Kiskirtip kamcilayan icgüdüsel saplanti bagimliliklarini denetleyip dizginleyemeyerek, kontrolsüz dürtülere ve hastalikli egilimlere kapilmis teslim olmulugun kibirli kahirli üstünkörülük, üstün gelme, veya dedigim dedikte üste cikmaya nizahlasip cekismekle kisinin varacagi yer, hicbirsey karsiliginda herseyini yitirip kaybetmisligin her türlü paramparcalanmisligi icinde hapsderek esir alan ucuk yapisi ve ucurumsal viranesidir.
 
Paylasan danisan görüsen düsünen dinleyen anlatan konusan ilgilenen inceleyen sorgulayan üreten yasam yükünü, hayat döngüsünü, iletisim bagini ve insanlik yükümlülügünü ortak birlik-beraberlige biriktirip topladiklariyla deger dengesini bulur; yahut ilgisiz sorumsuz kayitsizlik- liyakatsizlik ihmalleri veya ihanetleri halinde sahsi cikar bencilligine odaklanip tüm ortak caba gayret emek ve zahmetlerin bir araya getirdiklerini bozup darmadagin ettigiyle anlamini icerigini degerini düzenini bozulur dagilir ve yitirir insanlik.
 
Daldaki kusun damdaki kedinin bagdaki bostanin tarladaki mahsülün dildeki sohbetin ve dünyadaki dönüp dolasan hayatin rengi bicimi sifati zamiri ünlemi önemi baglaci tümleci zarfi her nerden hangi gerceklige alakadar olursa olsun, `ben senin aklina hepsinden yamanmis boyanmis BIYOLOJIK ANKA GUGUKLUGUNU yaptim tünettim ` zoraki iskaninda ve mecburi dayatmasinda, bütün haksiz hukuksuz haramiligi ve yagmayi icinde barindirip sindiren YENI INSAN TÜRÜ viruslayip üreterek yaz-boz carpik ve kacak sehirlerin önü ilerisi ve gelecegi bilinmezlerle örülü herkesi ve herseyi derinlemesine yuttugu gidisi var dönüsü yok beton örenlerinde, korku ve karanliklarin tetikledigi ihtiyac acigini karsilamakla ömrü üzülüp cani cikan amansiz yarislarin, kiskirtip kamcilayan dur duraksiz yapay cikmazlariyla yilmis bikmis bezmis yozunmus ice kapaliligin yapmacik ortamli sahteliklerine siginarak dünyadan gerceklik duygusunu tümüyle bozulmus bitmis ve yitirmis ALGI YÖNETiMLI sanal süslemeciligin,  hicbirseyi yok, fakat herseyin sahip sayan yoksulluga ahmaklik avuttugu ROBOTLASMA duyarsizliginin yeni tip insan cesitliligi ve türeviligi, kendini bütün degerlerden yoksun dünya gercekligiyle yüzlesemeyen ve her an stedigi herseye benzetebilen aliskanlgiyla, anlamini degerini düzenini bozmus yitirmisligin kupon ve siparis üzeri beslenip barinip yasayan SÜPER MARKA cöplügü; ve sehri büyüdükce yalniz kimsesizligini sürünüp siginacak zindan yeri dahi kalmayan soguk, sönük, örtülü, kapali ziyaret ve nezarethanesidir; sayisiz sebeplerin dogurdugu iflahi caresi kesik sonuc.
 
Bu yüzdendir ki eger, madem insan en güvendigi degerlerin kurbani olarak ortada cigirtkanlik eden sahtekarliligin tellalinden avlanip ölüp üzülmekte ve bozgun yemektedir, öyleyse üretmedigi hayat döngüsünü tüm kazanim ve birikimleriyle sahsiyeti mülküne yazip bozanlarin kiskirttigi tarafliliga, kaliplastirdigi hir gürlere, alistirip yönettigi afyon  yemliklerine,  yozlastirdigi kölelige, kuklalastirdigi bilince ve bellege, yabancilastrdigi kisilige ve kimlige, kuraklastirdigi kisir döngülere,etkisiz yetkisiz kildigi salaklastirma itaatliligine, körükleyip kamciladigi nefret söylenmlerine catisma kültürüne, bölük pörcük ettigi ayrismalara, yozlasmayi karamsarligi ve kayitsizligi örgütledigi örgüler aglarina, dayatip buyurdugu algilara ilgilere ve iletisimlere, davranisini düzenini belirledigi avanslara vadelere insan sekline ve dünya düzenine …ve nice nice bozulmus parcalanmisligin fikrine aklina inancina itibarina karsi cikip yakasina yapisarak sorgulayip hesaplasmadigi ssürece ne insanligin kurtulusu vardir artik ne de dünyanin islahi veya dirllik düzeni. Yani herkes evvela kendi tarafim dediginden baslayip bitmis bozulmus robotla insan arasinda hic bir özelligi, özgür iradesi, özgürlügü, vicdani, muhakemesi, ilgisi, yakinligi, sorgulamasi, yetki sahipliligi, tepkisel duyarliligi, mutluluk paydasi, ask ve sevgi paylasimi kalmamisligini hesaba cekmedigi sürece, hep baskasini suclayarak esaretine derinlik kattigi boyut cag evre devre süper marka sahiplerinin kulluk kölelik vazifesini kuursuz ödeserek, yapay girisli sahtelige genetigi ve hücre dokusu kurcalanmis oynanmis ve degistirilmis soyut- sanal virüslenmeye insan türü cesitlenmekten baska ne hükmü vardir ne de cürümü.
 
Ask ve sevgi itibarinadir cünkü, temel dayanagi kisinin en basta kendisiyle samimiyetini kurarak yüzlestigi SAYGIN HAYATIN, kendine es degerde bilip görüp inandigi her iliski ortagini karsilikli ve sapasaglam tutup kaldirarak onuru haysiyeti sevinci paylasimi yerli yerinde olan özgürlge, mutluluga ve özgüvene tasiyip iskan ettigi. KI askta sevgideyse kibirin, bencilligin, üste cikma saplantisinin yahut her dedigim dedikte israrla inatlasarak hic bir seffaf hosgörülü ve sefkatliligi onura itibara almaksizin ne yeri vardir, ne dogrulayici kazanimi ne de deger sayesinde huzur ve mutluluk paydasi saglanacak olan devamliliga dair en ufak önemi veya kiymeti.
 
 
Bu yüzden en kendi tarafimizi sorgulamakla baslayip inatla ve israrla yaristan  kibirden ve gösteristen uzak  bütün ariza ve aksakliklarini tedarikli temkinli aklin fikrin deneyimli olgunluguyla iyiye  dogruya güzele sagliga ve mutluluga dair aklin fikrin vicdanin özgür iradesiyle yüzlesebilen sayginligin anlam ve kavram degeri artar cogalir. Günübu hassas dengelerden  devralan ve devreden  ev bark dünya ve insan yasadigi olumsuzluklardan hayatin bilgeligi yolundaki dersini cikarimlayip kavrayarak  yarinlarin saglikli huzurlu ve güvenli gelecek dünyasini kurma zenginlik ve birikimlerine kavusur..
 
Neticede aksama kadar sokak siokak seyyar gezerek; veya ayni noktada hic kimildamadan kese kagidi icinde cekirdek satanlarin veya kavun karpuz tezgahi donatanlarin veyahutta balikci taburesinde ha cikti ha cikacak oltasi ucunda denizi gözleyip iki mavi arasinda gökyüzünden yagan günü  ve yasam sevincini bekleyenlerin , ille anlasilsin kitaba yazilsin diye degildi izahi cabasi kendi derinliginde sakli mutlulugun; ve topragina düstükten sonra hemen ilk bahar yaz, dünyasi degismemis, gidasi kimyasal zehirlenmemis,  insani dönüsmemis ekinliklerden ekmek su ve üzüm de veren, humus ve topraktaki,  iklimi ve tabiati tüketim piyasasinda üzerine bahse girilen yarislara parsellenip özellesmis labaratuar mülkü ve malzemesi olmadan cümle hayat,  her damarinda envai hayat zenginiligi püskürüp fiskiran rüzgarlarla saz calar, bulutlarla iklim civarve diyarlari gezer,  günesle yagmur katinda yaylima cikar, morda mavide alda karada rengin sesin solugun donatip süsledigi emek zahmet ve  dünya güzellikleri  mevsimleriyle,  insan degerliliginden kiymet alip kiymet artirmaya dügün bayram ederdi.
 
Seyfi Karaca…….Kasim / 21