli illetli tedavisi tamiri mümkünsüz kiskac, derinlerinde bogulup berbat oldugu rezillik kepazelik cabasi ve bedeli karsiligi her türlü gözü dönmüslügün gösterisine ihtirasina hirsina görgüsüzlügüne yetinmezligine doyumsuzluguna tahammülsüzlügüne yoldan izden akildan onurdan saygidan sevgiden paylasmaktan kontrolden azip sapip cikarak, oranin ilgisiz alakasizmis gibi hep yabancisi kalmaya; ama oradan baska da hic bir yasam gercekligi olmayan acziyetin, yozlasmanin, kokusmuslugun hir güründen kavgalasip nizahlasan; ve kültürsüz hukuksuz saygisizligin bencil bagnaz  cevrim dolasimlarini ortak hayatin vazgeilmezi sayan, alismis benimsemis sosyal siyasal ve toplumsal cürümelerini yala,r yutar, yasar ve sindirir.
 
Kendine göre eristigi en görülür bilinir yerinde dursun donsun ister hayat. Gün bitmesin, devran hep etrafini sarip besleyen hayran kalabaliklarin kendilerinin yasamadigi hayati kaynaklari kanaatsiz ve doyumsuzlugu hic degismeyen SÖHRET acligini beslesin kandirsin ister. Oraya daima kendinden baska kimsenin bilmedigini sandigi, hic kimseye benzemez ve herkesten de farkliligin pozunu, kostümünü, tarzini, aliskanligini, sesini,lafini, fikrini, felsefesini, rengini, modasini, müzigini, sosyete konforunu ve gösteris kibirini yigar donatir. Bu sayede üretkenligi olmayan veya eldeki birikimlerin sahsina düskün paylasimsiz kurakligini ve görünmez karanligini gizleyip saklayan soyut ve sahte sicrayislarin palavra paravanlarini sivriltip gelistirir. Hukuksuzluktan sinanip cevrelendigi kavga gürültü nizah nefret gerilim siddet ayrisma bozgun bunalim korku bela catisma cöküs ve yikim  iklim ve kültüründe derinlestikce icinden cikilmaz yerlesiklige tabutlanip gömülen kahrin küfrün sosyal yasamsizlik hukukunu kendine ve söhretine ulasilmaz farklilik yaratan saglayici zenginlik olarak bilir sarilir  inanir ve iliskilenir.
Sütten etten elmadan ekinden sudan ekmekten evden barktan ocaktan , dagi deresi bag bostani tarlasi sürüsü davari ve tümüne hepsiylle birden, yasamin damar yollarinda tikanmadik zehir - kir HORMON ve asilama bilesenleri kalmamaya degisip dönüserek, insanligi dogal tabiatin huzurundan dengesinden özünden sözünden saglilgindan ve ömründen ederek, `mutsuz-umutsuzum ama cok sükür nefes nefese koyup birakan MASKE ve MAKYAJ sahibiyim ` ..zügürtlügünün kiyamet alametine saklanip siginan hizaya gelis, -tipki her yazilan yazi kisinin karakterini ele veren esasli döküman bellek ve bilgi kaynagidir ya-  kendini ihbar eden durum vaziyetiyle, satilik sanat kiralik edebiyat ve kendini artirip asmakla sögüs dövüs cekiserek ünlendigi kerteyi diri tutmakla kendini mükellef sayan her sekil söz yazi görüntü yahut görünmez gölgeler, gerek ruhen gerek madden aslinda  kendi basina yalniz birakilma lüksü olmayan intihar egiliminin bugünkü her sükseden her alanda muazzam tabut donatan bogulmus bataklasmisligin veri gösterisidir.
 
Fakat bu hesapsiz hukuksuz rezillik kepazelik bünyesinde SÖHRETLI olmanin ipine un seren hassas nokta sudur ki; günlük- saniyelik kullanip atilan bütün söz yazi kostüm siyaset moda müzik ve hersey PIYASASININ BUYURDUGU üzere kendini öldüresiye yarisa zorlayarak herkesi asip erisilmez olmayi dayatip kiskirtirken, oraciktaki sivriltilmis dar ve zor hir gür kahir öfke siddet pahasi rezillik kepazelik kusup salgilayan zikkim zehir zirvelerinde hic bitmesini istemeyen SÖHRET SENDRUMUNUN asla ve kesinlikle raf ömründen daha fazla tutunup kalma sansi oteritesi yoktur. Zaten hic bir insani degeri nazari itibara almayan ve gelistiremedigi insanligina hep kisiliksiz karaktersizligin YABANCIDAN akil fikir duygu düsünce söz davranis butik ve sosyete malzemesi calarak kendi gercekligini dondurup saklayan örtbasin küfrü kahri görgüsüzlük ve kanaatsizligi baskin hakimdir. Ve piyasa, hep günden gündemden düsen kullanissizligin yerine dekorlayip tasarimladigi tazeleri örer yigar yosarken, defo deposuna kaldirilanin INTIHARDAN baska sececek cok da cesidi ve türü kalmadigi inancina kapilarak, zaten secmis oldugu küfür kahir silahlasmasinda bozuldukca kendini bogan girdapli kancali ve siddeli sarsintili sancili, bermudalar carmihinda hayatini yarida keserek zibil ziyan olmustur.
 
Seyfi Karaca……..Kasim / 21